Hepatit B sıklığı azalmaktadır!

Evet değerli okurlar, HBV sıklığı bölgemizde de azalmaktadır. Bunun en önemli sebebi etkin aşılama programlarının sonuçlarıdır. Hepatit B hastalığı akut ve kronik seyir gösteren ciddi bir hastalıktır. Akut derken ani gelişen görünürde ağır geçen ancak sonuç itibariyle şifa ile sonuçlanan sarılığın aşikar olduğu form anlatılmaktadır. Kronik form derken; görünürde daha hafif ancak temel son derece ağır seyreden bir karaciğer yıkımının eşlik ettiği durum söz konusudur. Halk arasında bu forma "gizli sarılık" ta denmektedir. Akut formunda hastalık hiç hissedilmeden iyileşebildiği gibi, birkaç hafta devam eden halsizlik gibi hafifi belirtilerle iyileşebilmektedir. Bu süreç genelde 4-8 hafta olarak tanımlanabilir. Bu dönemde kişide gıdalara karşı bir tiksinti ve isteksizlik ile idrar renginde koyulaşma ve deride sararma hâkimdir. Bu süreç genelde 12 hafta içinde düzelerek şifa ile sonuçlanmaktadır. Ancak hastalık 6 aydan fazla sürede bir kişinin kanında ve karaciğerinde tespit edilirse artık kronikleşmiş anlamındadır. Hastalığın kronikleşmesi ortaya çıkarabileceği sonuçlar açısından takip edilmesi gereken ciddi bir durumdur. Çünkü kronikleşmiş hepatit B hastalığı siroz veya karaciğer kanserine sebep olabilir. Burada okuyucularımıza şu hususu önemle vurgulamalıyız. Tüm kronik hepatit B formları siroza veya karaciğer kanserine sebep olur demiyorum ancak olma ihtimali var ve bu oran düşük değil diyorum. Hastalığın seyrinde kronikleşme olasılığı bakımından çocuklar daha riskli grupta görünmekte. Çünkü yenidoğana doğum sırasında bulaşan hepatit B nin kronikleşme olasılığı % 90 dır. Yine 1-5 yaş arasında alınan hepatitin kroniklşeme olasılığı %30 dur. 5 yaşından sonra ise bu rakam % 7 lere kadar geriler. Ancak sonuç itibariyle kronik hepatit B hastalarının ehil kişiler tarafından düzgün bir şekilde takip edilmesi esası göz ardı edilmemelidir. Bu hastaların çoğu "hepatit B taşıyıcısı" diye yıllarca oyalanmaktadır. Bu nedenle de bu tip hastalar siroz ve karaciğer kanseri gibi ciddi klinik tablolarda karşımıza çıkmaktadır.

                                 

KLİNİK SEYİR:

1-SARILIKLI FORM: Başlangıçta gribal enfeksiyon, İştahsızlık, bulantı, kusma,karnın sağ üstünde ağrı, döküntü, ateş, başağrısı, halsizlik, çabuk yorulma, eklem ağrısı ve iltihabı, gibi özgün olmayan belirtiler vardır. Bu belirtiler gerilerken hastada sarılık ortaya çıkar. Bu döneme idrar renginin koyulaşması ve dışkı renginin açılması öncülük eder. Tam iyileşme 6 ayda olur.

2-SARILIKSIZ FORM: Klinik belirti ve bulguların silik olduğu ve gözden kaçan vakaların olduğu klinik formdur.

3-KOLESTATİK FORM: Sarılıklı ve kaşıntılı belirtiler vardır.

4-SUBFULMİNAN FORM: Hafif ateşle birlikte sarılık ve sindirim sistemi şikayetleri iyileşme olmadan devam eder. 3-10 haftada ölüm veya 1-3 yıl içinde siroz gelişir.

5-FULMİNAN FORM: 1-2 hafta içinde ağır karaciğer yetersizliği olur ve ölümle sonuçlanır.

Çok farklı klinik bulgularla karekterize olan bu hastalığın sürekli ve ehil hekimler tarafından takip edilmesi önemli bir unsurdur.

Saygılarımla