GERİ DÖNÜŞÜM

Geri dönüşüm, ürünleri sürdürülebilir hale getirmek hayati önem taşıyor.

Doğa bizden hesap soruyor mevsim kaymaları ile kıta kaymaları ile kuraklık ile. Bunlara kimyasal çözümler bulmak yerine elimizde günlük hayatımızda kullandığımız nesneleri tekrar geri dönüşüme kazandırmaya çalışmak zor bir iş olmasa gerek.

Kâğıt en çok tükettiğimiz materyal ve biliyorsunuz ki kâğıdı elde etmek için ağaç kesmemiz gerekli. Her kesilen ağaç ile oksijenimizi azaltıyoruz sloganları yıllardır yapılıyor maalesef etkili olamıyor.

Tüm ama tüm iş kollarında evlerde en çok harcadığımız şey kâğıt, kullanıyoruz çare yok hiç değilse kullanılmış kağıt ve kitapları geri dönüşüme kazandıralım.

Diyarbakır’ın tüm belediyeleri aradığınız takdirde kapınıza kadar gelip atıl haldeki kâğıttan malzemelerinizi yükleyip götürüyor (tabi gramajı yüksekse)

Ayrıca geri dönüşüm hakkında bilgi almak ve yönlendirilmek isterseniz 181 nolu hattı arayabilirsiniz.

Diyarbakır Yenişehir belediyesi fabrika mahallesinde 7.200 metre kare alan üzerine geri dönüşüm parkı açmaya hazırlanıyor. Bu park da kullanılacak çocuk oyun alanı, park mobilyalarına kadar her metanın geri dönüşüm malzemelerinden üretecek.

Atık dönüşümü ve kaynakların tasarruflu kullanılmasına ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla.

Sadece kâğıtlar da değil cam malzemeler, piller, bitkisel atıklar, yağlar, hatta plastik kutular bile geri dönüşümle farklı materyallere dönüştürüle biliniyor.

Tek yapmanız gereken evin bir köşesine kutu ayırmak ve bu malzemeleri geri dönüşüme kazandırmak.

Şükürler olsun ki son 10 yıldır bu işin ciddiliğinin farkına varılmış ve geri dönüşümle ürünler bambaşka nesnelere hayat veriyor.

Kullandığımız hiçbir şey çöp değildir aslında ama evlerimizde kocaman çöp bidonları var.

Meyve ve sebzelerin kabukları bana göre çöp değil karşımda ki parka belirli aralıklarla inekler otlamaya geliyor ve meyve sebze kabuklarını onlara saklıyorum.

Kemikleri sokak köpeklerine, kalmış yemek artıklarını kediye, pilav bulgur atıklarını sitede kimin beslediğini bilmediğim 2 tavuğa ayırıyorum.

Yumurta kabuklarını çiçeklerimi beslemek için toprakla karıştırıyorum.

Bayat ekmekler kuşların…

Pastoral hayatı hiçbir şeyin çöp olmadığı bir yaşantıyı şehirde de yaşayabilirsiniz. Yeter ki isteyin.

Cam, kâğıt, pil vs. ya yolum düşerse belediyeye bırakıyorum ya da bunları toplayan çocuklara veriyorum.

O çocuklarda bu ürünleri cüzi bir para karşılığı geri dönüşümcülere satıyor.

Kullanmaktan sıkıldığınız eski perdeleriniz yeni masa örtünüz olabilir.

Bozuk diye bir duvar saatini çöpe atmak vardır tamir etsin diye saatçiye vermek vardır. Siz kullanmazsanız bile elbet kullanan çıkacaktır ona verirsiniz.

Amaç ürünlerin ömrünü olabildiğince uzatmak çünkü bu kahrolası ye – iç – tüket sisteminde boğulmak üzereyiz.

Ve çöpler doğaya akarsulara zarar veriyor.

Nenelerimizin eskilerde kıyafetlere yama yaptığını bilirsiniz. Bunun en büyük etkeni yokluk değildi kıymet bilmekti.

Tamam bugün yamalı kıyafet giyelim demiyorum lakin 3 defa giydiğimizi sıkılıp atar olduk.

Yine belediyelerin birçok ilde sokak başlarına bıraktıkları kıyafet yardım konteynırlarına bırakabilirsiniz.

Biliyorum biz toplum olarak vicdanlı ve yardımseveriz ama bu tarz işlere uğraşmak bize zahmet gibi görünüyor.

Hâlbuki yaşam biçimimiz haline getirirsek geri dönüşüm mevzusunu zahmet olmaktan çıkıp rutinimiz olacak.

Plastik malzemelerin doğaya ve insan sağlığına verdiği zararı bilseniz diye başlamayacağım aslında biliyorsunuz ama plastik kullanmak kolayımıza geliyor.

Cam ürünler çabuk kırılıyor toprak testi bardak ve çömleğinde bize göre modası geçti.

Uzak durduğunuz her plastik malzeme ile denizleri dağları, oksijeni sağlığı, hatta havayı satın almış olursunuz.