YAPAY ZEKÂ’NIN ARTILARI

Uzay çağı, yapay zekâ derken genellikle teknolojinin siber dünyanın getireceği korkunç tasarıları konuşuyoruz. Beynimize sızacaklar, bizi robotlara dönüştürecekler,

Robotlar insanın yerini alacak vs…

Biraz da iyi taraflarını kontrol edelim.

Annelerimizin, ninelerimizin airfryer’ları, robot süpürgeleri, hamur yoğurma makineleri yoktu. Bugünlerde var ve zamandan tasarruf sağlıyor.

2050 – 2070’ler de nasıl makineler bizi bekliyor acaba.

Televizyonları şimdilik biz izliyoruz 50 yıl sonra TV’lerde bizi izleyebilir yani sonunda zeki Müren de bizi görecek :)

Bu sizi ürkütmesin “aman mahremimiz gitti, bizi izleyecekler”

Masum insanları izlemezler arkadaşlar, ama suç örgütü liderlerini uyuşturucu satıcılarını izlerlerse bu kötü bir sonuç olmaz.

Dünya hem devletlerin hem bireylerin bir takım kararlarını artık yapay zekâya bırakacak.

Hangi üniversitede hangi dalı seçeceğimiz, nerede çalışacağımız, hatta kiminle evleneceğimizi akıllı cihazların kararına bırakacak yaşam tarzına eviriliyoruz.

Bu fikir bana çok korkunç gelmiyor belki yapay zeka bizden daha iyi tercihler yapıp daha refah hayatlar sunacaktır. :)

İnsansız taksiler, sahibi arkada uyuyorken yol alan araçlar…

Kodlama ile tasarlanacak olan bu araçlara akıllı demek yanlış, zira ne kodlanırsa ona göre hareket edecekler.

Sürücüsü arka koltukta dinlenirken yol alan aracın karşısına bir çocuk çıktı diyelim, araç algoritması jet hızıyla yaptığı hesapla bir karara varıyor.

Direksiyonu sağa kırıp karşıdan gelen araca çarparsa ölüm oranını hesaplayacak, sert fren alıp çocuğa çarpma olasılığını değerlendirecek, ya da bariyerlere sürüp sahibini riske atacak seçeneklerden birini tercih edecek.

Özetle paniğe kapılmadan en az riski hangi seçenek barındırıyorsa onu tercih edecek.

Y.Noah Harari 21. Yy kitabında diyor ki; “bilgisayar algoritmaları doğal seçilim tarafından şekillendirilmediği gibi duygu ya da içgüdü sahibi değiller.

Dolayısıyla etik kurallarını doğru şekilde sayılar ve istatistikler olarak kodlamanın bir yolunu bulabilirsek kriz anlarında etik ilkelere insanlardan daha iyi uyabilirler”.

Düşünün şimdi devlet kurumların ve özel kurumların işe alım sürecini yapay zekâ yapsa?

Harika ve hakkaniyetli olmaz mı? Liyakati yapay zekâ sağlayabilir.

Belirli beceri gerektiren konumlar için yapay zekâ amcanı dayını tanımayacaktır, diplomana ve yeterliliğini hesaplayacaktır. Ve dahi diplomanın sahte olup olmadığını kontrol edecektir.

Öyle görünüyor ki yeryüzünde yaşamaya devam ettikçe savaşlarımız da bitmeyecek.

Muharebe meydanları askerlere değil de katil robotlara bırakılsa…

Eğer iyi adil insanlar tarafından kodlanmışlarsa insanlardan daha çok savaş kanunlarına uyacaktır. Sivillere tecavüz etmeyeceklerdir. Sivillere bomba yağdırmayacaklardır.

Çünkü robotların duyguları yoktur kendi bozulan psikolojileri ve nefretleri yüzünden yoldan çıkmayacaklardır. İnsanlardan daha adil savaşacaklardır.

Yapay zekalı minik aletler tıpta şimdiden denemelere başladı bile belki 20 yıl sonra ameliyatlara girecekler. Yorgun olmayacak kafaları dalgın olduğu için sedyede yatan insanın hayatına mal olmayacaklar.

Ama programla kodlanmış robotlar bile ara sıra error (hata) verdiğinden şimdilik ancak doktorlara yardımcı statüsünde kullanılabilinir.

Bu saydıklarımın hiçbiri hayal ürünü değil yakın mı uzak mı bilmem ama gelecek.

Yapay zekâ gücünü elinde bulunduran ülkelerin gelecek tasarıları şimdilik bu yönde hatta devletin, ekonomi sisteminin,

ülke işleyişinin bile büyük çoğunluğunu yapay zekâya bırakmayı amaçlıyorlar.

Bana kalırsa şu an dünya üzerindeki hiçbir ülke, hiçbir demokrasi böylesine bilişim teknolojilerine hazır değil.

Ama düşünüyorum da Osmanlı da cumhuriyete karşıydı, saltanatını sürdürmek için çok direndi.

Değişim gelip kapıyı çaldığında zili duymaman senin problemin. Dünya yeni bir çağa geçiş yapıyorken ben yeniçağa geçmiyorum diyemeyeceklerdir.

Bugünler de zaman, zaman yönetimi bizler için problem. Gelecek teknolojisi ile araçlarımız havada uçan araçlara dönüşürse ya da angarya işlerimizin çoğunu

Robotlar hallederse belki arta kalan zamanı kendi kişisel gelişimimize veya dinlenmeye ayırabiliriz.