YERLİ – İTHAL SOME PROBLEM

Sorarsanız hepimiz yerli milliyiz vatanperveriz….

Teoride ama, giydiklerimizde, kullandıklarımızda, hatta konuşma dilimizde yerli ve milli miyiz?

Hayır! Slogan da yerli ve milliyiz attığımız tweetler de, nutuk ve naralarda yerli ve milliyiz.

Üzerimizde Lacoste, Gant, Armani, Nike olunca daha iyi hisseden vatanperverleriz biz.

Uçuk miktarlar ödeyip aldığınız yerli  giyim ya da ayakkabı markası sorsalar yanıtlayabilir miyiz acaba.

Şampuanımız, diş macunumuz, temizlik malzemelerimiz, cipslerimiz, kahvaltılık fındık kremamız İsrail’den…

Günlerdir İsrail’i lanetliyoruz, ama onların fındık kreması olmadan kahvaltı yapamıyoruz. Çooook vatanperveriz.

Diş dolgu, implant malzemelerimiz Avrupa’dan ama bizim yerli ve milli oluşumuza laf eden olursa, dişlerini sökeriz.

Hükümet bu yıl için üniversite öğrencilerine vergisiz cep telefonu ve bilgisayar satışı yapılacağını duyurmuştu.

Bu ürünlerin yerli olanlardan seçilebileceğini duyunca yaşanan hayal kırıklığı beni çok güldürdü.

Iphone alıp hava atamayacaklar, neredeyse ağlayacaktı. İşin daha acı tarafı yerli telefon markaları hangileri onu bile bilmeyenlerimiz var.

Neden çünkü yerli olana rağbet etmiyoruz da ondan.

O sahada da sadece konuşmayı sitem etmeyi biliyoruz.

 Casper, Vestel, exper, aidata yerli bilgisayar markaları talep görüyor mu?

Satış istatistiklerine siz bakın.

Sanayi ve teknolojik alet, parça, aksan üretiminde de dışa bağımlıyız. Bu mevzuda da sarf edilen cümleler şöyle “Türkiye de üretim yok ki “

 teknolojik ürün alamaz olduk diye lanetleyenler.

Buyur gel üret o zaman! Sitem edip, eleştirmektense gereken eğitimi alıp üretici konuma geçelim.

Kaldı ki biz üretilenleri beğenmiyoruz var olan yerli binlerce ürün ve metayı tercih etmiyoruz. Talep olacak ki arz doğsun.

Yerli boya üretiliyor ama inşaat yaparken Fransız marka boyayı tercih ediyoruz.

Yerli kola var ama ısrarla coca cola içiyoruz. “şu kolanın da aynısını yapamadılar gitti”

_sen bir dene istersen!

Konuşan kesim somutları başkalarından bekleyen kesimdir. Hepimiz üretimi ve yükselmeyi başkalarında bekliyoruz.

Birileri yapsın, o birileri neden biz olmayalım. Ufkumuz dar çünkü

kendimize güvenimiz yok en kötüsü de üçüncü dünya ülkesi olmanın sonucu olarak tüketime düşkünüz.

Yerli 4 tane güneş gözlüğü markamız var ama talep yok. Versace’lar, Raybanlar, Pradalar arıyoruz optikçilerde. Hal böyle olunca üretmek isteyen girişimci de harekete geçemiyor satamayacağını biliyor.

Çünkü biz batı hastası yerli ve milli bir milletiz. Avrupa markaları bizim her şeyimiz esas bizim olan yerli markaları bilmiyoruz.

Sonra da üretim yok ki kardeşim… Kendi malımıza rağbet etseydik belki Pazar büyürdü.

Sadece dil, bayrak ve kültüre sahip çıkmak yeterli gelmemektedir.

(Akıl veriyormuşum gibi algılandıysam affola. Niyetim akıl vermek değil farkındalık uyandırmaktır.)

Bir süpermarkette satılan ürünlerden yaklaşık % 60’ını ithal ürünler oluşturuyor. Biz çoğu markanın yerli üretim olmadığını bile bilmiyoruz o derece benimsemişiz.

Dış ülkelerden gelen ithal paketleri yerli ürün zannediyoruz.

Her türlü görüşe saygım sonsuz lakin milliyetçi baştan ayağa Avrupa marka giyinmez.

Milliyetçi kendi yerli ürünü varken sırf arzuları tatmin olsun diye markaları kullanmaz.

Kullanıyorsa benim nazarımda milliyetçi değildir.

Demem o ki bu kadar ürün ithal edip güle oynaya kullanıp, sonra üretim yokluğundan şikâyet etmenin, Türkçede yeri nedir bir tefekkür edelim.