‘BASIN YOLUYLA MUHALEFET’

Diyarbakır sporunda son yıllarda büyük bir çelişki yaşanıyor. Başta Diyarbakırspor yönetimleri olmak üzere spor kulüpleri ve spor taban birliklerini idare edenler basın yoluyla sürekli muhalefet eder. Demokrasilerin gereği olan muhalefetin sporda olması gereklidir ve anlamlıdır. Ancak muhalefet muhalefet gibi yapılırsa bir anlamı ifade eder. İnsanları belden aşağı vurmayacaksınız, çamur atmayacaksınız,kişilik haklarına saldırıda bulunmayacaksınız,en önemlisi bunu sadece basına açıklama vererek değil,kongre salonlarına gelip ortaya koyacaksınız. Asıl konuşulması, hesaplaşılması gereken yerler kongre salonlarıdır. Ne yazık ki son TÜFAD seçiminde olduğu gibi sözüm ona muhalif kanat salona gelmek yerine basın yoluyla insanlara hakaret etmeyi seçti. TÜFAD’ın bugüne kadar iyi yönetildiğini,göreve gelen yönetimlerin derneği layık olduğu imaja ve konuma getirdiğini savunmak abesle iştigal olur. Bunu TÜFAD’ta bugüne kadar görev yapan başkan ve yöneticiler de ifade ediyor. Bu yapıyı değiştirmek istiyorsanız listenizi yapacak, işin takipçisi olacak ve kongreye gelip muhalefet nasıl yapılır onu ortaya koyacaksınız. Birileri bunu yapmadığı gibi yeni yönetime giren antrenörlere de çirkin ithamların satır aralarına sıkıştırıldığı yazılı açıklamalarda bulundu. Bir çoğu ilk kez yönetime giren genç antrenörler de dahil yeni yönetimi ihanet şebekesi olan Ergenekon’la özdeşleştirenler şunu bilsinler ki kötü söz sahibine aittir. İhanet göreceli bir kavramdır. Bize göre benimsemediğin bir yönetime girmek değil, bu memleketin en büyük değeri olan Diyarbakırspor’da oynarken zamanında para isyanı başlatıp sahaya çıkmamak asıl ihanettir. Spor adamının illegal siyasetle işi olmaz, olmamalı da ama profesyonel futbol oynarken adı illegal siyasetle anılan ve bu bağlamda nam yapanları da bu memleket çok iyi biliyor. İnsanları geçmişleriyle sorgulamak etik ve ahlaki değil. Ama insanların yüzüne değil de arkasında ve yazılı açıklamalarla saldırıda bulunmak da spor ahlakı alan insanlara yakışmaz. Demek ki halen camiamızda senelerdir sporla iç içe oldukları halde sporun ahlaki değerlerini öğrenemeyen,kavrayamayanlar var. Bunlara önerimiz ;kendilerine söylenmesini istemedikleri ifadeleri başkaları için kullanmamalarıdır. Bu üslüp çözüme hizmet etmez. İşi kişiselliğe döker –ki bu tarz zaten Diyarbakır’da sporu bugünkü çıkmaz sokağa ve bataklığa sürüklemiştir. Yanlışlara hep beraber karşı çıkalım ama bunu yaparken aynaya bakıp kendimizi de sorgulayalım !.Eleştirilmez hiçbir insan yoktur fakat eleştiriyi yapan her insan da doğru insan değildir. Bundan sonra sporumuzda barışçıl bir dönemin başlamasını,etik ve ahlaki değerlerin ön planda olduğu bir dönemin vuku bulmasını diliyorum. İnsanlar birbirlerine ettikleri hakaretlerle değil, hizmet yarışıyla gündeme gelsin.