AĞZI OLAN KONUŞUYOR EN BÜYÜK DİYARBAKIRSPORLU BENİM DİYE !

Diyarbakırspor için yolun sonu görünüyor. Gelinen nokta itibarıyla hayalci olmaya gerek yok. Tarihin tozlu sayfalarında tıpkı Malatyaspor, Erzurumspor ve Vanspor ile aynı kaderi paylaşan diğer kulüpler gibi Diyarbakırspor’a da yer ayrılacak. Kimse kimseyi kandırmasın. Belki şu an tarihin en vahim dönemi ama bizim ne zaman güçlü bir dönemimiz oldu ki?. Biraz araştırdığımızda görüyoruz ki Diyarbakırspor hep üst üste yapılmak süretiyle güçlü yönetimlerin oluşmadığı kongrelerin takımı olmuş. Bu kentin nüfüsü 100 bin iken de aynıydı şimdi de öyle. Kongre tablosuna bak şehirdeki anlayışa bak misali Diyarbakırspor’un neden geri kaldığını anlamak için kongrelerindeki görüntüler bize her şeyi anlatıyor. Dışarıda maşallah herkes Diyarbakırsporlu (!) ama kongre salonlarında ne hikmetse bu sayı bir avucu geçmiyor. Onlara da sevdalı denilmez ya. Onların hesabı olmazsa emin olun onlar da gelmez.
Son kongrede aynıydı. Kent yöneticileri, siyasailer, belediye başkanları, mangalda kül bırakmayan eski yöneticiler, STK’lar yoktu. Sonunda bir liste çıktı. Güya kulüp kapanmasın hesabıyla. Sahi kapanmaktan kurtarmak  mı dediniz?. Yeni başkan ve yönetimin geliş amacı bu ama söyledikleriyle sadece Diyarbakıırspor acı çeke çeke ölür. Evet kimse sizden şampiyonluk beklemiyor, Diyarbakırspor için pembe tablo çizmeniz de beklenemez. Zaten bunu dile getirirseniz kimse de inanmaz. Ama sizin ‘bizden kimse bir şey beklemesin ‘diyerek işe başlamanız akıl alır gibi değil. Hiçbir hedefin yoksa,sorunları çözme iradesini gösterecek gücünüz ve inancınız yoksa Diyarbakırspor’u kapanmaktan nasıl kurtaracaksınız?. Yerli hoca ve yerli futbolcuyla ayağa kalkma masalını kaç sezondur dinliyoruz. Çok net ifade etmeliyim ki Diyarbakırspor’u kuru milliyetçilik uğruna yeteneği olmayan yerlilere teslim etmek ve medet ummak Diyarbakırspor’un kapanmasını sadece 2 yıl geciktirir, bu sezon 3.Lig’e seneye de amatöre yani ebedi kapanmaya götürür. Gayet tabi bir zamanlar Diyarbakırspor yerlilerle 2.Lig’de başarılı olmuştur. Fakat iki o günkü koşullar ve bugün arasında kıyaslanmayacak fark var. O zamanki futbolcu kalitesi ile şimdikini kıyaslamak o futbolculara hakarettir. Kaldı ki o zaman forma aşkı vardı. Şimdi Diyarbakırspor sayesinde profesyonel ligde oynama şansı bulanlar Diyarbakırspor sevgisine sahip değildir. İşte size Barış Ataş ve Vedat Budak olayları. Diyarbakırspor’u TFF’ye şikayet edip bonservis ödemeden Boluspor’a giden Vedat’le ilgili kafa karıştıran bazı şeyler de var. Diyarbakırspor ‘serbest kaldı’ diyor, Vedat ise açıklamasında ‘kulübe para kazandırdım’ dedi. Ayrıca ne hikmetse Altay’lı Okay gibi kulübüne 2 milyon para kazandırmış gibi önceki gün yönetimle beraber yemekteydi.
‘Diyarbakırspor neden bu hale geldi?’ sorusuna cevapla yazıyı bitirelim.
Gelen yönetimler Diyarbakır sevdalısı olduklarını deklare etseler de   valilik ve siyasi destek olmadan bu işe girmediklerini bilmeyen yoktur. Son 10 yılda 400 trilyonun üstünde para aktarımı olmuş ama bizim sözde Diyarbakır sevdalıları yatmamışar yemişler, içmişler.Diyarbakırspor’a bir çivi çakmadıkları gibi tesisler için gelen parayı da afiyetle yemişler .Yaptıkları soygunların, savurganlığın, bıraktıkları temliklerin  hadi hesabı yok ama onlara kalsa en büyük Diyarbakırsporlu onlardır !
Ne hikmetse en büyük Diyarbakırsporlu ve Diyarbakır sevdalıları kongrelerden sonra görünmezler .Görünmedikleri gibi ihanet ederler .Diyarbakırspor’u sevenlerin sayısı  3-5 kişiyi geçmez .Diğerleri sadece yer ve içer, ayrıca konuşur !.Eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı!.Eski yönetimler veya eski yöneticiler bir daha göreve gelmek için siyasi kapıları aşındırırlar .Geçmişte çok büyük hizmetleri olmuşya (!). Sevda dediğin böyle olur (!).İliğini kurutana kadar dayan Diyar’ım dayan mezara girmene az kaldı !. Diyarbakırspor ne çektiyse hep öz değerlerinden çekti .Son yıllarda daha fazla türediler ihanet eden edene  sporcusu diyarbakırspor sayesinde tanınır futbol piyassasında ismi geçer bir bakmışsın seni federasyona şikeyet ederek bedavaya kaçar .Menajeri mi? .Onlar da ihanetin en büyük ortağı .Gelen sözde sporculara 1dakika  bile oynamadan 300-500 milyarları yazdırırlar ama göğsünü gere gere dolaşırlar .Başkan ve yöneticiler ..Onlar da dedim ya en büyük Diyarbakırsporludurlar. İhanetin başını çekerler .Denetim  raporları açıklanırsa  belgeli hırsızları herkes görecek ama iş işten geçmiş olacak, Diyarbakırspor tarihe karışacak.
Seçimden önce siyasiler Diyarbakırspor’un sahipsiz kalmayacağını deklare ettiler geçmişi temiz ,kirli işlere bulaşmamış sporu bilen bir yönetim kuracaklarını söylediler .Ama dedim ya seçimden önceydi! .Takım geçici olarak kayyuma kalacaktı ki ne olduysa gece yarısı acele ile oluşturulan kahvede bile bir araya gelmeyen insanlardan oluşan yeni yönetim  kuruldu.
Yerli hoca ve yerli sporcularla devam edileceği belirtildi. Ne diyelim burası Diyarbakır burada her şey olur.
Ha bu arada biz yeni yönetimi eleştirebiliriz ama eski yöneticilerin, iş adamlarının veya Diyarbakırspor’u devlet takımı diyerek karalayan ama iş sahiplenmeye gelince ortadan kaybolan siyasi ve yerel yönetim çevrelerinin konuşmaya hakkı yok. Onlar ebediyete kadar susmalı. Çünkü bu tablonun en büyük sorumlusu onlardır.