EĞİTİM ŞART

Kişisel donanımımızın olmazsa olmazı her ne kadar vicdan ve sınırlarını bilme olsa da, eğitimsiz yol yürünmüyor.

Hele ki içinde bulunduğumuz ahir zamanda. Kendini geliştiremeyen, ufkunun sınırlarını genişletemeyen, sürekli dönen dünyadan gelişmelerden haberdar olup ayak uyduramayan

Aşağıda kalmaya, yerinde saymaya mahkûmdur.

Basit bir örnekle ismi lazım değil zincir mağaza % 50 indirim uyguluyor, fakat bulunduğunuz şehirdeki mağaza indirimden birazda kendine kırpıyor.

Aynı ürün açıyorsun online da, atıyorum 500 mağaza sana 600 olduğunu söylüyor. Eğer teknolojiden bihabersen telefon kadar yakın zincir markanın

Online’na girip fiyat kontrol edemiyorsan. Dolandırılmış oluyorsun, eğitim şart.

Sosyal değilsen, okuma alışkanlığın yoksa iki dergi bir kitap karıştırmıyorsan yeniliklerden haberdar değilsen partnerin (eşin) beklentilerini sıraladığında şaşıp kalıyorsun

Kendi içinde üstüne bir de onu haksız buluyorsun. Ama dışarıda sürekli dönen bir dünya var senin dönmüyor oluşun seni haklı yapmaz.

Okumamak, görmemek kelimeleri azaltır, kelimeler azalınca düşünce kısırlaşır düşünce kısırlaşınca ananı babanı, eşini dostunu anlaman güçleşir. İnsan ilişkilerinde bile eğitimin rolü büyüktür.

Eğitim şart!

Diğer insanlarla çıkan anlaşmazlıkların çözümünde bile eğitim ilaçtır. Öfkesine yenilen kelimesi hazinesi dar olan şahıslar ya yumruklarla ya küfürle içini boşaltmaya çalışırlar.

Oysa ki edebiyat ve ince zekâ kullanılarak karşıda ki dayaktan daha tesirli mat edilebilir.

imam Gazali henüz talebe iken İran da bir şehirden başka bir şehre gidiyormuş;

Eşkıyaların Kervanları durdurulup soyduğu eski dönemlerde rutin bir uygulamaymış.

 Eşkıya gazali’nin kervanını durdurup, ne var ne yok tüm değerli eşyaları topladığı sırada. Gazali eşkıyaya “benim kitaplarımı alma der onlar zaten senin bir işine yaramaz. Ayrıca ben bir âlimim” diye ekler.

Eşkıya der ki sen âlim falan değilsin âlim olsan, ilimin sende olurdu kitapların peşine düştüğüne göre ilim kitaplardadır, demek ki kitapları alınca sen bir hiç oluyorsun.

Gazali can evinden vurulur, eğitimsiz gördüğü eşkıya 2 kelime ile ona hayatının dersini vermiştir.

(sonraki yıllarda gazali tüm eserleri okuyup hatmedip, yaprakları kendinden uzaklaştırmış)

Eğitimden kastım lise, üniversite sıraları değildir. Onlarda yerine getirmemiz gereken ritüellerden olsa da. Sıra sıra diplomaları dizip zerre kafasını, ruhunu, bakış açısını eğitmemiş milyonlarla dolu bu ülke.

Eğer 10 yıl önceki düşüncelerimizle bugün de aynı fikirdeysek zerre yol almamışız eğitilmemişiz demektir.

Eğitimli insan, yeteneklerinin farkındadır kendine rota çizer, zaman ki bugün en değerli varlığımızdır onun planlamasını en iyi şekilde yapar.

Eğitim şart!

İnsan hayatını önemli ölçüde kısıtlayan yoksulluk da kader değildir, eğitim eksikliğidir.

Kafa çalıştıran hangi sektörün gelişeceğini hesaplayıp ona göre kendini yetiştirip meslek edinen kısmen kendini yoksulluktan kurtarabilir.

Kafa çalıştırmanın temel adımı da eğitimle başlıyor.

A şahsına 3 beş kitap okuyup kuruluşlardan sertifika almak zor gelir onun yerine daha zor bir iş olan inşaatta çalışmayı yeğler.

B şahsı kitaplarla kurslarla, sertifikalarla kendini herhangi bir meslekte geliştirip bir iki sınavdan sonra amacına ulaşıyor.

Hem etiketini uygarlaştırıyor hem beden gücünden se aklını kullanarak kendine iş alanı yaratıyor.

Hiç eğitim görmemiş kapalı kapılar ardında yaşamış bir annenin çocuklarına bakın, birde eğitimli okuyan düşünen, yürüyen bir annenin çocuklarını gözlemleyin.

Tabi hiçbir şey tek faktöre bağlı değildir. Ama genelleme değişmez.

Eğitim şart!

Uygarlık için, aile ilişkileri için, toplumsal ilişkiler için, dış dünyaya ayak uydurmak için, dolandırılmamak için, iyi ebeveyn olmak için.

Çevreye hatta insanlığa faydalı olmak için. Bu işin yaşı yok. Lütfen öğrenmeye istekli olun 40 yaşında gitar kursuna da gidilir üniversiteye de.

“Aman canım sonunda ne olacak” sonunda illa somut kazanımlar olmayabilir ama bakış açınca değişirse dünyan değişir.

 KİTAP ÖNERİSİ:

MURAT UYURKULAK – Hoca Amca Baba Ben