‘YEŞİL-KIRMIZI HAYATIN ANLAMI’

Bir zamanlar Süper Lig’de,2.Lig’de ve 3.Lig’de her sezon ortalama 5-6 takımla temsil edilen Diyarbakır,daha önce yazdığımız ve aslında konuya herkesin bildiği malum nedenlerden dolayı son yıllarda dibe vurdu. Bu başarısızlığın,yıkımın en büyük nedeni yönetimlerin acizliği,işbilmezliği ve ihanetleridir. Böyle olunca başarısızlık kaçınılmaz oldu.

Geride bırakmak üzere olduğumuz yılda ancak 3.Lig ve Bölgesel Lig’de kendimize yer bulabildik. Diyarbakırspor malumun ilanı misali daha önce tahmin edildiği gibi amatöre kadar düştü. Böyle olacağı belliydi. 2010 Haziran’ındaki kongrede bu filmi görmüştük. Halk için şok olabilir ama bizim için sürpriz olmadı. Biz bu konuda üzerimize düşeni yaparak hataları ve uyarıları dile getirdik. Şimdi kim kafasını duvara vuruyorsa vursun,varsa vicdanı hesaplaşsın fakat bizim vicdanımız rahat. Sadece koca efsanenin ihanete uğrayarak bu hale düşmesine üzülüyoruz.Şimdi Diyarbakırspor üzerinde hesap yapmanın anlamı yok. Bu memlekette 25 milyon borcu kabul ederek amatöre düşen bu kulübü almaya cesaret edecek kahraman var mı?.Hiç sanmıyorum. Öyle olsaydı bu hale düşmezdi. İnsanlardan kendi paralarını bu işe koyup başkalarının vurgun ve talanlarını ödemesini beklemek haksızlıktır. Öyle ise ne yapacağız?.Yapmamız gereken tek şey;Diyarbakırspor ruhunu,armasını,renklerini yeni bir bedende yaşatmaktır. Aklın yolu birdir ve o akıl da bunu gerektiriyor. Örnek mi?.Çok var. En güncelleri Kayseri-Erciyes,Aliağa-Göztepe-Malatya-Y.Malatya ve alt liglerdeki bir çok kulüp. Kaldı ki bunların mazisi bizden daha parlak ve başarıları var. Öyle ise Diyarbakırspor için tek kurtuluş budur. Yeni bir isimle ama rengi Yeşil-Kırmızı arması Diyarbakırspor’u anımsatmalı. Yönetim biçimi şeffaf olmalı,geçmişte Diyarbakırspor’a ihanet etmiş kişilerden uzak durulmalı,bilgi-birikimi olmalı,ekonomik olarak kulübe yük olmak yerine katkı yapacak insanlar olmalı. Bunlar bu memlekette var mı?.Ben var olduklarına inanıyorum. Yeter ki doğru insanları doğru zamanda bir araya getirebilelim.

3 takımımız şampiyon olarak üst liglere çıktı. Bunların içinde rahat çıkanı Büyükşehir Belediyespor oldu. Doğru teknik heyet ve sporcu seçimi,yönetimin sorun yaratan değil sorun çözen anlayışta olması ve tabi ki ilk haftalarda alınan seri galibiyetler şampiyonluğu erken getiren unsurlar oldu. Geçen yıldan beri yürütülen bir tartışma var. İsim ve renk. Bir yıl geçmesine rağmen somut bir gelişme yok. Bence bu iş kabak tadı verdi,kamuoyu soğumaya başladı. Bu tip tartışmaları fazla uzatmadan kararı hemen vereceksin. Büyükşehir’de yönetim ve egemen anlayış kulübü şehrin tamamına mal etmek istiyorsa belli bir zümrenin değil halkın genelinin sesine kulak vermeli. İsim ve renk kararında bunlara dikkat edilmeli. Aksi takdirde yapılacak yanlışların bedeli ağır olur. Küçük olsun bizim kalsın anlayışı olursa kent sahiplenmez.

4 takımımızın yer aldığı Bölgesel Lig’de şampiyonun Diyarbakır’dan çıkacağı belliydi. Bu mücadeleyi kazanan taraf Yeni Diyarbakırspor oldu. Başkan Feyzi İlhanlı’nın tek başına yaptığı maddi fedakarlık,Mehmet Akan ve yönetimin kulübü iyi idare etmesi,teknik heyet seçiminde doğru tercih yapılarak Faruk Türk ve ekibinin göreve getirilmesi bu takımın muhteşem bir seri yakalayarak 3.Lig’e çıkmasını sağladı. Yeni Diyarbakırspor’un Yeşil-Kırmızılı renkler ve Diyarbakırspor’u çağrıştıran armasıyla 3.Lig’e çıkması kentte tatlı bir heyecan da yarattı. İnsanların bu renklere ve isme bakışı gerçekten de çok farklı. Süreci doğru okuyabilirlerse kentte rüzgarı arkalarına alırlar. Bunun için şartlar hiç olmadığı kadar müsaittir. Yeter ki Diyarbakırspor’daki yanlışlara düşmesinler. Kirli işlere bulaşmış zevatlardan uzak dursunlar. Diyarbakırspor’un yarattığı bir boşluk var. Eğer yapmak istediklerini iyi anlatabilirlerse belki hemen değil ama 2-3 yıl içinde yeni bir Diyarbakırspor yaratmış olurlar. Maddi olarak kurumlardan beklentisi olmayan,siyasetten uzak ve bu alanla işi olmayan bir başkan var. Profesyonel insanlar ve rasyonel yöntemlerle projelerle hareket ederlerse her şey kendiliğinden gelir.

Ve Yolspor…Gerçekten muazzam bir başarıya imza attılar. Bu başarının temeli 5-6 yıl önce atıldı. Yolspor,kapanmak üzereydi. İmdada sporu seven Bölge Müdür Yardımcısı M.Ali Sabaz ve ekibi yetişti. Doğru teşhisler ve planlama yaptılar. Önce tesisleşmeye gittiler. İlk defa modern bir tesis yapıldı. Kendisi ayrıldıktan sonra gelen yönetim de sportif hedef koydu. Onlar da örnek bir başarıya imza attı. 22 Süper Amatör ve 1 de final maçı olmak üzere 23 maçın tamamını kazanarak Bölgesel Lig’e çıktılar. Sanırım bunun Türkiye’de örneği yok. Ayakta alkışlanması gereken bir başarı hikayesi. Hikayenin baş kahramanları M.Ali Sabaz,şimdiki başkan İhsan Güç ve yönetimi,teknik heyetteki İbrahim ve Levent hoca ile genç sporcuları tebrik ediyoruz. Bu başarı onlardan 10 kat daha fazla para harcayıp başarılı olamayan diğer takımlara kapak olmalıdır. Yolspor’un bundan sonra yapması gereken şey ise buraya çıktıktan sonra yanlışa düşmeden doğru işler yapmaya devam etmeleridir. Kulübün üzerine üşüşmek isteyen ucuz kahramanlar ve kimse alınmasın ama leş kargalarına fırsat vermezlerse alkışı almaya ve başarıları kazanmaya devam ederler.