“NAYIR …..N’OLAMAZ”

Boşanmalar artıyor….

Çünkü, evlilikler sağlam temel üzerine kurulmuyor.

Kurulanlarda en ufak rüzgarda dağılıyor.

Hiç şans verilmiyor aşka..

***

Yapılan istatistiklere göre, boşanma sayıları evliliklerin üzerine çıkmaya başlamış.

Bir kültür çatışması yaşandığı gerçek.

Bakınız, televizyonlarda evlilik programları.

İnternet sitelerinde en fazla evlilik siteleri tıklanıyor.

Cep telefonları konuşmalar, mesajlar.

Şirketleri zengin ediyor.

Ha…! Birde telefonla yanlış mesaj numarası ile atılan zarflar.

Evliliğe yelken açan diyaloglar..

Ama sonrasında hüsran, perişanlıklar .

Dağılmış aileler..

***

Geçenlerde iki bayan boşanmak için başvurdu .

Birisinde internet üzerinden bayan tanışarak İstanbul’dan gelmiş..

Diğerinde, bayan atılan yanlış (bence öyle değil) mesaj üzerine, muhabbet yoğunlaşarak İstanbul’a gitmiş ,

Evlenmişler.

Birisinde gelin gitmiş , diğerinde gelin gelmiş..

Ama, her ikisinde de ortak yön..

İletişim araçları yolu ile kurulan evlilikler…

Ama kısa süre sonra,”kazın ayağının hiç öyle olmadığı” görülmüş.

Sanal alemdeki yalanlar sona erip, gerçek kimlikler, kişilikler ortaya çıkınca..

...Ve..

Ve sonuçta boşanmaya varan kötü anlar…kavgalar.

Günahı olmayan; “Teknoloji bebeleri”

Heba olup gidiyor.

***

Tesadüf eseri izlediğim reytingi yüksek bir evlilik programında;

Yetmişlik nine ile seksenlik dede, paravan arkasında, kendilerini beğendirmeye çalışıyorlar.

Yetmişlik nine, seksenlik dedenin sohbetinden, konuşmasından etkilenmiş olsa gerek!

Seksenlik dedeyi  görmek için sabırsızlanıyor.

Paravan açıldıktan sonra ise söylediği kibarca ret anlamına gelen söz:

 “Geldiğiniz için teşekkür ederim!”

Tüm ısrarlara rağmen görüşmeyi dahi kabul etmiyor.

Yetmişlik ninenin gerekçesi açık:

“Elektrik alamadım”

Vay.. senin elektriğine!

İlkel  pazarlarda satılan köleler gibi, teşhir ediliyor.

Biri gidiyor ,

Diğeri geliyor.

Ama haksızlık yapmayayım ,

Kimse;

Dişlerin sağlam olup olmadığına bakmıyor!

***

Ya, evlilik bu kadar kolay mı?

Değişik evlerden, alışkanlıklardan, kültürlerden, mezheplerden, memleketlerden,

Hatta, değişik ülkelerden gelen insanlar nasıl bir çırpıda ,

Kolayca bu kararı alabiliyorlar?

Aldılar diyelim!

Hemen suyun kabın şeklini aldığı gibi,

Diğer eşin şeklini alabilmesi mümkün mü?

Ya, üniversite mezunlarının arasında boşanma sayısının artmasına ne denmeli?

Birbirlerini uzun süre tanıyan (-belki de tanıdığını sanan/rol yapan) insanların kolayca boşanmasına ne demeli?

Bakın şu boşanma gerekçelerine;

“Ten uyumumuz yok”

“Annesi ile çok telefonla konuşuyor”

“Anneler  gününde bana hediye almadı”

“Horluyor”

“Yemek yerken ağzını şapırdatıyor, iğreniyorum”

……..

Büyü bozuldu sanki..

Devir değişti herhalde..

Eski Türk filmlerindeki aşklar, duygu yüklü diyaloglar..

İzlendiğinde, nostaljik rüzgarlar estirse de,

Artık, filmler, diziler, internet siteleri, şarkılar

“Çekmeyin” diyor,

“Özgür” olun diyor,

“Süründürün ”diyor

“Boşanın” diyor,

“Arkanı dön ve çık” diyor,

***

Halbuki tüm düğünlerde,

Nasıl da mutluluk fotoğrafları çekilir.

Halaylar-davullar, zurnalar.

Bin bir güçlükle kurulan evlilikler,

Hemen de yıkılır,

Bu evliliğin kurtulmasına,devamına hiç şans verilmez.

Öyle ya, değer mi?

 “Nayır… nolamaz..çabuk yıkmayın bu nuvaları”

 

***

AYDIN BAKIŞ:

“Hiçbir şey kolay değildir. Önemli olan zoru başarmaktır”