"ADAM" GİBİ SİYASET!…

Ne yazık ki; "o bizde" tıne.. Yani yok.. Bizdeki siyaset, "demokrasi, insan hakları, eşitlik, özgürlük, adalet" odaklı değildir.. Siyasilerimizin, "siyaset kültürü" nefret, haset, kin ve hasımlık üzerine kurgulu, "vesayet" odaklı işliyor!..

***

Sivil iradeyi "askerle…" Demokrasiyi "darbeyle"… Milli iradeyi; "karargahla".. Yönetimi; "Genel Kurmayla.." Yani, "milletsiz" bir siyasete "çanak" tutmada, yüksek bir mahirlik içerisindeler siyasiler!.. Dün olduğu gibi!..

***

Şu bütçe görüşmelerini takip etmişsinizdir!.. İktidar ve muhalefet eksenli "ortaya" konulan, siyaset!.. Her yönüyle, "siyaset adamsızlığını" içerdiği gibi, gaflet ve delaletin en derinini icra ettiğine şahit oluyoruz.. Küfürler, hakaretler, iftiralar; "havada" uçuşuyor, uçtu…

***

Dün burada, "siyasette" en büyük kısır döngü, muhalefetsizliktir demiştim!.. Çünkü, "muhalefet" siyaset üretemiyor.. Ürettiği tek şey, "ayrılıkçı, hizipleştiren, bölüp-parçalayan, sınıflara sürükleyen" girdap, politikanın, esareti altında, "adam olmayan bir siyaset" sergileniyor…

***

Çünkü, seçim kazanmak!.. İktidar olmak… Hükümete alternatif olma adına soyunmak… Buna dair, milletin yerli ve milli meselelerine kafa yormak, yani siyasetçinin "asli mesleğini" icra etmiyorlar.. Onun ötesinde, denir ya her şeyi yapıyorlar..

***

Peki çözüm!.. Siyasetin "densizlerinden, akılsızlarından, küfürbazlarından, şuursuzlarından" kurtulmak gerekli.. Güdümlü "politikalarından" arınmak lazım.. Ellerinde tuttukları mahir gazetelerinin manşetindeki ifadeyle; "Adam olmayız" diyenlere "kırmızı kart" göstermek lazım!..

***

İşte o zaman; adam gibi bir siyaseti ikmale getirmiş oluruz.. Yoksa; "insansız siyasetin icatını" beklemek zorunda kalacağız.. O da ne zaman; "icat" edilir bilmem… Bilen varsa, o güne odaklanalım!

***

SARIGÜL NE YAPAR?..

Cuma günü akşam saatleriydi.. Sol cenahtan bir dostum aradı.. CHP Diyarbakır İl Teşkilatındaki; "enva-i çirkinliğin" vücut bulduğu, "kaynayan kazanıyla" alakalı, hasbi- hal ettik?.. Anlattık bildiklerimizi!…

***

Söz dolanıp, Şişli'li Mustafa Sarıgül'e geldi.. "Sarıgül'ü nasıl görüyorsun" diye, sordu?.. Bu alana bir "meyillin var mı" diyerek, soruya soruyla çakıştırırken, "yok, abi yok… Sarıgül'den bir cacık olmaz!.."

***

 

Parti logosu.. Tanıtım müziği.. Bunlara dair etkinlikte Sarıgül'ün konuşmasını da, irdelerken!.. Kendi kendime şunu söyledim.. Özellikle, son dönemlerin "parti kuranların" furyalığıyla alakalı…

***

İyi de, nerde farkınız, nerde ezber bozuculuğunuz, nerde mevcudiyetten daha farklı bir proje, anlatım ve tüzük ile vaatleriniz!.. Çıkardığım sonuç, "adam gibi siyasetin" daha çok peşinde koşacağız, ama bunlarla değil..

***

Çünkü, eveleyip-gevelemekten başka bir icraat yok.. Konuştukları da, "parti içi muhalefet"… Yani; kendi küskünlükleri.. Sandık göründüğünde, seçim yaklaştığında; "hangi pazarlıkların içerisine gireceklerini" siz o zaman görün..  Kim kimin arkasında "gözü yaşlı" yola birlikte çıktıklarını bırakacak.. Kim hangi kontenjana odaklanacak... Tabi, şimdiden "çark" etmezlerse!…

***

AK Parti'den, dökülen iki parti.. Babacan ve Davutoğlu.. CHP'den dökülen, İnce… Sarıgül.. Ha bir de, Öztürk Yılmaz vardı?.. "Adamsızlık" yaşayan siyasette, bir heyecan, bir farkındalık, esen bir rüzgarın, hareketliliğine "sebebiyet" verdiler mi?. Yani; ahalide bir "merak ve beklenti" heyecanı yarattılar mı?..

***

Doğrusu!… Denir ya şekilde görüldüğü gibi; "hiç de" bir esinti yaratmadılar.. İşte Sarıgül.. Kazanacak, birşey yapabileceğini, söyleyen var mı?.. Yok.. Ki, İnce için "bir şeyler mırıldayanlar" var ise de, Sarıgül'ü ağzına alan yok…

***

Özetlersek!… İnce'ye nazaran Sarıgül'ün durumu.. Sarıgül'e nazaran, Yılmaz'ın durumu… Babacan'a nazaran Davutoğlu'nun durumu.. Silsile misali; "birbirlerini" andırıyorlar… Ama, "iktidar ve iktidar olabilmede" nafile..

***

CHP BUNALIMDA!….

Tarihinin "en iğrençlikler" ihtiva eden, bunalımını yaşıyor.. "Parti içi muhalefet", alev alev!… En sıradan taşra teşkilatından başlamak üzere, Parti'nin tepe yönetimine kadar; "ölçüsüz" bir travmatik hal var.. 8 şiddetinde, "iç hesaplaşma" depremi yaşıyor CHP!..

***

Nitekim, Parti Yönetimi.. Bay Kemal dahil olmak üzere!… "Keskin, saldırgan, küfür, hakaret" içeren, siyasi haşinlik; aslında "partinin nasıl derin bir buhran ve bunalım içerisinde" olduğunu ifşa ediyor… Yani gidişat hiç de iyi değil..

***

Malum, Sarıgül sahaya indi.. Öztürk Yılmaz da. Muharrem İnce zaten sahada, ki yakında partisini kuruyor.. Yani, "parti" adına tırtıklama, kan kaybı oluşturacak..

***

Oy devşirmelerden daha vahimi de; "rezillikleri" içeren taciz, tecavüz ve belediyelerde vuku bulan yolsuzlukların, alabildiğine "seriye alınmış" makinalı gibi CHP'ye yağan kurşunlar.. Parti iç dengelerinde afaroz olmuş!…

***

Bay Kemal, Erdoğan'a, iktidara "hakaret" edeceğine, Batıya yönelik "güdümlü siyaset" yapacağına, parti içerisindeki "rezilliklere" yönelip, "ne bu kepazelikler" deyip, partiyi arındırsa belki "adam gibi bir siyaset" icra etmiş olur… Yoksa; "her şeyden evladır dediği  koltuk elden gider?" Ortada kalır..

***

 

GÜNÜN SÖZÜ

Hayat öyle lanet bir şey ki sustuğunda konuşmadın diye pişman eder konuştuğunda ise susmadığın için kahreder.