ŞİDDET, TECAVÜZ, TACİZ!...

Fena bir dağınıklığın içerisinde; kaynıyor HDP'nin kazanı!…

Öyle böyle değil, "iğrençlik" içeren hadiseler kaynıyor!..

Kadına Şiddet ve Kadına tecavüz!.. 

Peş peşe, gelişen ve patlak veren, olaylar fena bir "mide" bulandırıcı durumu kapsıyor..

Ki kazandaki taşma nedeniyle partide de "zihin" çatışması yaşanıyor…

Bir iyi, bir kötü misali!...

Tabi "iki çirkin ve iğrençlik içeren olay" karşısında Partinin verdiği "sınav da" bu nasıl iş dedirtiyor..

Çünkü; iki yönlü sonuç ve tavır söz konusu… Birinde sevindirici, çünkü tavizsiz bir tavır sergilemesi var..

Ama diğerinde ise "bu kadarı da olmaz" dedirten üzüntü verici geçmişe dair bir kabullenmişlik, rıza gösterme var!!…

Yani çelişkili bir hal-i vaziyet HDP'yi "açmazın" içerisine sokmuş!….

***

BİRİNCİ MEVZU.. "Kadına şiddet.."  Kadın dövmek..

Ne hazin ki meslek haline geldi..

Artık Vekile kadar yükseldi..

Bir adım sonrası, Bakan, sonrası bildiğin merdiven!…

Şiddetin kahraman vekili(!) HDP'li Milletvekili Mansur Işık..

Şiddetin mağduru ise; Vekilin eşi Ebru Işık…

Vekil Işık, "eşini fena" şekilde dövmüş, darp etmiş!…

Şiddet polise intikal etmiş!... 

Her ne kadar, eşi aile terbiyesiyle ifadesini değiştirdiyse de, 6 ay "uzaklaştırma" kararı alındı…

Vekil'e "uzak dur eşinden" diye...

***

HDP'deki yansımasına gelince…

Vakaya "beklenen" tepki konuldu..

"Işık'ın" partiden uzaklaştırılması için, ilk adımı attı..

"Kesin ihraç" istemiyle disipline sevk edildi…!

Yazıyı kaleme aldığım ana kadar, "henüz bir karar" çıkmış değildi..

Çıktıysa da, bana henüz ulaşmadı..

Ne çıkar bilmem..

Ama aldığım kulis bilgilerine göre; "Işık'a" kapının yolu "seni istemiyoruz" olarak gösterilecek…

HDP'nin bu tavrı, elbette ki sevindirici!.. 

Kadına şiddete hayır politikasına "tavizsiz" riayet ettiğini bu hamlede gösteriyor!..

 

***

 

İKİNCİ MEVZU… "Tecavüz" rezilliği..

İddia edilen "tecavüzcü" bu kez Mardin Milletvekili Tuma Çelik..

Nasıl bir karaktere sahipse!!..

"Partili kadına tecavüz" etmekle suçlanıyor!..

Hem de, "seçim" çalışmaları sırasında..

Hem de "dernek toplantısına" katılan bir partili kadına bunu yaptığı söyleniyor!!..

Zorla, şiddet ve şantaj yaparak; bu "tecavüzü" gerçekleştirdiği, kayıtlara geçmiş!?.

***

Bu iğrenç hadise iki yıl önce yaşanmış…

Ama yeni patlak vermiş..

Kamuoyu yeni haberdar oldu..

"İnfial" yaratıcı bir "tecavüz vakası..!"

Ki o da; kadın şikayetiyle, hakkında Mardin Başsavcılığınca açılan soruşturmaya dair hazırlanan; "dokunulmazlığının kaldırılmasına" ilişkin, Meclis'e gönderilen fezlekeyle, "maske düştü" diyebiliriz..

Herkes olayı, Meclis'e gelen fezlekeyle duydu!…

***

Vekil Çelik hakkında "cinsel suçtan" 12 yıldan az olmamak üzere hapis isteniyor..

Dava, "dokunulmazlığının" kaldırılmasıyla başlayacak..

Meclis ve oluşturulacak komisyon; nasıl bir karar verecek bekleyip göreceğiz..

Eğer ki zırhı kalkarsa, muhtemelen "tutuklanıp cezaevine" atılacak!..

Meclis'in tavrı kadar, HDP'nin "tecavüz" olayına nasıl bir refleks göstereceği de merak konusu…

Ki tartışılan hali hazırdaki durum da bu…

Doğrusu, eşine şiddet uygulayan Işık'a partinin gösterdiği tavizsiz tavrı, "Partili Kadına tecavüz" olayında, pek gösterilmediğini görüyoruz…

Der demez, tepkiyle sorguluyor insan; "neden" bu duyarsızlık, zafiyet ve "sineye çekme, kabullenme" hali?

***

Çünkü bu hadisede, bir kabullenmişlik..

Bir sineye çekme..

Bir sessiz, ketum kalma hali var!..

Yoksa, daha seçim evresinde iken "böylesi adamları partimizde istemiyoruz diye, seslerin yükselmesi ve kararların verilmesi" gerekirdi..

Ama değil..

Bilakis tecavüz mağduru, Ebru Günay ve Pero Dündar'la da görüşüp, derdini anlatmış..

Aldığı cevap; "Biz araştıracağız.. Sen olayı kapat ve unut.." O gün, bugün!...

***

Vaka patlak verince, "tecavüzle" suçlanan Çelik bir irade ortaya koyarak "partimden istifa ediyorum" deyip ayrıldı..

Bu çıkış, "parti adına" olumluluk gösterse de görünüyor ki; "danışıklı dövüş..!"

İlginç bir durum ise; HDP Kadın Meclisinin beyanı..

"Görüştük, bize taciz, tecavüzden, herhangi bir beyanı olmadı?"…

Peki "ne anlattı?"…

Gel de çık işin içinden!…

Kısacası, iki bela hadiseye HDP'nin ortaya koyduğu sınavın yarattığı intiba "bir pozitif, bir negatif" sonuç içermektedir!…

Pozitif tavır, "eşine şiddet uygulayan" Işık'ı partiden "kesin ihraç" istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmesi!…

***

Ama negatif olan!..

İki yıldır, "parti içerisinde" konuşulan, tartışılan kepazelik!…

Ki yargıya intikal etmiş olunan Çelik'in "Partili bir kadına tecavüz" olayına karşı "parti disiplininin" işlem görmemesine "demezler mi" hayrola!…

Nerde, "kadına şiddete karşı tavrın, tecavüze karşı" ortaya koyduğu eylemsel tavırların?!…

Kaç gündür konuşulan nedir?..

Eeeyy HDP hani ahkam kesiyordun..

Yollara çıkıyordun..

Eylemlerde bulunuyordun…

"Tecavüzcülere af yok" diye naralar atıyordun!..

Şu veya bu diyerek, mangalda "kül" bırakmıyordun..

İçinde patlak veren; "tecavüz" iddiasını ne oldu da kabullenir oldun?..

 

***

Netice itibariyle!…

HDP'li Çelik'in "partili kadına tecavüz" vakası, Şırnak'ta bir uzman çavuşun küçük kıza "tacizde" bulunduğu iddiası kadar; rezillik içeriyor..

Batman'daki Uzman Çavuş'un "genç bir kadına tecavüz" etmesi; kadar iğrençlik içeriyor..

Hepsi de; "ahlaksızlık, iğrençlik, çürümüş zihniyetin üretimi değil midir?"…

Lanetlenmesi, kınanması, tepki gösterilmesi; "gerekmez mi?"…

***

Yoksa, gelinen aşama itibariyle!..

Görünüyor ki, kadına şiddete de, tacize de, tecavüze de, nasıl ki "bizim terörist, senin terörist" diye bir ayırım söz konusu idi..

Şimdi de; senin sapığın, benim sapığım, senin kendini bilmezin, benim kendini bilmezin "ayırımı" kültürü gelişmeye başladı…

Allah sonumuzu hayreylesin!?..

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Günün trendi; sizin tecavüzcünüz, bizim tecavüzcümüz!