SEÇMEN, İSTERSE BIRAKIR!?..

Birileri anlamıyor!.. Zeka kıtlığı olsa gerek..  Ülkemize özgü olarak, siyaset her dönem lider ekseninde, kimlik bulmuştur.. Lider odur ki kitleleri” peşinden sürükleyip, onu payidar kılmaktır.. İşte Erdoğan da o liderlik vasfıyla, 22 yıldır kitleleri arkasına alarak, iktidarlığını sürdürüyor!…

***

Bakıyorum!.. Muhalefet cephesindeki kimi kalem sahipleri zikrediyor.. Yani yerme adına, tek adam rejimi gibi, ucube, uçuk laflar, üreterek, her yerde Erdoğan var diyor.. Seçimler yerel seçim değil de, Cumhurbaşkanlığı seçimiymiş gibi mitingden mitinge koşuyor, konuşuyor, kendine özgü vaatlerde bulunuyor?..

***

Her ilin belediye başkan adayı o imiş gibi hareket ediyor!.. Bu da tek adam rejiminin doğal sonucu imiş iddiasında bulunuyor?.. 70 yaşındaki adamın ne işi var, seçim meydanlarında demeyi de ihmal etmiyorlar?.. Ne işi var, Ak Parti belediye başkan adayları için seçmenden oy istemeye?.. İstanbul’u alabilmek için; muhalefetin adaylarını dilinden düşürmüyormuş?..

***

Kendilerine özgü, mış da mış, muş da muş sıralayıp duruyorlar zat-ı muhteremler? Ha bir de, “Erdoğan bu seçim benim için final” beyanına, ağızlarına geleni, akıl terazisine almadan, söyleyip, duruyorlar.. Yok ya siz kanmayın öyle dediğine diye söze başlıyorlar.. Erdoğan hiç bir koşulda, hiç bir yaşta siyaseti bırakacak değil… Oyla diyorsa da, meclisteki parmaklar onu formüle eder..

***

Bu zeka fakirlerinin en büyük cahillikleri de seçmeni önemsemeden, dikkate değer görmeden, Erdoğan’ın tüm bu seçim başarı grafiğini tek adam rejimine sıkıştırmalarıdır.. Hakikatlere, üç maymunu oynama misalı bir tavır söz konusu.. Oysa ki, bu ülkedeki insanlardır sandığa gidip iradesiyle tercih koyan, iktidar seçen?!… Erdoğan da bu iradenin hal-i hazırdaki temsilcisi!..

***

Neyse!?.. Bizim başlarından değil paçalarından zeka fışkıran, akıl sahibi(!) zat-ı muhteremlere söyleyecek sözümüz şudur.. Erdoğan’ı iktidardan indirecek de..  Erdoğan’a siyaseti bıraktıracak olan da bu ülkenin ve bu milletin ferdi olan seçmenlerdir?.. Seçmen isterse; liderdir, istemezse, değildir, siyasetin emeklisidir?.. Mahirlik seçmenin gönlüne girebilmektir, Erdoğan girebiliyor, siz girmeye çalışın?!..

***

O KİBİR VAR YA O KİBİR!..

Şu kanıya vardım!.. Ki hislerim de beni pek yanıltmış değil.. Ekrem İmamoğlu’nu siyasi arenanın atılı haline getirecek tek neden; itici kibiri..

Çünkü, polemikleri prim yapıyor.. Seçmeni, sokaktaki vatandaşı ustaca avlayabiliyor?.. Algı deseniz, kurgulu senaryolar deseniz, o biçim!..

Ha bir de akçe işlerinde hayli mahir.. Ali, veli, küpeli!.. Kısacası tüm bunlarda, profesyonel!..

***

Ama ne zaman ki, bunlardan bir tanesinde arıza-i durum vaki olursa!.. Denir ya; kimyası bozulur bir şekilde, bocalayıp patinaj yapmaya başlıyor..

İşte burda O’nu fena şekilde itici kılan, tüm becerilerini sıfıra düşüren; bozulan kimyanın etkisiyle, bambaşka karakter vücut alıyor..

O da; kibir abidesi.. Agresifleşiyor, üslup sertleşiyor..

Ses tonundaki volum yüksekliği!..

***

Dikkat ederseniz son bir haftadır; İmamoğlu’nun ruh alemi bu yönde!?. Nedeni de şu çuval dolusu para sayma mevzusu....

Soruşturma sürüyor, ifadeye çağrılanların sayısı hızla artıyor.. Ve kilit isimler de Ekrem İmamoğlu’nun ticari ve siyasi takımındaki kişiler..

Yani  A takımı..

Vakıaya seçim ayarı, seçmen dizaynı gibi libaslar giydirilse de, yine bir kumpas, sözcükleri dizelense de!..

***

Vuku bulan mevzunun deşildikçe işin boyutu kazın ayağı hiç de öyle değil, dedirtiyor!.. Kapalı devre finans!..

Belediye, Müteahhit ve ihaleler.. Bozulan kimyanın inşa ettiği kibir abideliğinden zerre-i miskal taviz vermezken, suçüstü olma noktasındaki deste deste paraların kampanya harcamalarına akmasını da gizlemiyor..

Bilakis, deşifre ediyor..

Baksanıza, Yeniden Refah Partisi adayının kampanyasını bile, afişlerini bastırarak finanse ettiği dahi konuşulur hale geldi?..

***

Hal bu iken, 31 Mart İmamoğlu için, bulunduğu siyasi kulvardan daha çok, karakteristik özelliğinin seçmen nezdinde, tercihsel faktör olacak..

Seçmen; gerçek yüzüne bakacak.. İşte burda da İmamoğlu’nu itici kılan, albenisi bulunmayan kibir abideliği öne çıkacağı için!..

Bu ülke insanının en çok, nefret duygusunu körükleyip ateşleyenin de kibir olduğu gerçeğiyle, İmamoğlu’nun İBB  miadı dolmuştur!…

***

KENDİNE GÜVEN!..

Yaşamın bir çok alanında; bu kelimeyi çok duyar hale geldik!.. Özellikle de gençlere her ortam ve platformda, söylenip duruyoruz!.. “Kendine güven..”

İyi güzel, hiç, nasihat okkalı..

Ama velakin, o gençlerin, o kişilerin öncelikle, ilk ihtiyaç duymaları gereken ana koşul başkalarına güvenebilmektir?..

***

Önce güvenmeyi bilecekler.. Sonra güvendiklerini kendilerine idol edinecekler..

Ve ardından da,“kendi kendilerine güvenmenin hissiyatını, karakteristik özelliğini, hissedip, kimlikleştirecekler?.

Olgunlaşan güven kimlikleri, çevrelerindeki güvenilmez insanları rahatlıkla, tespit edip, deşifre eder!?..

***

Aksi durum hüsrandır!?. Çünkü hayat tecrübesine, çevresel etkilerden ıraktır!.. Tutarsızlık, kıvırma, kandırma, hile ve desisenin, öznesi olur.. 

Ki bu da, onu önünü görmez hale getirir.. İlk adımda, ilk oluşumda, ilk ilişkide vahim bir uçuruma yuvarlanmayı ikmal eder…

Kişi çevresiyle, hayat bulur, karakter elde eder!..

***

Hiç bir yaşayan kendi kendine bir şey olmamıştır!.. İlim, bilim, felsefe.. Kişilik kadar hayal ettiği meslek dahil.. Ya da hedeflediği, her ne ise.. Yoktan var olmamıştır?..

İlla ki, evveliyatında başkaları olmuştur..

Onun için önce güveneceksin, sonra kendine güven tesis edeceksin?!.. 

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Zaman en kıymetli hazinedir, ama kimin harcadığı daha kıymetlidir