ZIRTO HALLER NEREYE KADAR?!…

Ne yazık ki, hal-i vaziyet "zırtoluğunda" ötesinde cereyan ediyor!…

Büyük bir "kafa yemişlik" var..

Replik oldu..

"Kim kime, dum duma.?"..

Vaziyet, "her kulvarda", "işin suyunu" çıkarıyor..

Namık Kemal'in dediği gibi..

"Fala kanma falsız kalma.?"..

İşte bu fal açısı, "anketçiler de", mübarek mantar misali!…

Her taşın altındılar?..

Ne güven kaldı, ne ciddiyet, ne samimiyet, ne de ihlaslı bir sonuç!..

"İşine geldiği" gibi; "kimi karalarsan, kimi yüceltirsen" yap bir anket!…

Oltu-bitti..

Nasıl olsa, “hizipleşme” taraftar bulduruyor..

***

Son bir hafta içerisinde, "servis" edilen anketlere bakın!..

Siyaseti öne çıkarıyor, ama siyaset dışı "ucube" kimliklere "rol" biçilmek isteniyor…

Sorulmuş..

Size göre, "siyasetin dışında" kimi Cumhurbaşkanı Adayı görmek istersiniz…

Gelen yanıtlar, "yok daha" neler?..

Ne yazık ki, "nelere de" rahmet okutuluyor…

Öne çıkan isimlere bakın, "Yılmaz Özdil ve Uğur Dündar, Ali Koç, Zülfü Livaneli, Haluk Levent" öneren var…

Tabi bu fikri beyanı verenler, CHP eksenli..

Yani Sol, sosyalist, Kemalist, seküler, laik kesim!..

Maşallahları var..

Sazdan, sözden geri durmazlar..

Sahi ya, sevgilisinin "jet" bulamayıp, "uçak kapatıp" tatile gönderdiği, Şeyma'dan ses yok..

Ayıp ya, ya Seranay…

Zeki Müren eksik diyeceğim ama kendisi merhum..

Ama çok büyük bir ayıp ve eksiklik mi, Bülent Ersoy'u unutmuşlar?.

Bilinçli mi, yoksa "muhaliflikten mi?"..

Ya, Cem Yılmaz!…

***

Neyse, sıralamaya kalkarsak!..

Biliyorum, Mehmet Ali nerde, işi daha da ileriye götürerek,

"Cem Boyner" var ise, niye "Cem Uzan" yok..

Hele ki, İbo'dan bahseden hiç..

Ki, o kadar istiyordu "siyaset" kulvarına girebilmeyi..

Ama, nasip ettirmediler…

Diyeceksiniz ki, katılanların yanında bunları katmaları, mevzuya ne kadardı?..

Bir şey katar mı katmaz mıydı bilmem, ama renk katarlardı!...

Anketin, en çok katılım gösterdiği de "siyaset" dışı bu şahsiyetler..

Zaten sosyal medyada da, cevabı bulunmayan bir soru var..

Özellikle "ucube" yapılara milletimizin bir hayli, "rağbet" gösterdiği..

Öyle ya, ülkenin en ciddi meselelerine bakın, "tıklama, beğeni" alma oranı, yerlerde ama "Şeyma'ya uçak kapatma" milyonları peşinden götürüyor..

Açlık sefaletten millet kırılıyor ama Özdil'in "Atatürk" kitabına, rant merkezli 3 bin lira ödeyen var…

***

 

Şu soru bence eksik!…

LGBT'liler, "Ssz hangi" partiye oy verirsiniz..

Ya da, "liderlik" için kimden yana "tavır" alırsınız..

Doğrusu, ankete renk katma yönünde eksik..

Ama cevap, basit sanırım..

Muhtemelen "CHP ve HDP" odaklı bir saftan söz ederler..

Liderlik için de, Kemal Kılıçdaroğlu'na "evet" derler..

Demezler mi; "kapılarını açan, ziyaretlerini kabul eden, zihniyetlerine özgürlük" tanıyan malumu!…

Netice mi?..

Hasılı kelam; "siyaset" kulvarında bir umut yok ise demek ki çare, "siyaset dışı" şahsiyetlerde.. 

Ee, alayı hep o aklın peşinde değil mi?

Gerçi, bunu deneyenler oldu...

Lakin, "belalı sevgililerden" yakalarını kurtaramadılar…

Çünkü, her şey "klonlandı?"…

***

Devam edelim mi, siyasetin "zırto" haline.. 

Mahir anketlerin, parti oy verilerine, bakalım!..

Deniliyor ki, AK Parti'nin oy oranı; yüzde 30'ların altına düşmüş…

Mevcudiyete göre, birinci parti mi?..

Evet evet, en yakın rakibine 10 puan fark takıyor…

CHP nerde, yüzde 20'lerin altında?..

MHP ve HDP "baraj altı" gözüküyor..

İyi Parti, Gelecek ve DEVA şimdilerde, "ittifak" bloğu hesabında..

Kararsızlar deseniz, almış başını gidiyor…

Şuan, ikinci parti konumunda!…

Hem muhalif, hem kararsız!..

***

Vaziyet bu iken!..

Sahi ya, "battık, bittik, mahvolduk" diye sokakları inletme hali..

Pazar yerlerinde "artık" toplama görüntüleri..

Yoksulluğun, fakirliğin "getirdiği" ölümlerdeki artışın, tepkisel bilançosu!..

Nerde, kaldı "iktidarın" dibi boylama hali!..

Peki ya "erken seçim, baskın seçim" gibisinden laf üreten, kerametsiz muhalefetin, söylem tezattı!..

Tıpkı, "fal" misali..

Akşener bir süre önce ne diyordu kendine göre, "erken seçime" dair takvim için..

Şu ayda, bugün de, "seçim var" diye, takvim koyuyordu..

Baktı ki, sözler "havanda su dövmenin" ötesine geçmiyor..

90'ların ruh haline özgü bir zaman dilimi siyasette işlemiyor..

Artık, dillendirip, konuşmuyor, vazgeçti "erken seçim, baskın seçime" dair, laf üretmekten…

***

Garip bir hal!..

"Fal" üreticilik bayrağını şimdilerde CHP'nin duayeni(!) Öztrak elde gezdiriyor…

Önceki gün fark ettim..

Demiş ki; "Bunlar apar topar seçime gidecekler?…"

Neye dair bir keramet üretimi bilmiyorum, ama ortaya koydukları "siyasetleriyle bu ifade" tezat!…

Şöyle ki!…

Mutfakta yangın var deyip, bağıracaksın..

Çarşı, pazar ateş pahası diyeceksin..

Hal artıklarını karıştıran, çöplere yumulan, yoksulluk yüzünden "intiharların" pik yaptığı, ekonominin dibe vurduğu, aş, aş "ekmeğin midesine" indiğini söyleyip duracaksın..

Ve tam kapanmayla "öfke sınırlarını" aşan bir hal-i vaziyet ülkede hakim iken!…

***

Sormak lazım… 

İktidar da, hükümette, baştaki zat-ı muhterem "kendisini darı ambarında mı" sanıyor..

Ki, aklını ekmek peynirle mi yedi?..

Hiç mi, 19 yıllık "iktidar" döneminden "tecrübe" edinmedi ki..

"Bile bile" ladese odaklı şekilde "apar topar" seçime gitsin!..

De hele akıllım, hangi akıl bunu "icra edebilir ki?"…

Hasılı, hal-i durum "zırtoluk" ihtiva edici!…

***

Ya, CHP'li İmamoğlu'nun o pozu..

Eli kıçının arkasında, "türbe" ziyaretine gidiyor..

Nasıl bir inanç ziyareti ise..!

Saygısızlığın, dibi görüldü..

Lakin, "bu zırto" hale bir de, "açılan bir zırto" inceleme var..

Gülünür mü, ağlanır mı, siz deyin!..

Lakin, işler arap saçı gibi!…

***

Aha, günlerdir yazıyoruz, çiziyoruz "önceki dönemdeki" kayyımların yolsuzluklarını, usulsüzlüklerini, vurgunlarını!..

Ki, İçişleri Bakanlığı'nın müfettiş raporlarına dahi yansıtılmış, "zırtoca, zorbaca" milyonların, indiregandi yapıldığına ilişkin…

Hayali "plakalar" üzerinden, para transferi mi?..

Belediyenin "otobüs" müdürlüğüne ait "paranın" aktığı "havuzun" vanalarını şahsına münhasır açma hali!..

***

Denir ya, her şey "ifşa" olmuş..

Malı alan götürmüş de götürmüş…

İsmi de, makamı da, "ifşa" olmuş..

Peki, alakadar olan var mı?.

Ya da "siyasi ve adli" hesap sormuşlük…..

Ne gezer misali…

İşin, başkanı olan dönemin zat-ı muhteremin ifadesine bile, tenezzül edilmemiş!…

Eee; "makam lavabosuna" milyonlar harcadı kimse bir şey diyemedi?..

Bilakis, "makam" tahsis edildi..

Yazıma, not düşen bir okurumun deyimiyle; "adaletin bu mu dünya?"…

***

Peki ya, "tam kapanmadaki" zırto durumlar..

Kime yasak, kime serbest meçhul..

Ha bir de, marketlerdeki satış yasakları arasındaki; "yaman" çelişkiler var ki, "neden yasak?"..

Mesela bayanlar için, "ped" satışı yasak?..

Bakar mısınız, Balıkesir'li Avukatın isyanına..

Gitmedik yer kalmadı, "internetten sipariş verin" yanıtı almış!..

Ne yani regl dönemi de "yasak" kapsamına alındı, tabi saksı satışı da toprak satışı da, "yasak kapsamında.."

***

GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ…

Resim malumunuz, Diyarbakır Karpuzu…

Maşallah içi de boşaltılmış..

Lakin "içerisine" ne konulmuş meçhul..

Bebek derseniz "bebek" değil.. Diyarbakırlı çocuk derseniz, "hiç" değil..

Neye benziyor?..

Vallahi karpuz belli ama içerisindeki "hangi mimari zırto" onu bilemiyorum!..

Bi daha mı, baksak "mimari" mahirliğe!…

***

GÜNÜN SÖZÜ

- Günümüzde insanlar, yalnızca fiyatı biliyorlar, değeri değil.