Davutoğlu: Kimse hesap veremez değildir

Başbakan Davutoğlu, Cemaat'e operasyonu savunup "Türkiye’de milli iradeye karşı her tuzağın, kumpasın hesabı sorulacaktır" dedi. Davutoğlu basın özgürlüğü eleştirisi yapan AB'ye de tepki gösterdi.

Davutoğlu: Kimse hesap veremez değildir
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rize'deki AK Parti İl Kongresi'nde konuştu. Davutoğlu 14 Aralık'ta medya ve poliste Cemaat'e operasyonun ardından AB'den gelen basın özgürlüğü eleştirilerine tepki gösterdi. "Pazar günü herkes tatildeyken başka bir konu olsa karar alması haftalarca sürecek olan Avrupa Birliği, pazar günü daha olayın aslını bilmeden, araştırmadan hemen Türkiye'yi kınayan açıklamalar yaptı" dedi. Başbakan Cemaat'i kastederek, "Eğer yargı bu çetelere dokunuyorsa, hemen yargısal sürece müdahale edilmesi isteniyor. Eğer hukuk devleti varsa bırakın bu yargı süreci işlesin. Kimse gazetecilik ve yaptığı basın görevi dolayısıyla şu anda soruşturma altında değildir" diye konuştu.

'MAĞDURU OYNUYORLAR' Cemaat'i 'mağduru oynamak'la suçlayan Başbakan şunları söyledi:

"Basın üzerinden de örgütlenerek yine Emniyet ve yargıdaki araçlarıyla mazlum ve mağdur bir başka topluluk üzerine kumpas kurmuşsa, onların yaptığı yasal faaliyetlerin ötesinde, onları bir terör örgütü gibi gösterip, koydukları bazı silahlarla, el bombalarıyla o masum insanları 17 ay mahkûm etmişlerse ve onlar da bu konuda bir şikâyette bulunmuşsa, bu şikâyeti yapmak yargının bir görevidir. Bu, hükümetin veya herhangi bir siyasinin müdahil olduğu bir konu değildir. Aksine insan hakları açısından mağdur edilmiş, vatandaşlarımızdan gelen bir şikâyetin yargı tarafından takip edilmesidir."

"Sanki basına dönük bir operasyon yapılıyormuş gibi, bunu dünyaya şikâyet edenler ve bu şikâyet üzerinden Türkiye'yi dışarıda mahkûm etmek isteyenler var" diyen Davutoğlu, "Basın mensupları da dahil olmak üzere toplumda hiç kimse hesap vermez konumda değildir, herkes yaptıklarının hesabını vermek durumundadır. Türkiye'de milli iradeye karşı yapılan her tuzağın, her kumpasın hesabı sorulacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

"DURDURABİLDİLER Mİ?" Davutoğlu, partisinin 2004'ten beri birçok kez engellenmeye çalışıldığını savunurken, "Kıbrıs müzakerelerini yaparken 'genç subaylar rahatsız' manşetleri attılar. 2004 mahalli seçimlerine bu manşetlerle girdik. Zaferle çıktık" dedi. Davutoğlu 27 Nisan'daki Genelkurmay Başkanlığı açıklamasını hatırlatıp, "E-muhtıra verildi. Durdurabildiler mi? Adından başka cumhurla hiç alâkası olmayan cumhuriyet mitingleri yaptılar. 2007 seçimlerinde demokrasi tarihinde en büyük oyu alıp yolumuza devam ettik" diye konuştu. Ardından da, "Bu kez kapatma davası açtılar. Büyük başarılara imza atmış bir lider aleyhine parti kapatma davası açtılar.

DURDURABİLDİLER Mİ?" DİYE SORDU. Davutoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile arasında 'fitne çıkarmaya çalışmak'la suçladı. Başbakan, "Sayın Kılıçdaroğlu bütçe görüşmelerinde benimle Cumhurbaşkanımız arasında fitne çıkarmaya çalıştı. "Bizim Cumhurbaşkanımızla ilişkimiz siyasetle başlamadı, siyasetle bitmez. Ölümle de bitmez. Bu dünya ahiret kardeşliğidir" dedi.

"ŞİŞLİ'Yİ YÖNETEMEYEN TÜRKİYE'Yİ NASIL İDARE ETSİN?" Davutoğlu, Şişli Belediyesi'nde Beldiye Başkanı Hayri İnönü ile yardımcısı Emir Sarıgül arasındaki gerginliği değerlendirdi. Ahmet Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu, 'Biz de Türkiye'yi idare ederiz' demişti. Allah göstermesin. Şişli'de yaşananlardan sonra dört dakika ülke yönetiminde olsalar birbirilerini tehdit ederler. Daha siz Şişli'yi idare edemiyorsunuz. Şişli'yi idare edemeyenler nasıl milletten oy isteyebilirler? Farklı düşünceleri var diye bir milletvekilini istifa ettirdiler" diye konuştu.

"KİRLİ OYUNLAR" Davutoğlu, Gülen Cemaati'nin kendilerine karşı siyasi partilerle işbirliği yaptığını savunurken de, "Bu ülkede siyasette kaybeden partiler kirli oyunlar içine girdiler. CHP, HDP acaba yeni bir koalisyon oluşturabilir miyiz? Hepsi bir araya gelseler ve arkalarındaki paralel çete harekete geçse bizim hareketimizi durdurabilir mi?" diye sordu.

"ONLAR BEDDUA EDERKEN..." Davutoğlu Gezi protestolarını da 'provokasyon' olarak nitelendirirken şunları söyledi:

"2011 seçimlerinden sonra Gezi provokasyonları... 8-10 ağacın bir yerden bir yere taşınması için Türkiye'yi yangın yerine çevirenler Yalova'da asırlık ağaçlar kesilirken sesini çıkardı mı? Sayın Cumhurbaşkanımızın arkasında sadece millet vardı. Gezi provokasyonları başarılı olamayınca 17-25 Aralık'ta dini maskesi olan paralel çeteyi devreye soktular. Bu çete üzerinden halkın iradesiyle işbaşına gelmiş iktidarı yerle bir etmeye çalıştılar. 'Dönemin başbakanı' diye iddianame hazırladılar. O kadar emindiler ki. Başbakan'ı yerinden edeceklerdi. Ama bu milletin aziz fertleri bu parti ve lideri için alnı secdede dua ediyordu. Onlar bir diyarda vatan aleyhine beddualar yaparken, alnı secdedeki milletimiz başbakanımız için dua ediyordu. 30 Mart'ta millet cevabı verdi. Her türlü oyunu, her türlü tuzağı kurdular. Yetmedi, bütün partiler bir araya geldiler çatı aday çıkardılar. Onlar çatıyla uğraşırken biz milletin kendisiyle iletişim kurduk."

Davutoğlu ülkede hiç kimsenin inancı nedeniyle baskı görmesine izin vermeyeceklerini söylerken de CHP'yi eleştirdi. Başbakan CHP'nin iktidarda olduğu 1950'ler öncesindeki tek parti dönemiyle hesaplaşması gerektiğini savundu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler