Mabede büyük saygısızlık

Tarihi Ulu Camii'ye uygunsuz kıyafetlerle girmeye çalışan kadını uyarınca saldırıya uğrayan Gezer, "Bu kadın cesaretini İstanbul Sözleşmesi'nden başka bir şeyden almamıştır” dedi.

Mabede büyük saygısızlık

İslam aleminin 5'inci Harem-i Şerif'i sayılan Diyarbakır Ulu Camii'ye uygunsuz kıyafetle girmeye çalışan kadın, kendisini ikaz eden şahsa saldırarak ağza alınmayacak hakaretler savurdu.

Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde bulunan tarihi Ulu Camii'ye ziyaret amaçlı gelen kadın, camii girişinde bulunan kıyafet adabına ilişkin duyuru panosuna aldırış etmeden içeri girdi. Kıyafetin uygunsuz olduğunu fark eden camii cemaatinden ve aynı zamanda gönüllü hizmet görevlisi Nezir Gezer, kendisini uyarınca sözlü ve fiili saldırıya maruz kaldı.

Saldırıya maruz kalan Gezer, 13 yıldan bu yana Ulu Camii'de gönüllü hizmet görevlisi olduğunu belirterek yaşananları aktardı.

Gezer, "13 yıldır bu camideyim ve herkes de beni tanır. Buraya art niyetle gelen, uyuşturucu satmaya çalışan veya ayakkabı hırsızlığı yapmak isteyen ve benzeri şahıslara müdahale etmeye çalışıyoruz. Her zaman olduğu gibi bugün de bir bayanın uygunsuz kıyafetle cami alanına giriş yaptığını fark ettim." dedi.

"HEM HAKARET ETTİ HEM DE SALDIRDI"

İçeri giriş yapan bayanların kıyafetlerinin camiye uygun olmadığından dolayı kendilerini uyardığını söyleyen Gezer, "Kendisine 'hanımefendi' diye hitap ederek 'Cami girişinde Diyanet İşleri Başkanlığı Sur İlçe Müftülüğünün hem görsel hem de yazılı duyurusunu okudunuz mu?' şeklinde soru yönelttim. Bunun üzerine 'okumadım, neler yazıyor? Sizi ne ilgilendirir, şerefsiz, cahil, yobaz' gibi hakaretler etti." ifadelerini kullandı.

Yapılan hakaretlere rağmen sakin bir eda ile uyarısını tekrarladığını söyleyen Gezer, "Kendisine tekrardan 'Hanımefendi! Tabelayı göstereyim ve kendi isteğime göre konuşmadığımı size kanıtlamak istiyorum.' dedim. Onun hakaretler etmesi üzerine sinirlendim ve yine uyarı panosunu gösterdim. Savurduğu hakaretler karşısında onlara şunları söyledim: 'Belirtilen kurallara uygun giyinmek isterseniz kabin var. Giyinmek istemiyorsanız size yaptığım ikazdan ötürü beni polise şikâyet edebilirsiniz.' dedim." şeklinde konuştu.

Gezer, "Şahsıma yönelik yapılan hakaretten sonra saldırıya uğradım. Yaşananlara rağmen benim onlara yönelik tek bir hakaret içerikli söz veya fiili saldırım olmadı. Bir beyefendiye yakışır şekilde bir metot uyguladım. Onların saldırısından sonra çevredekiler de bana tavır almaya başladılar." dedi.

Şahsına yönelik yapılan hakaretlerden dolayı saldırgan kadın hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirten Gezer, yetkililerden bir an önce gerekenin yapılmasını istedi.

"BU KADIN CESARETİNİ İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN ALMIŞ"

Özellikle gezi amaçlı bu tür ibadethanelere gelen kadınların oradaki manevi ortama aldırış etmeden uygunsuz kıyafetlerle giriş-çıkışlarını değerlendiren gezer, "Diyarbakır Ulu Camii, 5'inci Harem bölgesinden çok, 'haram bölgesi' olmuş. Burada yüzlerce kez bu görüntüler ile karşılaşıyoruz. Fakat ilk kez böyle sert çıkışlı, art niyetli bir kadınla karşılaştım." diye belirtti.

Bu tür uygunsuz kıyafetli kadın görüntülerinin sadece Ulu Cami'ye özgü olmadığının altını çizen Gezer, "Bu durum sadece Ulu Camii ile geçerli değil, Hazreti Süleyman yerleşkesinin aşağı kısmına bakıldığında da aynı görüntüler ile karşılaşırız. Bu konuya ilişkin cami heyetiyle valiliğe de gitmemize rağmen şu ana kadar herhangi bir tedbir alınmış değil." diye serzenişte bulundu.

Geçtiğimiz aylarda benzer bir durumun yaşandığını, uygunsuz kıyafetle camiye girmeye çalışan bir bayanı uyardığı için bir kişinin şikâyet üzerine cezaevine atıldığını hatırlatan Gezer, son olarak şunları söyledi:

"Bu kadın cesaretini İstanbul Sözleşmesi'nden başka bir şeyden almamıştır. Aynı olayı daha önce Ramazan'da yaşamıştı. Tarih tekerrürden ibarettir ve bugün tekerrür etti."

Kaynak: Diyarbakır Söz