Sandık yarın kuruluyor!

Rektörlük seçimindeki ilk basamak tercihi, yarın akademisyenlerin "tercih oyuyla" gerçekleşecek. 8 adayın yarıştığı seçimde, 860 akademisyen oy kullanacak.

Sandık yarın kuruluyor!

Dicle Üniversitesi'nin de aralarında bulunduğu 21 Üniversite'de "Rektörlük seçimi" için geri sayım başladı.

Bölgenin köklü üniversiteleri arasında yer alan Dicle Üniversitesi'ni dört yıl süreyle yönetecek olan "Rektör adayı" heyecanı doruk noktaya ulaşırken, ilk tercih seçimi yarın yapılacak.

SANDIKLAR YARIN KURULACAK

Rektörlük seçimi yarışına, 8 aday giriyor. 860'a yakın akademisyenin bulunduğu Dicle Üniversitesinde, rektörlük adaylığı için, Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, Prof. Dr. Sait Alan, Prof. Dr. Aslan Bilici, Prof. Dr. Refik Korkusuz, Prof. Dr. Talip Gül, Prof. Dr. Ahmet Keleş, Prof. Dr. Yüksel Çoşkun ve Prof. Dr. Halil Kaya yarışacak. Rektör adayları yoğun bir kulis içerisinde, akademisyenlere vaatlerde bulunurken, izinde olan bir çok akademisyen dün itibariyle, Diyarbakır'a dönmeye başladı.

SEÇİM SÜRECİ NASIL İŞLEYECEK

Yarın yapılacak olan seçimde oy sıralamasına göre ilk altı sıraya giden rektör adayları dosya ve isim listeleriyle birlikte, YÖK'e gönderilecek. YÖK tarafından kurulacak olan komisyon tarafından yapılacak inceleme sonucunda, 6 isim arasından belirlenecek üç isim, atama yapılmak üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a iletilecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, sunulan üç isim arasından belirleyecek kişiyi, 4 yıllık rektörlük görevini yapmak üzere atama yapacak.

ÇELEN HEDEFLERİNİ ANLATTI

Yarın yapılacak olan Dicle Üniversitesin'deki rektörlük seçimi öncesi üniversitedeki öğretim üyelerini ziyaret ederek desteklerini isteyen rektör adayı Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, rektör seçilmesi durumunda yapacağı çalışmaları anlattı.

KOORDİNASYONU SAĞLAYABİLMEK

DÜ'nün en genç rektör adayı olan Çelen, "Yaşadığımız modern çağda üniversiteler, zamanın ruhunun gerektirdiği gelişim ve değişimlere zemin hazırlayan, nitelikli bilgi, işgücü ve teknoloji üreten önemli kurumsal lokomotif görevini üstlenmelidir. Eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yanı sıra Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitesini artırarak kamu, sanayi ve sivil toplum kuruluşları arasında koordinasyon ve yönlendirme faaliyetleri yürütmek de üniversitelerin temel görevlerindendir." dedi.

EĞİTİM ALANINDA CAZİP OLABİLMEK

Üniversitelerin eğitim ve öğretim başta olmak üzere, bulundukları bölgelerin ekonomi, sağlık ve kültürel alanda gelişip kalkınmasında da ciddi payı olan kuruluşlar olduğunu belirten Prof. Dr. Çelen, "Yükseköğretim kurumlarımızın misyonlarını tekrar gözden geçirerek kurumsal farklılık ve çeşitliliğe yönelmesine, güçlü yönlerini dikkate alarak odaklaşmasına ve bazı üniversitelerin üniversite olmanın bütüncül yapısından uzaklaşmadan belli alanlarda temayüz etmesine ihtiyaç olduğu değerlendirilmiştir. Üniversitelerin bu işlevlerini yerine getirebilmeleri, yönetici, akademik ve idari kadrolarla öğrencilerin huzur ve güven ortamında çalışmalarıyla mümkündür." şeklinde konuştu.

ULUSLAR VE ULUSLARARASI SEVİYE

DÜ'nün huzur ve güven içerisinde ihtisaslaşmış kampüsleri ile klasik şehir üniversitesi görünümünden sıyrılıp ulusal ve uluslararası seviyede akredite olmuş, girişimci, yenilikçi ve bilimsel standartları yüksek üniversitelerden biri haline gelmesi için önemli bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çelen, bu potansiyeli harekete geçirmek için göreve hazır olduklarını ve öğretim üyelerinin desteklerini beklediklerini söyledi.

Kaynak: Diyarbakır Söz