"Iraklı Sudanlılar” yaşamlarını ülkenin yerleşik halkından farksız şekilde sürdürüyor

BAĞDATHAYDAR KARAALP - Yaklaşık 40 yıl önce ülkelerinden ayrılarak yeni bir hayat kurmak için Irak#39;a gelen Sudanlılar, artık kendilerini buradaki yerel halktan farksız görüyor ve Sudan#39;a dönmek istemiyor.

BAĞDATHAYDAR KARAALP - Yaklaşık 40 yıl önce ülkelerinden ayrılarak yeni bir hayat kurmak için Irak'a gelen Sudanlılar, artık kendilerini buradaki yerel halktan farksız görüyor ve Sudan'a dönmek istemiyor.

Irak'ın başkenti Bağdat’ın kadim semtlerinden Bettavin, 1980’lerde ülkeye gelip yerleşen Sudanlıların merkezi konumunda. Bettavin’in neredeyse her sokağında Sudanlılara ait market, manav, berber dükkanı, marangozluk atölyesi, kahvehane gibi iş yerleri göze çarpıyor.

Gayriresmi verilere göre, Bağdat’ın bu kadim semtinde 1300’e yakın Sudanlı yaşıyor. Bazıları ikamet sorunu yaşasa da hayatlarını bir şekilde polis denetiminden uzak sürdürmeye çalışıyor. Bazıları ise Iraklılarla evlenerek vatandaşlık almış.

Irak’taki gündelik hayata ayak uyduran Sudanlıların çocukları, okullarda Iraklı çocuklarla aynı sınıflarda eğitim alıyor. Annesi Iraklı olan çocuklar baba diyarı Sudan’ın yanı sıra Irak lehçesini de akıcı şekilde konuşuyor.

Birçok konuda artık Iraklılara benzeyen Sudanlılar, gündelik yaşamlarında hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadıklarını ve ülkelerine dönmek istemediklerini söylüyor.

- Sudanlı Abdulkerim'in çocukları "Iraklıyız" diyor

AA muhabirine konuşan "Sudanlılar Kahvehanesi"nin sahibi Sudanlı Ali Abdulkerim, Bağdat'a 1986'da geldiğini belirtti.

Biri kız biri erkek iki çocuğu olduğunu aktaran Abdulkerim, "Çocuklarım okula gidiyor, Iraklı çocuklarla aynı sınıfı paylaşıyorlar ve kendilerini Iraklı olarak görüyorlar. Onlar, Sudan ile ilgili hiçbir şey bilmezler. Nerelisin? diye sorsan 'Iraklıyız' derler." dedi.

Sudanlıların buluşma noktası olan Abdulkerim'in kahvehanesi sabah erken saatlerden akşam 23.00'e kadar açık kalıyor. Kahvehanede çay ve kahvenin yanı sıra Irak'ın meşhur "hamiz" denilen ekşi çay da müşterilere sunuluyor. Abdulkerim, "Kahvehaneye gelenlerin büyük bölümü Sudanlılar ama burada yaşayan Mısırlılar ve Iraklılar da buraya gelip çay içiyor." ifadelerini kullandı.

Sudanlıyla evlendiği için Irak vatandaşlığı alamayan Abdulkerim, ikamet hakkına sahip olduğunu ve bu konuda sorun yaşamadığını dile getirdi.

Abdulkerim, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bağdat'ın Bettavin bölgesi Sudanlıların merkezi konumundadır. Buranın dışındaki semtlerde de Sudanlılar var. Bettavin dışında yaşayan Sudanlılar cumaları ve diğer tatil günleri buraya gelip buradaki Sudanlılarla takılır. Irak'ta hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadık. Bir gün de birisi çıkıp bize 'yabancı' olduğumuzu hissettirmedi. Hamdolsun Iraklılar gibi yaşıyoruz. Son dönemde ekonomik olarak zor günler yaşanıyor ama çay ocağından elde ettiğim gelirle kiramızı ödeyebiliyor ve geçimimizi sağlıyoruz."

Sudan'da yaşananları yakından takip ettiklerini söyleyen Abdulkerim, ülkesindeki durumun iç açıcı olmadığını sözlerine ekledi.

- "Iraklılarla hiçbir sorun yaşamıyoruz"

Bettavin'nin dar sokaklarından birinde kurduğu atölyesinde "demirci" olarak çalışan Sudanlı Abdullah Yahya da, 1989'da 32 yaşındayken çalışmak için Irak'a geldiğini söyledi.

Yahya, "Başlarda belli aralıklarla Sudan'a gidip geliyordum. En son Sudan'ı 1997'de ziyaret edebildim. Ama şimdi oradaki durumlardan dolayı pek gidemiyoruz." dedi.

Sudanlıların bazılarına oturum izni verilmediğini aktaran Yahya, ancak bu konuda pek sorunla karşılaşmadıklarını, gündelik yaşamlarını Iraklılar gibi sürdürdüklerini ifade etti.

Yahya, şunları söyledi:

"Iraklılarla hiçbir sorun yaşamıyor ve ayrımcılığa maruz kalmıyoruz. Bizler de onlara karşı hiçbir olumsuz davranışta bulunmuyoruz. Akrabalarımın tamamı Sudan'da yaşıyor. Onlarla 2-3 günde bir telefon üzerinden görüşüyorum. Ben, ailenin tek ferdi olarak burada yaşıyorum. Sudan'daki durumun ne olduğu net değil. Savaş Irak'ı da çok yordu ama şu an Irak'ın durumu daha istikrarlı ve pek bir sorun yok. Burada yaşayan Sudanlılar olarak genelde kahvehanelerde bir araya geliyoruz."

Bağdat sakini Sudanlı Muhammed Abdurrahman, Bağdat'a 1981'de geldiğini ve koyun güderek çobanlık yaptığını söyledi.

Eşi ve çocuklarının ise Sudan'da yaşadığını belirten Abdurrahman, "Sudan'da yaşanan olaylardan dolayı çocuklarımı ziyaret edemedim. Çocuklarımla telefonda görüşüyorum, hal hatırlarını soruyorum." diye konuştu.

- "Hem Sudan hem Irak Arapçasını konuşuyoruz"

Amcalarıyla birlikte çay ocağı işleten yarı Sudanlı yarı Iraklı genç Ali Abdurrahman ise, 2003'teki ABD işgali sırasında ailesiyle bir süreliğine baba ocağı Sudan'a gittiğini belirterek, "Sudan'da elektrik mühendisliği okudum ancak bitirmeden Bağdat'ta geri döndük. Irak diploması Sudan'daki gibi güçlü değil. Irak'tan mezun olursan başka ülkede işe girmen zor. Sudan'da okulu bitirmiş olsaydım istediğim ülkede çalışabilirdim." ifadelerini kullandı.

Irak'ın yerleşik Arapça lehçesini iyi şekilde konuşan genç Abdurrahman, "Annem Iraklı. Evde hem Sudan hem Irak Arapçasını konuşuyoruz, ama daha çok Sudan Arapçasını konuşuyoruz." dedi.

Abdurrahman Bağdat'ta yöre halkından biri olarak görüldüğünü ve hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadıklarını söyledi. Çok sayıda Iraklı mahalle arkadaşı olduğunu kaydeden Ali Abdurrahman, onlarla futbol gibi spor aktiviteleri yaptıklarını anlattı.

- "Evlenirsem bir Iraklıyla evlenirim"

Bettavin'de babasının ikinci el eşya tamiri atölyesinde çalışan 26 yaşındaki Mahcup Salah, Irak'ta dünyaya gelmiş.

"Babam Sudanlı, annem ise Nasiriye'den. Ailemle birlikte yaşıyorum." diyen Salah, annesinin Iraklı olmasından dolayı Irak kimliğine sahip olduğunu belirtti.

Bazen hamallık da yaptığını ve 70 küsur yaşındaki babasına yardım ederek ailesini geçindirmeye çalıştığını aktaran Salah, "Henüz evlenmedim ama evlenirsem bir Iraklıyla evlenirim." diye konuştu.


Kaynak: Anadolu Ajansı