Özgürlükçü eğitim!

Milli Eğitim Bakanı Dinçer, ''Daha demokratik ve daha özgür bir eğitim, öğrencilerin tercihlerine, yeteneklerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine imkan sağlamalıdır. Zorunlu eğitim süresini 12 yıla yükseltmiş olmamızın bir nedeni de budur'' dedi.

Özgürlükçü eğitim!

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Milli Eğitim Bakanlığı'nca yürütülen Demokratik Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi Ortak Projesi'nin açılış toplantısındaki konuşmasına Montaigne'nin ''Özgürlüğü ve hayatı hak edenler, onu her gün yeniden fethetmek zorundadır'' sözüyle başladı.

İnsanlığı ideallerine taşıyacak bir yönetim biçimi olan demokrasinin de her gün yeniden fethedilmesi gerektiğini belirten Dinçer, hızla değişen dünyada hak ve özgürlüklere yüklenen anlam ile taleplerin değiştiğini söyledi.

Türkiye'nin yakın tarihinde güçlü bir demokrasiye sahip olma özlemi yolunda verilen mücadelelerin yer aldığını ifade eden Dinçer, bu noktadaki en önemli çalışmanın yeni sivil anayasa çalışması olduğunu vurguladı. Bakan Dinçer, ''Bu yeni anayasayla Türkiye, demokratikleşme yolunda önemli adımlar atarak daha gelişmiş ve ileri bir demokrasiye sahip olacaktır'' diye konuştu.

DEMOKRATİKLEŞME KÜLTÜRÜ

Demokratikleşme ve demokrasi kültürünün yaygınlaşması ve demokratik reflekslerin oluşması için çok fazla çalışma yapılması gerektiğini belirten Dinçer, şunları söyledi:

''Güçsüz bir demokrasinin geçmişte neden olduğu sorunları hepimiz acı birer tecrübe olarak hatırlıyoruz. Hatta geçmişin gölgeleri o kadar uzun ki, bugün yapıp ettiklerimize, yapmak istediklerimize bile gölgesi düşebiliyor. Bundan dolayı, siyaset kurumunun itibar kazanması ve demokrasimizin aksayan, iyi işlemeyen unsurlarından arındırılması, her zaman Hükümetimizin temel önceliği olarak yer almıştır.''

Demokrasinin eğitim yoluyla güçlendirilmesi, eğitim sisteminin demokratik değerler açısından geliştirilmesi için de çok sayıda çalışmanın yapıldığını bildiren Dinçer, demokratik kültürün toplumsal yaşamın tüm alanlarında istenildiği kadar etkin bir şekilde yer almadığını belirtti.

ÖĞRETİM PROGRAMLARI

Eğitim düzeyinin demokratik katılımı artıran unsurların arasında yer aldığını dile getiren Dinçer, ''Daha demokratik ve daha özgür bir eğitim, öğrencilerin tercihlerine, yeteneklerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine imkan sağlamalıdır. Zorunlu eğitim süresini 12 yıla yükseltmiş olmamızın bir nedeni de budur'' görüşüne yer verdi.

Çocukların kendilerini ifade etme becerilerini geliştirecek, potansiyellerini ortaya çıkaracak bir düzenlemeyi gerçekleştirdiklerini vurgulayan Dinçer, şunları kaydetti:

''Artık bu yapı içinde öğrencilerimiz spor, sanat, müzik, din eğitimi, okuma yazma becerileri ve kültürü, sosyal bilimler, fen bilimleri ve mesleki eğitim gibi çeşitli alanlarda ilgi ve tercihlerine göre seçim yapabilecekler. Bu önemli adım, bütün kalbimle inanıyorum ki; toplumda barış, hoşgörü, sevgi, diyalog, empati, sorgulama, kamu politikalarını etkileme, eleştirel ve yaratıcı düşünme gibi yeterliliklerin de gelişmesine katkıda bulunacaktır.

BİREYLERİ KAZANDIRMAK 

Demokratik değer ve tutumları bireylere kazandırmak, aslında sadece eğitimin değil, aileden siyasete kadar bütün kurumların görevidir. Son yıllarda Bakanlığımız bu konuda çağın ve toplumun taleplerinin gereği olarak okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretimdeki okullaşma oranında ciddi artışlar sağlamış; kız çocuklarına yönelik pozitif ayrımcılık içeren çalışmalar yapmış; kadınlar arasında okuryazarlık düzeyinin yükseltilmesi için hayat boyu öğrenme stratejisi kapsamında yaygın eğitim kursları ve kampanyalar düzenlemiştir.''

Hayat kalitesinin artması ve kalkınmanın sağlanmasında da eğitimin önemini dile getiren Dinçer, ''2023'te dünyanın ilk on ekonomisinin içinde yer almayı hedefleyen Türkiye'nin en önemli zenginliği olan genç nüfusunu en yetkin bir şekilde, uluslararası arenada söz sahibi olacak şekilde yetiştirme zorunluluğu bulunmaktadır'' dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz