'Sırtınızı merkez bankalarına dayamayın'

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ABD ve Avrupa ülkelerine, "Ekonomi adına önemli adımlar atın. Sırtınızı merkez bankalarına dayamayın, para bastırma sorunlara tam anlamıyla deva olmayacaktır." uyarılarında bulundu.

'Sırtınızı merkez bankalarına dayamayın'

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ABD ve Avrupa ülkelerine, "Ekonomi adına önemli adımlar atın. Sırtınızı merkez bankalarına dayamayın, para bastırma sorunlara tam anlamıyla deva olmayacaktır." uyarılarında bulundu.

Arap Bankalar Birliği, Türkiye Bankalar Birliği ve Dünya Arap Bankacılar Birliği tarafından tertip edilen 'Arap-Türk Bankacılık ve Finans Forumu’ başladı. 29 Şubat-1 Mart tarihlerini kapsayan forumun ilk gününe Ali Babacan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, Arap Bankalar Birliği Genel Sekreteri Wissam H. Fattouh ile Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın katıldı.

Ali Babacan, forumun açılışında yaptığı konuşmada, "Türkiye ile Arap ülkeleri arasında güç birliğini artırmayı temenni ediyoruz. Bankalar, burada can suyu olacaktır." dedi. Ortadoğu'da barışın gerekliliğini vurgulayan Babacan, bölgenin ekonomide gücünü artırma için finans sektörünün önemli olduğunu dile getirdi. Bu anlamda bankaların güç birliğinin mühim olduğuna işaret etti. Dünya ekonomisinin güç günlerden geçtiğini belirten Babacan, şöyle devam etti:

"Bunalımın derin hal almasını önleme, finans kurumlarında çöküşü önleme adına merkez bankalarının büyük çabaları söz konusu. Çabaları, matbaalarla ya da para basma ile sınırlı. Avrupa ve ABD' de bu, şu an yapılıyor. Tabii geçici bir rahatlık var. Fakat esas çareler iktidarların atacağı adımlara bağlı. Onun çin ülkelerde ciddi bütçe tedbirlerinin alınması, gelir gider dengelerinin kurulması, yapısal reformların hayata geçirilmesi gerekiyor. G 20 Meksika toplantılarında bu görüşleri dile getirdim. Artık Avrupa ülkelerinin adım atmaları gerekiyor. Merkez bankalarına sırtına dayama, para bastırma soruna tam anlamıyla deva olmayacaktır."

2002-2007 döneminde Türkiye'nin çok önemli reformları hayata geçirdiğini anlatan Babacan, bu sayede ülkenin ekonomik bunalıma güçlü bir ekonomi ile girdiğini aktardı. Finans alanında alınan tedbirlere de değinen Babacan, "Bankalara dair yeni kanunlar koyduk. Mortgage Yasası ile yapıyı güçlendirdik. Yine devrim olarak değerlendirilecek adımlar attık. Sermaye yeterlilik oranını yüzde 8'den 12'ye çıkardık. Denetimler dâhilinde uluslararası ilke ve kuralları getirdik. Burada daha sıkı, daha talepkar tavırlar izledik.” ifadelerini kullandı.

Bankacılığın ayakta kalmasını BDDK Başkanı Tevfik Bilgin ve arkadaşlarının faaliyetlerine bağlayan Başbakan Yardımcısı, şunları kaydetti:

“Bir defa BDDK bağımsızdır, doğru olanı, gerekeni yapar. Hatıra, gönüle bakmaz. ‘Bu aileler ayrı, onlara ayrı kurallar uygulayalım’ diye bir şey yok. Biz de bu bağımsız ve dik duruşun ardındayız. Bağımsızlığı siyasi iktidar olarak her daim onaylarız. Bankalar, yanlış müdahaleler yaparsa o ülkenin finansal yapısı zayıflar. Bakın, yasal çerçeveyi siyaset kurumu belirler. Ama o yasa çerçevesinde bankalara kurallar getirmek siyasiler tarafından olur. Bizim bu minvalde uygularamalarımız Türkiye bankalarını olumlu ayrıştırmıştır. 2008 ve 2009 bunalımından ufak tefek hasarla çıkmak başarı görülürken, bizim bankalarımız güçlenerek çıktı. Söz konusu bunalımın temelinde finans ve kamu maliyesi yatıyor. Türkiye her ikisine güçlü bir yapı ile girmiştir. Ülkemizde Amerikalı ya da Avrupalı bankaların operasyonları sağlam yoluna devam ediyor. Evlerinde hasar alırken, Türkiye operasyonları emin adımlarla ilerliyor.”

'Arap-Türk Bankacılık ve Finans Forumu’nda ekonomide alınan aşamalardan da söz eden Ali Babacan, bunalım döneminde 6 ay ya da 1 senelik değil 3 senelik planlar ortaya koyduklarını vurguladı. Mali disiplinden taviz vermediklerine temas eden Babacan, bunun meyvelerini verdiğini savundu. Başarılı uygulamalar ile Türkiye’nin 2010’da yüzde 9 büyüdüğünü, 2011’de yüzde 8,5 büyüme öngörüldüğünü bildirdi. Babacan, ekonomide elde edilen başarıdan duyduğu memnuniyete işaret ederken, “2009’dan bu yana istihdam 3 milyon 700 bin kişi arttı. Dünya ülkelerine göre Türkiye en fazla istihdam oranını yakalayan ülkelerden oldu. Türkiye’de gelir dağılımı 2002’den bu yana iyiye gitmektedir. Fakirlik ve yoksulluk oranı geriledi. Gelir dağılımında görülen iyileşme özel uygulama alanlarımızla ilgili. Bakın eğitim ve sağlıkla ilgili sosyal desteklerimiz dünyada çokça ele alınıyor, tartışılıyor.” dedi.

Babacan, iktidar olarak hiçbir gruba ya da aileye ayrıcalık yapmadıklarının, her bir alanda rekabeti ve alın terini esas aldıklarının altını çizdi. Yabancı yatırımları çekmeye odaklandıklarına temas eden Babacan, bu minvalde muhtelif ülkelerden girişimcilerin gayrimenkul alımını kolaylaştırma, kira sertifikalarının yürürlüğe koyma çabasında olduklarını da bildirdi.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler