Tekstil sektörüne 2 trilyon euroluk pazar

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği, AB Çevre Etiketi ile 2 trilyon euroluk Avrupa pazarına mal satmayı hedefliyor.

Tekstil sektörüne 2 trilyon euroluk pazar

Tekstil sektöründeki faaliyetlerin çevreye olumsuz etkilerinin en aza indirilerek, temiz üretim planlarının devreye sokulması amacıyla ‘Bursa Bölgesi Tekstil ve Hazır Giyim Üreticilerinin Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi ile Çevresel Yüklerin Hesaplanması, Eko-Etiket Altyapısının Oluşturulması’ projesi hayata geçirildi. Projenin sonuçları UİB Genel Sekreterliği’nde gerçekleştirilen toplantıyla açıklandı.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) tarafından yürütülen, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) tarafından desteklenen, Bursa Tekstil ve Konfeksiyon Ar-Ge Merkezi (BUTEKOM) ile Bursa Teknik Üniversitesi’nin iştirakçi olduğu proje ile tekstil firmalarına yeşil ürünler pazarının önemi aktarıldı, AB Eko Etiketi alımı teşvik edildi.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı İbrahim Burkay, “Projeyle firmalarımızı 2 trilyon euroluk bir pazara hazırlıyoruz. Bu pazara, yani AB’ye mal satmanın şartı da AB Çevre Etiketi (Ecolabel) sahibi olabilmekten geçiyor.” dedi.

Ecolabel’in AB pazarına girişte ve rekabette büyük önem taşıdığını ve tüketicilerin güvenini kazanan ürünlerin simgesi olduğunu aktaran Burkay, pazarın Türk firmaları açısından bakir bir alan olduğunu ve bu pazara firmaları sokmak, zincire dahil etmek gerektiğinin önemine vurgu yaptı. Tekstilde şu ana kadar konvansiyonel üretim yapan Türkiye’nin girmediği birçok alan olduğunu belirten Burkay, firmaları teknik tekstiller ve yeşil ürünler gibi alanlarda gerekli altyapıya kavuşturarak, firmaların AB başta olmak üzere yeni pazarlara açılmalarını sağlamak gerektiğine işaret etti.

YEŞİL ÜRÜNLERİ PAZARI FIRSAT

UTİB tarafından önerilen, BEBKA tarafından desteklenen projenin 12 aylık bir çalışma olduğunu belirten proje sorumlusu Prof. Dr. Şule Altun, insanların tüketim alışkanlıklarında artık yeşil ürünleri, enerji verimli cihazları, daha az ambalaj kullanılan ürünleri tercih ettiklerini söyledi. İş dünyasının da bu durumun farkında olduğunu kaydeden Altun, “Bu durum ekonomik bir fırsata çevrilebilir. Bu sürece adapte olmak çok önemli. Artık çevreye dost ürünler satın alınıyor. Çevresel etki satın almada önemli bir kriter. Ürünün karbon ayak izini gösteren etiket gelecekte zorunlu hale gelecek. ABD’de yüzde 40’lık bir grup yeşil tüketiciyi oluşturuyor ve bu kişiler satın almada çevresel faktörlere dikkat ediyor.” diye konuştu.

Projede firmaları AB Eko Etiketi almaya yönlendirdiklerini kaydeden Altun, ürünün çevre performansının iyileştirilmesi, işlem zamanının azaltılması, hammadde kullanımının düşürülmesi ve proses optimizasyonu ile de avantajlar sağlaması bakımından sürecin önemine işaret etti. Yaklaşık 17 bin ürünün AB ülkelerinde eko etiket aldığını ve bunların içerisinde tekstilin 1300 eko etikete sahip olduğunu aktaran Altun, Türk firmaları açısından bu rakamın 10’un altında olduğunu üzülerek ifade etti.

UTİB tarafından 19 Nisan 2011’de başlayan ve bir yıl boyunca devam eden proje kapsamında; yaşam döngüsü değerlendirmesi uygulamaları, eko-etiket ve karbon ayak izi konularında seminerler gerçekleştirilerek, toplamda 35 firma çalışanına eğitim verildi. Ayrıca farklı alanda faaliyet gösteren ve ihracat yapan 3 firmada, ürün bazında yaşam döngüsü değerlendirmesi yöntemi uygulandı. Bu firmalarda ürünlerin ve proseslerin çevresel yükleri hesaplanarak, karbon ayak izleri çıkartıldı. Firmaların çevre ile ilgili ve enerji açısından problemli alanları belirlenerek, bunların sebepleri ve alternatif çözümler üzerinde çalışıldı.

Türkiye’de bu alanda gerçekleştirilen ilk olma özelliğini taşıyan proje boyunca ihracat yapan 5 firmanın, 5 ayrı ürünü için AB eko-etiketi yol haritaları hazırlanarak, firmalara teslim edildi.

Projeyle; sanayinin emisyon değerlerinin azaltılmasına katkıda bulunmanın yanı sıra ‘Yeşil Pazar’dan Türk tekstil sanayisinin pay alması ve böylece ihracat kapasitesinin artırılması hedefleniyor.

Kaynak: Diyarbakır Söz