Kenan Doğulu’nun annesi Serpil Doğulu için düzenlenen partiye polis sürprizi, neden baskın yapıldı?

Star TV’nin dönem dizisi Muhteşem Yüzyıl Kösem’de rol alan güzel oyuncu Beren Saat’in karizmatik şarkıcı eşi Kenan Doğulu’nun partisine polis baskını yapıldı. Kenan Doğulu’nun annesi Serpil Doğulu, yeni yaşını önceki akşam Suadiye'deki Rotisserie Noir'da muhteşem bir parti düzenleyerek kutladı fakat polis baskınıyla kısa sürdü.

Kenan Doğulu’nun annesi Serpil Doğulu için düzenlenen partiye polis sürprizi, neden baskın yapıldı?

Star TV’nin dönem dizisi Muhteşem Yüzyıl Kösem’de rol alan güzel oyuncu Beren Saat’in karizmatik şarkıcı eşi Kenan Doğulu’nun partisine polis baskını yapıldı. Kenan Doğulu’nun annesi Serpil Doğulu, yeni yaşını önceki akşam Suadiye'deki Rotisserie Noir'da muhteşem bir parti düzenleyerek kutladı fakat polis baskınıyla kısa sürdü.

Parti devam ederken usta sanatçı Kenan Doğulu kapının önüne çıkarak açıklamalarda bulundu.

Kenan Doğulu’nun açıklamaları şu şekilde…

“Annem bizi çok iyi yetiştirdi, ona çok şey borçluyuz. Gerçi çok da terliğini yedim. Hiç ıskalamazdı, yüzde yüz vururdu” sözleriyle güldürdü.

Bu arada, ilerleyen saatlerde müziğin sesinin yükselmesi, mekana yakın oturanları rahatsız etti. Sokaktakilerin ihbarı üzerine duruma müdahale eden polis ekipleri, mekana girerek müziği kıstırdı.

Kenan Doğulu Kimdir?

1993 yılında piyasaya çıkarttığı ilk stüdyo albümü Yaparım Bilirsin ile pop müzik listelerini alt üst eden ve aradan geçen 17 yıl içerisinde zirveden hiç inmemiş olan Türk Pop Müziği sanatçısı. Tarkan ile beraber en fazla albüm satışı bulunan pop sanatçılarından birisi olan Doğulu, 2007 yılında gerçekleşen Eurovision Şarkı Yarışması’nda ülkemizi başarıyla temsil etmiş ve yarışmadan dördüncü ayrılmıştır. Uzun bir aradan sonra 2009 yılında piyasaya çıkarttığı son albümü Patron, Türkiye müzik listelerinde 2. sıraya kadar yükselmiştir.

Kenan Doğulu 31 Mayıs 1975 tarihinde, Cihangir, İstanbul’da dünyaya geldi. Canan ve Ozan Doğulu adında kardeşleri vardır. Aslen Gaziantep'lidir. Çok genç yaşlarda piyano çalmaya başlayan Doğulu, henüz 5 yaşındayken konservatuarın piyano bölümüne birinci olarak girdi ve burada altı yıl boyunca eğitim aldı.

Piyano eğitiminin yanı sıra konservatuarda eğitmeni olan Erkan Alpay’dan flüt eğitimi de alan Doğulu, okulda gitar bölümünün açılması üzerine Erdem Sökmen’den de gitar dersleri aldı; bir yandan da solistlik ve ritimli sazlar eğitimlerine devam etmekteydi.

Lise öğrenimini İstanbul Kültür Koleji’nde tamamlayan Doğulu, ardından Amerika’nın New Hampshire eyaletinde bulunan Hesser College’de Communication sertifika programını tamamladı. Kariyerine müzik üzerinden devam etmek isteyen sanatçı bir süre Los Angeles’da bulunan L.A. Musicians Institute okulunda eğitimi aldı; ardından ise ülkemize geri dönerek Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde eğitimini tamamladı.

Kenan Doğulu’nun ilk albümü olan Yaparım Bilirsin, 1993 yılının Haziran ayında piyasaya çıktı. Albümden Yaparım Bilirsin, Aşk Oyunu ve Yazmışsa Bozmak Olmaz adlı parçalar single çalışması olarak piyasaya sürülürken, albümünün tanıtımı için verdiği 93 konserle de genç sanatçı önemli bir seyirci kitlesine ulaşmayı başardı.

Doğulu’nun 2. stüdyo albümü, 1994 yılında yayınlanan Sımsıkı Sıkı Sıkı oldu. Albüm Doğulu’nun Türk pop müzik piyasasındaki yerini sağlamlaştırırken, Sımsıkı, Kurşun Adres Sormaz Ki ve Can Bebeğim adlı singlelar sanatçının unutulmaz parçaları arasında yer aldı. Sımsıkı Sıkı Sıkı albümünün tanıtım turnesi kapsamında 1994-1995 yılları arasında 175 konser veren Doğulu, artık pop müziğin yıldız isimleri arasında yer alıyordu.

Kenan Doğulu III adını verdiği 3. Albümünü 1996 yılında müzik marketlere sunan şarkıcı, 10. Yıl Marşı’nın modern bir düzenlemesini de içerek maksi single çalışması Kenan Doğulu 3.5’u ise 1997 yılında yayınladı; bu düzenleme 1998 yılında düzenlenen Cumhuriyetin 75. Yılı Kutlamaları kapmasında Hatay’dan İzmir’e kadar yurdun pek çok yöresinde Doğulu tarafından seslendirildi.

1999 yılında Ben Senin Herşeyinim albümüyle sahnelere geri dönen genç sanatçı, 2001 yılında Ex Aşkım adlı stüdyo albümünü, 2002 yılında ise Kenan Doğulu 5.5 adını yaşıyan 2. maksi singleını yayınladı.

2006 yılında yayınladığı Festival albümü, Doğulu’nun liste başarısı olarak bakıldığında en önemli çalışması oldu. Albümden çıkan Çakkıdı ve Baş Harfi Ben çalışmaları Türk Pop Müziği listelerinde uzun süre boyunca bir numarada kalırken, Avrulpa listelerine de albümden iki parça girmeyi başardı.

Kenan Doğulu, 9 Şubat 2007 tarihinde gerçekleşen Eurovizyon Şarkı Yarışması’nda ülkemizi Shake It Up Şekerim adlı çalışmayla temsil etti. 10 Mayıs’da yapılan yarı finali başarıyla tamamlayan Doğulu, 12 Mayıs 2007 tarihinde gerçekleşen Eurovizyon finalini 4. sırada tamamladı.

Kenan Doğulu’nun son albümü Patron, 5 Haziran 2009 tarihinde müzik marketlerdeki yerini aldı. Üç yıllık bir aranın ardından başarılı müzisyenin sahnelere dönüşünü simgeleyen Patron’un müzik direktörlüğü sanatçının kardeşi Ozan Doğulu tarafından gerçekleştirildi. R&B ve pop öğelerinin başarılı bir sentezi olan albümün en başarılı singleı ise Rütbeni Bilecen oldu.

2011 yılında gösterime giren HOP adlı animasyon filminde (E.B.) karakterinin seslendirmesini yapmıştır.[5] Daha sonra 2013 yılında gösterime giren Max Maceraları - Dinoterra adlı animasyon filminde (Gölgelerin Efendisi) karakterini seslendirmiştir

Kenan Doğulu 29 Temmuz 2014 tarihinde oyuncu Beren Saat ile Amerika Birleşik Devletleri'nin Los Angeles şehrinde evlendi.

Ağustos 2014 ayında, Beren Saat, Kenan Doğulu, işadamı Mehmet Mutlu ve mimar Abdullah Burnaz, ‘Bidon’ adlı bir gıda şirketi kurup ortak oldular.

2015 yılının Ocak ayında Star Tv’de gösterime girecek olan "Ve Kazanan" yarışmasının sunuculuğunu oyuncu Kadir Doğulu yaparken jüri koltuğunda Kenan Doğulu ile Şebnem Ferah olacaktır.

Albümleri

1993 - Yaparım Bilirsin

1995 - Sımsıkı Sıkı Sıkı

1996 - Kenan Doğulu III

1997 - Kenan Doğulu 3,5

1999 - Ben Senin Herşeyinim

2001 - Ex Aşkım

2002 - Kenan Doğulu 5,5

2003 - Demedi Deme

2004 - Kenan Doğulu 6,5

2006 - Festival

2007 - Kenan Doğulu 7,5

2009 - Patron

2012 - Aşka Türlü Şeyler

2013 - Kız Sana Hayran

Ödülleri

2004 - 2. Mü-Yap Müzik ÖdülleriDiamond Albüm (Demedi Deme)

2005 - Uluslararası Webmaster ve Tasarımcıları BirliğiGolden Webmaster Ödülü (www.kenandogulu.com.tr)

2007 - 5. Mü-Yap Müzik ÖdülleriPlatin Albüm (Festival)

2007 - Powertürk TV 2007 Müzik ÖdülleriYılın En İyi Şarkısı (Baş Harfi Ben)

2007 - Powerturk TV 2007 Müzik ÖdülleriYılın En İyi Erkek Sanatçısı

2007 - Powerturk TV 2007 Müzik ÖdülleriYılın turkcell-im Şarkısı (Çakkıdı)

2007 - MGD 14. Altın Objektif ÖdülleriMüzik Başarı Ödülü

2008 - Powerturk TV 2008 Müzik ÖdülleriEn İyi Sanatçı Web Sitesi www.kenandogulu.com.tr

2008 - 6. Mü-Yap Müzik ÖdülleriDijital Ödül (Çakkıdı)

2009 - İstanbul Teknik ÜniversitesiYılın En İyileri Ödülleri (En İyi Erkek Ses Sanatçısı)

2009 - Galatasaray Üniversitesi4. EN Ödülleri (En İyi Pop Erkek Sanatçı)

2010 - Yıldız Teknik ÜniversitesiYılın Yıldızları Ödülleri (En Beğenilen Erkek Şarkıcı)

2010 - İstanbul Teknik Üniversitesi17. İTÜ EMÖS Başarı Ödülleri (Yılın En Başarılı Erkek Sanatçısı)

2012 - 9. Radyo Boğaziçi Müzik ÖdülleriEn İyi Erkek Pop Müzik Sanatçısı

2012 - 9. Radyo Boğaziçi Müzik ÖdülleriEn İyi Film Müziği - Güle Güle (Anadolu Kartalları)

2012 - 5. Aslan Max ÖdülleriEn Sevilen Erkek Şarkıcı

2013 - Yeditepe ÜniversitesiDilek Ödülleri - En İyi Albüm (Aşka Türlü Şeyler)

2013 - Lions Başarı ÖdülleriYılın En İyi Pop Erkek Sanatçısı

2013 - İstanbul ÜniversitesiYılın En Başarılı Erkek Şarkıcısı

2013 - Kuşadası Altın GüvercinBarış Manço Onur Ödülü

2013 - Altıyol Lions KulubüMelvin Jones Dostu Ödülü

2014 - 3. Fashion TV Moda ÖdülleriEn İyi Giyinen Pop Müzik Erkek Sanatçı

2014 - Galatasaray Üniversitesi8. EN Ödülleri (En İyi Pop Erkek Sanatçı)

Beren Saat Kimdir?

Aşk-ı Memnu, Hatırla Sevgili, Fatmagül'ün Suçu Ne?, İntikam gibi reyting rekortmeni dizilerdeki oyunculuğu ile akıllara kazınan Türk sinema ve dizi oyuncusu.

Beren Saat, 26 Şubat 1984 tarihinde, Ankara’da dünyaya geldi. Babası Hüseyin Avni Saat, annesi emekli öğretmen Ayla Saat’dir. Kendisinden 5 yaş büyük Cem adında abisi vardır. İlk ve orta dereceli öğrenimini Ted Ankara Koleji’nde tamamlayan genç oyuncu, üniversite eğitimi için Başkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nü tercih etti.

Üniversitede okuduğu sırada başvurduğu Türkiye’nin Yıldızları adlı T.V. programından olumlu cevap aldı. Programa katılan saat, yarışmayı ikinci olarak tamamladı. Yarışmayı düzenleyen ekip arasında bulunan yönetmen Tomris Giritlioğlu’nun kardeşi, Saat’in yeteneklerinden kardeşine bahsetti ve böylece Beren Saat için şöhretin kapıları aralanmış oldu.

2004 yılında Aşkımızda Ölüm Var ve 2005 yılında Aşka Sürgün adlı dizilerde rol aldı; fakat onu gerçek anlamda ünlü yapan yapım Hatırla Sevgili oldu. Bu dizide canlandırdığı Yasemin rolü ile, 2006-2008 yılları arasında Türkiye’yi ekran başına kitlemeyi başardı.

2008 yılında Güz Sancısı adlı ilk sinema yapımında başrol oynadı. Bu film ile, Aşka Sürgün adlı diziden sonra ikinci kez usta yönetmen Tomris Giritlioğlu ile beraber çalışma fırsatı buldu. Aynı yıl başlayan Aşk-ı Memnu adlı dizide canlandırdığı Bihter adlı karakter çok sevildi. Kıvanç Tatlıtuğ ile beraber başrollerini paylaştığı Aşk-ı Memnu, kısa sürede Türk Televizyonları’nın en sevilen yapımlarından birisi oldu. Halid Ziya Uşaklıgil’in aynı adı taşıyan eserinden uyarlanan yapımdaki rol arkadaşı Kıvanç Tatlıtuğ ile beraber oynadıkları sevişme sahneleri haber bültenlerine kadar kendisine yer buldu.

İngilizce ve İspanyolca bilen Saat, iş dışında kalan zamanlarını dans ederek, tenis oynayarak ve de sinemaya giderek değerlendirmeyi tercih ediyor. Beren Saat’in ikinci sinema filmi “Gecenin Kanatları” 2010 yılında sinemalarda oynamaya başladı. Yine 2010'da dünyanın en çok hasılat getiren yapımlarından biri olan Oyuncak Hikâyesi 3 filminde "Barbie" karakterini Türkçe seslendirmiştir.

2010 yılında “Fatmagül'ün Suçu Ne?” adlı dizi filmde Engin Akyürek ile beraber başrolü oynadı. 2012'nin sonlarında “Gergedan Mevsimi” filminde Monica Bellucci'nin kızı "Buse" karakterini canlandırmıştır.

2010 ve 2011 yıllarında Rexona ve Patos markalarının reklamlarında oynadı. 2013 yılında ise Duru Perfume Duş Jeli'nin reklamlarında göründü.

Beren Saat, 2013 yılında Amerikan dizisi Revenge'in Türkiye uyarlaması olan “İntikam” dizisinde Nejat İşler ile başrol oynamıştır. Aynı zamanda, 2013 yılının yazında Hint filmi Black'in uyarlaması olan “Benim Dünyam” filminin başrolünde Uğur Yücel ile oynamıştır.

Beren Saat, 2007 yılında Bülent İnal ile birlikte olmaya başladılar, 2009 yılında ayrıldılar.

29 Temmuz 2014 tarihinde şarkıcı Kenan Doğulu ile Amerika Birleşik Devletleri'nin Los Angeles şehrinde evlendi.

12 Kasım 2015 tarihinde Star TV’de başlayacak olan, yapımcı Timur Savcı’nın yapımcılığını üstlendiği, ‘Kösem Sultan’ dizisinde Safiye Sultan’ı Hülya Avşar canlandıracak. Kösem Sultan’ı ise Beren Saat canlandıracak. Ekin Koç'un canlandırdığı I. Ahmet'in eşi olacak olan Kösem Sultan'ın çocukluğunu ve gençliğini Yunan oyuncu Anastasia Thsilimpou 9 bölüm canlandıracak.

Filmleri

2004 - Aşkımızda Ölüm Var (Tv.Dizisi)

2005-2006 - Aşka Sürgün (Tv.Dizisi)

2006-2008 - Hatırla Sevgili (Tv.Dizisi)

2007 - Avrupa Yakası (Konuk oyuncu) (Tv.Dizisi)

2008-2010 - Aşk-ı Memnu (Tv.Dizisi)

2009 - Güz Sancısı

2010 - Gecenin Kanatları

2010 - Oyuncak Hikayesi 3 (Seslendirme)

2010-2012 - Fatmagül'ün Suçu Ne? (Tv.Dizisi)

2012 - Gergedan Mevsimi

2012 - Brave (Seslendirme)

2013 - Benim Dünyam

2013- 2014 - İntikam (Tv.Dizisi)

2015 - Minyonlar (Scarlet Overkill)(Seslendirme)

2015 - Muhteşem Yüzyıl: Kösem Sultan (Kösem Sultan) (TV Dizisi)

Ödülleri

2008 - Altın Lale Güzel Sanatlar Ödülleri, En İyi Kadın Oyuncu (Dizi) Hatırla Sevgili

2009 - Altın Kelebek Ödülleri En İyi Kadın Oyuncu Aşk-ı Memnu

2009 - Kabataşlılar Derneği En İyi Kadın Sinema Oyuncusu Güz Sancısı

2009 - Yıldız Teknik Üniversitesi En Beğenilen Kadın Oyuncu Aşk-ı Memnu

2009 - Beykent Üniversitesi Yılın En İyi Kadın OyuncusuAşk-ı Memnu

2010 - Sinema Burda Festivali Genç Oyuncu Gecenin Kanatları

2010 - Elle Style Awards Stil Sahibi Kadın Oyuncu

2010 - Altın Kelebek Ödülleri En İyi Kadın Oyuncu Aşk-ı Memnu

2010 - Ayaklı Gazete En İyi Dram Kadın Oyuncu Aşk-ı Memnu

2010 - Türkiye Konuşuyor Dergisi Yılın En İyi Dizi Oyuncusu Aşk-ı Memnu

2010 - Kadir Has Üniversitesi Yılın En İyi Kadın Oyuncusu Aşk-ı Memnu

2010 - Galatasaray Üniversitesi Yılın En İyi Kadın Dizi-Sinema Oyuncusu Aşk-ı Memnu

2010 - Marmara Üniversitesi Dizi Oyuncusu (Kadın) Aşk-ı Memnu

2011 - Yıldız Teknik Üniversitesi En Beğenilen Kadın Dizi Oyuncusu Fatmagül'ün Suçu Ne?

2011 - Doğuş Üniversitesi En İyi Kadın Oyuncu Fatmagül'ün Suçu Ne?

2011 - Reklamcılar Derneği En İyi Kadın Dizi Oyuncusu Fatmagül'ün Suçu Ne?

2011 - 2. Quality Magazin Ödülleri En İyi Kadın Oyuncu Fatmagül'ün Suçu Ne?

2011 - Esenler Belediyesi Yılın En İyi Kadın Dizi Oyuncusu Fatmagül'ün Suçu Ne?

2011 - Dumlupınar Üniversitesi En İyi Kadın Oyuncu Fatmagül'ün Suçu Ne?

2012 - Kadir Has Üniversitesi En Beğenilen Kadın Dizi Oyuncusu Fatmagül'ün Suçu Ne?

2012 - Ayaklı Gazete Yılın en iyi drama kadın oyuncusu Fatmagül'ün Suçu Ne?

2012 - Haydarpaşa Lisesi Zirvedeki Oyuncu (Kadın) Fatmagül'ün Suçu Ne?

2012 - 11. ROTABEST Ödülleri En İyi Kadın Dizi Oyuncusu Fatmagül'ün Suçu Ne?

2012 - 25. Uluslararası Tüketici Zirvesi En İyi Kadın Oyuncu Fatmagül'ün Suçu Ne?

2012 - Şişli Meslek Yüksekokulu En İyi Kadın Oyuncu Fatmagül'ün Suçu Ne?

2013 - TUROBTeşekkür Ödülü Aşk-ı Memnu

2013 - Bilkent Üniversitesi En İyi Kadın Oyuncu Fatmagül'ün Suçu Ne?

Ozan Doğulu Kimdir?

Ozan Doğulu, 13 Ocak 1972 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Babası besteci Yurdaer Doğulu, annesi Serpil Doğulu'dur. Canan Doğulu adında moda ve tasarım ile ilgilenen bir kız kardeşi vardır. Şarkıcı Kenan Doğulu'nun da abisidir. 4 yaşındayken babası onu konservatuvara yazdırmış, 78 yılında ise kendi müzik okulu açınca oraya başlamışlar. ABC’den önce Do-Re-Mi’yi öğrenmiştir.

Ozan Doğulu piyanoyla çocukken tanıştı ve Zeki Müren dahil olmak üzere bir çok sanatçının arkasında çaldı. Gününün bir çok vaktini piyano çalmaya adadı ve konservatuarı birincilikle bitirdi. 6 yaşındayken “Yılın Sanatçısı Ödülü”nü aldı. 12 yaşındayken babasının müzik okulunda ders verdi.

Gloria Gaynor'ın orkestra şefliğini de yapan Ozan Doğulu, uzun bir süre Sezen Aksu'nun orkestra şefliğini yapmıştır. Daha sonra kardeşinin albüm ve konser çalişmalarına ağırlık verdi. Ayrıca kendi müzik projesi olan "Ozan Doğulu Live Project"i DJ performanslarıyla çesitli mekanlarda ve etkinliklerde başarıyla yürütmektedir.

1993 yılında kardeşi Kenan Doğulu’nun ilk albümü “Yaparım Bilirsin” i hazırladı.

Ozan Doğulu, "130 Bpm" isimli ilk albümünü Haziran 2010'da yayımladı. Bu albümde Ozan Doğulu'ya Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Tarkan, Kenan Doğulu, Sıla, Mustafa Ceceli, Agusev Brass Band, Ferhat Göçer ve Ziynet Sali eşlik etmiştir. Albümün ilk klibi Sıla ile seslendirdiği "Alain Delon" isimli, sözleri Sıla'ya müziği kendisine ait sevilen şarkısına çekilmiştir. İkinci albümü "Ozan Doğulu 130 BPM Allegro" Ağustos 2011'de piyasaya çıkmıştır. Bu albümde de Atiye, Yalın, Teoman, Ziynet Sali, Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Okan Bayülgen, Murat Boz, Sibel Can ve kardeşi Kenan Doğulu gibi başarılı sanatçılarla yaptığı çalışmalar yer aldı.

Ozan Doğulu’nun Beşiktaş Arnavutköy'de “Doğulu Prodüksiyon” adında bir iş yeri vardır. Deniz tutkunu olan Ozan Doğulu’nun bir de teknesi var.

2003 yılında Bursa'da Sezen Aksu konserinde tanıştığı Ece Yosmaoğlu (d.1989) ile 18 Aralık 2007 tarihinde Maslak Refresh The Venue'de evlendi. 24 Mayıs 2008 tarihinde Arya isminde bir kızları oldu. 3 Mayıs 2012 tarihinde ikinci kızları Lila dünyaya geldi. Elya adını verdikleri 3. kızları da 17 Ocak 2015 tarihinde doğdu.

Albümleri

2010 - Ozan Doğulu 130 Bpm

2011 - Ozan Doğulu 130 BPM Allegro

2014 - Ozan Doğulu 130 Bpm Moderato

2015 - Ozan Doğulu 130 Bpm Quartet

Tarkan Kimdir?

1992 yılında "Kıl Oldum Abi" adlı parçasıyla büyük bir çıkış yakalayan Tarkan, "Şımarık" ve "Şıkıdım" gibi parçalarıyla Avrupa'da müzik listelerine girmeyi başarmış, ardından çıkardığı İngilizce albüm "Come Closer"ın başarısı ile Türkiye ile sınırlı kalmayacağını göstermiştir.

Tarkan Tevetoğlu, 17 Ekim 1972'de aslen Rizeli olan bir aileden Almanya'nın Frankfurt yakınlarından bulunan Alzey kasabasında doğdu. İlköğretimi Almanya'da tamamladıktan sonra 15 yaşında ike ilesi ile birlikte Türkiye'ye döndü. Babası Ali Tevetoğlu'nun oğlunda gördüğü müzik yeteneği ile 13 yaşındayken Klasik Türk Müziği eğitimi almaya başladı. Eğitimini Karamürsel'de devam eden sanatçı 1990 yılında Karamürsel Lisesi'nden mezun oldu.

Müzik eğitimi için İstanbul'a gittikten sonra 1990 ile 1992 yılları arasında Üsküdar Musiki Cemiyeti'ne devam etti. 1993 yılında prodüktör Mehmet Söğütoğlu ile tanışmasının ardından İstanbul Plak ile anlaşma yaptı. İlk albümü "Yine Sensiz" 1992 yılında piyasaya çıktı. Albümün çıkış şarkısı "Kıl Oldum Abi" ile kısa sürede büyük bir çıkış yakaladı. Albüm 900 bin adet satıldı ve Tarkan bir anda tüm televizyonların ve magazinin kilit noktası haline geldi.

Ardından 1994 yılında çıkardığı "Aa Acayipsin" adlı albümde Sezen Aksu ile çalışan Tarkan, daha ikinci albümü ile Türk Pop Müzik camiasının en önemli isimlerinden biri haline geldi. Bu albümden sonra Türkiye ve dünya turuna çıkan sanatçı, Türkiye ve Avrupa'da 24 konser verdi. Bu konserlerin 25'i, ulusal çapta gerçekleştirilen en büyük sponsorlu turne kapsamında, Tarkan'ı Türkiye'nin farklı illerinde yaklaşık 10 bin seyirci ile buluşturan stadyum konserleriydi. Sanatçının kariyerindeki en büyük dönüm noktalarından olan albüm 2,5 milyona yakın satıldı. Avrupa'da da 950 bin rakamına ulaştı.

1995 yılında Ahmet Ertegün ve Atlantic Records ile anlaşma imzaladı. Türkiye'de medyanın yoğun takibi ve baskılarının artması üzerine New York'a giden sanatçı burada bir yandan albüm çalışmalarına devam ederken bir yandan da New York Baruch Üniversitesi'nde dil eğitimi aldı.

O dönemin en önemli yıldızları icra eden menajeri Ahmet San ile 1995'te sözleşme imzaladıktan sonra 1994-1997 yılları arasında İsviçre, Hollanda, İngiltere ve Almanya’da toplam 12 şehri kapsayan 3 büyük Avrupa turnesine çıktı. 1995 yılında New York Palladium’da verdiği konser, Türkiye'de canlı yayınlandı. Tarkan, 1997 Temmuz'de üçüncü albümü "Ölürüm Sana" rekor satışlarını kırıp Türkiye'de 2,5 milyon sattı. Aynı yıl kendi müzik şirketi HITT Prodüksiyon'u kurdu, 1998 yılında Walt Disney'in 35. uzun metrajlı çizgi film'i olan Herkül'ün baş karakterini Türkçe olarak seslendirdi. Filmin müziklerinden "Yolumdayım"ı seslendirdi.

Bu albümde yer alan ve bir Sezen Aksu parçası olan "Şımarık", kısa sürede dünya çapında tanındı ve daha sonra başka yabancı sanatçılar tarafından da çeşitli dillerde yorumlandı. Ahmet Ertegün ile olan anlaşmazlıklarından dolayı Atlantic Records'tan ayrıldıktan sonra Türkiye'ye dönerek askerlik görevini yerine getirdi. Tarkan, 2001 yılında "Kuzu Kuzu" isimli single çalışmasını piyasaya sürdü. Aynı yıl "Karma" adlı albümünü yayınladı. Albümde yer alan "Kuzu Kuzu" ve "Hüp" gibi çalışmalar ile iyi bir dönüş yaptı. Washington Post Tarkan ile ilgili yaptığı bir haberde, Tarkan'nın Fransa'dan Danimarka'ya müzik listelerine girebilmeyi başarmış, Rusya'da en çok satan Rus olmayan sanatçı ünvanını almaya layık görülmüştü.

2003 yılına gelindiğinde Tarkan yeni albümü "Dudu" adlı albümünün çalışmalarını tamamladı. Nazan Öncel ile çalıştığı bu albüm ile Rusya'da 1 milyon satış rakamına ulaştı, aynı ülkeden en iyi yabancı şarkı ödülünü aldı.

Bir yandan reklam filmlerinde oynayan sanatçı 2001 yılında Pepsi ile gerçekleştirilen sponsorluğun ardından, çekimleri Kapadokya'da yapılan Turkcell’in Hazır Kart reklamlarında yer aldı. "Özgürlük İçimizde" adlı bestesini de seslendirdiği aynı proje kapsamında Tarkan-Özgürlük Yolcusu takvimi piyasaya sunuldu. 2004'te petrol şirketi OPET'in reklamlarında yer aldı. 2006 Yılında da Avea sponsorluğunda bir dizi konser verdi.

Dünyadan müziği ile olumlu eleştirilen almasından haraketle İngilizce albüm yapma kararı alan sanatçı, 2005'in Ekim ayından beklenen single "Bounce"u piyasaya sürdü. Hemen ardından ilk İngilizce albümü olan "Come Closer" aynı anda tüm Avrupa ve Türkiye'de satışa sunuldu. Kısa bir süre sonra albümde yer alan "Start The Fire" adlı ikinci single çalışmasını yaptı.

Müziğe kısa bir süre ara verdikten sonra 2007 yılının Aralık ayında altıncı albümü "Metamorfoz" ile tekrar sevenleriyle kavuştu. Albüm klasik bir Tarkan albümü olmamasından ötürü olumsuz eleştrilere maruz kalsa da sevenleri Tarkan'ı yanlız bırakmadı. Albüm tüm bu olumsuz eleştirilere rağmen 2 ayda 500 bin satış rakamına ulaştı.

Ayşe Arman'nın Tarkan ile yaptığı röportaj :

Sesiniz sedanız çıkmıyor. Kendinizi geri mi çektiniz Allah aşkına!

- Ne alakası var, geri çekilme filan yok! Tam tersine, yeni bir Türkçe pop albüm hazırlıyorum. İngilizce albüm çalışmalarım sürüyor. Sonra birbiri ardına bir sürü konser var. Dubai’den sonra, Kopenhag, Hamburg, Los Angeles. Yoğunum yani, başımı kaşıyacak vaktim yok. Ama artık magazin programlarında ve dergilerinde yer almıyorum...

Yoksa, bilinçli bir tercih mi bu?

- Fevkalade bilinçli.

Peki neden?

- Medyayla aramızda güven krizi var! Söylediklerimin çarpıtılmasından, zorla birtakım polemiklere sokulmaktan sıkıldım. Benim için artık bu tür şeylerin esprisi yok. Canım istemiyor. Eğlenceli gelmiyor. Hatta sıkıcı ve banal buluyorum. Bir de tabii itiraf etmem gerekirse, inciniyorum. Doğrudan kafama ateş ediyorlar.

Hala deriniz kalınlaşmadı mı?

- Hayır. Kaşarlaşamadım bir türlü. Derim hálá ince. Üzülüyorum. O yüzden röportajlara hayır diyorum.

Ama, sanatçılar magazinle beslenirler, diye biliriz. Bu bir karşılıklı ihtiyaçtır...

- Benim böyle bir ihtiyacım yok. Lütfen ukalalık gibi değerlendirmeyin, o gürültüde, o kargaşada yer almak bana manasız geliyor. Bir de artık beni bilen biliyor ya. Konserlerim tıklım tıklım. Bana yetiyor. Daha ne isterim?

İyi de, ertesi gün gazeteye baktığımızda, sizden hiç söz edilmiyor ya da adınız eskiye oranla çok daha az geçiyor... Korkmuyor musunuz?

- Hayır. Gazetelerin seni eskisi kadar yazıp çizmemesi, popülariteni kaybettiğin anlamına gelmiyor. Tam tersine, birilerini her gün gazetede manşetlerde gördüğüm zaman kuşku duyuyorum, bir reyting problemi varmış gibi geliyor bana. Bu mekanizmadan uzakta durmak istiyorum. Ben magazin haberlerle değil, işimle anılmak istiyorum.

İnsan, belli bir doygunluğa gelince mi böyle hissediyor?

- Bilmem, olabilir. İnsan doyuyor galiba. Eskiden daha fazla dışarı çıkıyordum. Haber olmak için mi çıkıyordum, dışarı çıktığım için mi haber oluyordum bilmiyorum. Ama artık dışarı bile çıkmak istemiyorum. İçime kapandım biraz. Daha doğrusu, kendimi tanımaya çalışıyorum. Müzik yapıyorum, hobilerimle meşgulüm, çok sık seyahat ediyorum. Uzaklaşınca, Türkiye’yi daha net görüyorum. Ne kadar küçük bir dünyam olduğunu, ne salak şeylerle uğraştığımı fark ediyorum. Ama işte bir süre sonra Türkiye’yi özlüyorum, geliyorum hooop yine kendimi o girdabın içinde buluyorum.

Yine de ben "Hakkımda yazılsın çizilsin istemiyorum" laflarına inanmıyorum...

- Ama doğru söylüyorum. Konsere çıkıyorsam, yeni bir albüm yapıyorsam ya da söylemek istediğim yeni bir şey varsa, o zaman röportaj veriyorum. Bazen de "Hadi çıkayım ortalığa da, etrafı şöyle bir sallayayım" diyorum. Ama işte hepsi o kadar. Yoksa o yaldızlı dünyanın bir yalandan ibaret olduğunu biliyorum. O yüzden de, epey bir zamandır başka türlü yaşıyorum. Sevgilimle, köpeğimle, arkadaşlarımla mutluyum.

"Sevgilisi gerçek değil. Paravan. Onun aslında erkek sevgilileri var!" laflarına ne diyorsunuz?

- Gülüyorum. Bu ülke, beni illa gay yapacak, o zaman rahat edecekler! Altı senedir birlikteyiz Bilge’yle. Bir yalan, altı sene nasıl sürdürülebilir?

Sevgiliniz de çok geride, kendi halinde biri. Çok gösterişli değil, çok frapan değil, çok meme değil, çok popo değil. Rahatlıkla öyle birini de seçebilirdiniz. Siz Tarkan’sınız, sahnelerin seks tanrısı...

- Sadece sahnede öyleyim. O sahneden indim mi, herhangi biri, sıradan biriyim. Bilge’yle birlikte mutluyuz. Zaten onun kendini olmadığı bir şey gibi göstermeyen halini seviyorum. Zor bir hayatımız var. Her zaman didikleniyoruz. Sağa sola rahat gidemiyoruz.

Siz yurtdışındayken, o ne yapıyor?

- Bazen yanıma geliyor. Bazen de gelmiyor. Özlemek ikimize de iyi geliyor. İstanbul’da ikimizin ayrı evi var. Ama çoğunlukla birlikte geçiriyoruz zamanımızı.

O da röportaj vermiyor. Birkaç kez aradım. Kibarca savuşturdu beni. Onu nasıl tutabiliyorsunuz? İnsanlar şöhret için bu kadar delirirken...

- Bu tür şeyler onu hiç ilgilendirmiyor.

"Allah’ım ben Tarkan’la sevgiliyim. Seviştiğim adam Tarkan!" filan da yapmıyor mu bu kadın!

- İlk zamanlar belki biraz sarhoşluk yaşadı. Ama medyanın üzerine gitmesinden hep rahatsız oldu. "Ben de çıkayım Tarkan’ın sevgilisi olmak nasıl bir şey anlatayım" heveslerine kapılmadı.

Kız kardeşi daha farklı ama...

- Hangisi Berna mı? Deli o. Ama tatlı bir deli. Çok severim. Üç kız kardeş onlar, üçü de çok farklı. Bilge, ağırbaşlı. Zaten avukat. Mesleği de başka türlüsünü kaldırmaz. Göz önünde olamaz. Öyle bir niyeti olmaması da çok hoşuma gidiyor.

Tamam röportaj vermemenizi anladım, ama sizi çılgınca seven hayranlarınıza ne olacak? Onlara haksızlık değil mi?

- E haksızlık oluyor tabii. Onlar benim orada burada daha sık karşılarına çıkmamı istiyorlardır. Amerika’ya gittiğimde çok kıskanıyorum, çok güzel talk-show’lar görüyorum, normal kanallarda da, MTV’de de. Türkiye’de maalesef yok. Türkiye’de kiminle, hangi talk-show’da sohbet edeceğim? Mutlaka, abuk sabuk yerlere çekilecek, olmadığım biri gibi gösterileceğim. Konu dönüp dolaşıp hep aynı yere gelecek: "Gay misin, biseksüel mi?"

Duyarlı, utangaç ve mütevazısınız... Ama sahneye çıkınca "seks tanrısı" oluyorsunuz. Nasıl bu kadar değişiyorsunuz? Orada ne oluyor? Hormonlarınızda değişen bir şeyler mi oluyor?

- Kesinlikle oluyor! Orası, yani sahne başka bir şey. Her şey bir arada, insanlar, spotlar, müziğin yüksek volümü... İnsanlar ismini haykırıyor, tezahürat ediyor... Seni arzuluyorlar... Bunu hissediyorsun... Kaplana dönüyorsun... Ve ben sahneyi çok seviyorum. Onaylandığımı, takdir edildiğimi hissediyorum. Ama sahneden inince, tekrar sıradan adam oluyorum. Bunu da seviyorum...

Bunca zaman Tarkan imajı, Tarkan sesi, Tarkan stili, Tarkan müziği diye bir şey yarattınız. Şimdi ne yapıyorsunuz? Bundan daha fazla yapabileceğim bir şey yok, diyor musunuz?

- Demez miyim? Kendime karşı acımasız bir adamım, içimde kendimi yerden yere vuruyorum. Ve yetersiz buluyorum. "Daha iyi olabilirdin" diyorum. "Daha iyi söyleyebilirdin, daha iyi söz yazabilirdin, daha iyi dans edebilirdin..." Hayatım kendimi nasıl geliştirebileceğimi düşünmekle geçiyor. Ama dürüst olmak gerekirse, bazen de "Aman be!" diyorum, "Ne uğraşacaksın bunlarla. Şöhreti batsın!" Her şeyi bırakıp, bir kenara çekileyim istiyorum.

Amerika’da tanıyorlar mı sizi sokakta yürürken filan?

- Los Angeles’ta tanıyorlar. Orada Latin çok, Meksikalılar filan. Miami’de de tanıyorlar. Venezüellalılar, Brezilyalılar var. Ama Amerikalılar tanımıyor. Hoşuma da gidiyor.

New York’ta da ordu halinde mi yaşıyorsunuz?

- Hayır. Tekim. Güvenlik de yok. İlk zamanlar öyle değildi tabii, Michael Jackson gibi beş korumayla dolaşıyordum. Limuzinler filan. Özenmişim demek ki. Şimdi komik geliyor.

Peki korktuğunuz şeyler değişti mi?

- Sağlıksal paranoyalarım olmaya başladı...

Nasıl yani? Ölüm korkusu mu?

-Yok ölmekten hiç korkmuyorum, hatta "İyi bile olur" diyorum. Erken gitmekte fayda var. Çok yaşanılası bir dünya değil. Biraz karamsarım son zamanlarda. Bir yandan da genetik mirasımdan şüpheliyim. Babam genç yaşta kalpten gitti, kolesterolü yüksekti, benim de öyle. Annemin de yıllardır problemleri var. Bazen "Acaba şeker hastası mı olacağım, kalp hastası mı?" diye korkulara kapılıyorum. Check-up’lara gidiyorum, Allah’a şükür, dizim dışında her şey iyi. Bazen de, yapmak istediklerimi yapabilecek miyim, diye düşünüyorum. Zamanım yetecek mi, daha çoook şey var yapmak istediğim...

Neler mesela?

- Kendim dışında birilerine faydalı olayım istiyorum. Örnek aldığım isimler: Bono ve Angelina Jolie. Angelina Jolie bile Hollywood’un yalan olduğunun fark etti.

Peki Angelina Jolie’ninki bir PR faaliyeti olamaz mı?

- Olsa ne fark eder. Kadının, yardıma ihtiyacı olanlara faydası oluyor mu, oluyor. Ayrıca, samimi olduğuna inanıyorum.

Siz niye yapamıyorsunuz?

- İstiyorum ama olmuyor. Denedik. Destek alamıyoruz.

Nazan Öncel Kimdir?

Nazan Öncel, 6 Şubat 1956 tarihinde İzmir Karşıyaka’da doğmuştur. Öğretmen bir anne ile memur bir babanın ikinci çocuğudur. Bir ablası, bir kız kardeşi ve iki de erkek kardeşi var. Annesinin adı Raziye babasının adı Muzaffer’dir. 5 yaşındayken annesi babasından ayrılıp başka biri ile evlenmiş, anca bir kaç yıl sonra kızlarını yanına almış. Ama hiç bahsetmediği üvey babasından dertli olduğu belli. Nazan Öncel, 18 yaşına gelmeden evlenmiş. İlkokulu Zafer İlkokul’unda okumuştur.

Nazan Öncel geç de olsa, Uluslararası Newport Üniversitesi'nde İletişim Sanatları bölümünü 2013 yılının ocak ayında bitirerek diplomasını aldı.

1961 yılında, 5 yaşındayken “Acı Tesadüf” adlı bir filmde oynamış.

Ortaokul yıllarında gitar çalıp şarkı söylemeye başlar.1974 yılından sonra İzmir ve civarındaki otellerde, kulüplerde sahneye çıkmış. Nazan Öncel aslında 15 yaşından beri müziğin içinde. Önce lisede kurduğu ‘‘Çılgınlar’’ isimli topluluk, sonra düğün salonlarında, lokallerde şarkıcılık yapmış, çeşitli yarışmalarda alınan dereceler almış. Daha sonra İzmir Konservatuarı'ndan mezun olmuştur.

1976’de İzmir Radyosu'nun düzenlediği Amatör Ses Yarışmasında “Annem” adlı parçası ile birinci olmuştur.

1978'de çıkan “Sana Kul Köle Olmuştum” (Söz: Erdener Koyutürk, Müzik: Özdener Koyutürk) adlı ilk 45'lik plağını çıkarmış ve 1980'de yayınlanan ‘‘Yağmur Duası’’ adlı ilk uzunçalarını yapmıştır.

1980`de Hırçın Kız ve 1981`de Neden adlı 2 özgün bestesiyle Eurovision Şarkı Yarışması elemelerine katıldı ve ilk 15`e girme başarısını gösterdi.

80′li yıllar boyunca çeşitli şarkılara ve albümlere imza atan, Eurovision şarkı yarışmasına katılan sanatçının müzik dünyasında adını duyurmaya başlaması 1990′lı yıllarda olur.

1983 yılında Bursa Çelik Palas`ta program yaptı ve yılbaşı balosunda Tanju Okan gibi bir isimle aynı sahneye çıktı.

Ardından 1984 yılında müziğe ara verdi ve 8 yıl bir şirkette sekreterlik yaptı. 23 Aralık 1992 tarihinde çıkardığı “Bir Hadise Var” albümüyle büyük çıkışını yapmıştır. Albümden çıkan “Aynı Nakarat” adlı şarkısının videosu ve sözleri ile büyük beğeni toplamıştır. Klipte kıvırcık saçlarıyla, uçuk kıyafetleriyle, yırtık kot şortuyla ve büyük yıldız kolyesiyle 90'ların unutulmayan isimlerinden biri olmuştur. “Gitme Kal Bu Şehirde” ve “Aşık Değilim Olabilirim” şarkılarıyla da kısa sürede bir fenomen haline gelmiştir. “Bir Hadise Var” döneminde konserlere çıkan Nazan Öncel, “Aşık Değilim Olabilirim” konser performansını video klip olarak yayınlamıştır.

1996 yılında “Sokak Kızı” albümünü çıkaran Öncel’in bu albümü ile tarzını da sertleştirmeye başlar ve ‘sokak kızının’, sokakta yaşayan kadının isyanını dillendirir. Ve bu albümden çıkan Sokak Kızı, Erkekler de Yanar, A Bu Hayat ve Bırak Seveyim Rahat Edeyim gibi parçalar onu slowdan uzaklaştırır ancak zirveye taşır.Nazan, bu tarzı 1999 Ocak ayında yayınlanan Demir Leblebi albümünde sürdürdü.

Türkiye'ye eşik atlatan ve sosyal sorumluluklara işaret eden bu albüm yıllar sonra Göç ve Sokak Kızı albümleri gibi kült olma mertebesine erişti. 21 Mart 2004 tarihinde Yan Yana Fotoğraf Çektirelim albümünü çıkardı. Bu albüm sanatçının en çok satan albümlerinden biridir. 15 Temmuz 2006'da 7n Bitirdin'i çıkaran sanatçı Aşkım Baksana Bana ile digital ortamda en çok satılan şarkı olmayı başardı ve listelere bir numaradan girerek tam üç ay liste başı oldu. Son olarak uzun yıllar birlikte çalıştığı müzisyen Hamit Ünadaş'ın Janti albümünün prodüktörlüğünü üstlendi ve şarkılarını kaleme alarak iki şarkıda Janti'ye düet yaparak destek oldu.

Nazan Öncel, 1999 yılında çıkardığı Demir Leblebi albümünün Demirden Leblebi şarkısında çocukluğunda üvey babasından gördüğü bir taciz olayını yorumlamıştır.

 “Yan Yana Fotoğraf Çektirelim” Türkiye'de 2004 yılının en sevilen albümlerinden biridir. “Hay Hay”, “Nereye Böyle”, “Hokka”, “Gül Pansiyon”, “Ukala Dümbeleği” ve “Otomobil” radyoların gözdesi olurken bugüne kadar birçok ödülün de sahibi olmuş, verdiği bestelerle sanatçı dostlarını listelerin en tepesine taşımıştır. Özellikle “Of Of” ‘Hüp’ ve ‘Dudu’ Türkiye’de olduğu kadar Avrupa, Orta Doğu ve Rusya'da büyük ses getirmiş eserleridir.

Nazan Öncel, İlk kocasıyla tanıştıktan 37 gün sonra 1973 yılında evlenmiş. 18 yaşına girdikten 37 gün sonra da anne olmuş. Serkan(d.1974) adında bir oğlu olmuş. 12 yıl evli kalmış 1985 yılında boşanmıştır.

Nazan Öncel, kardeşi Pınar Hanımdan boşanmış olan Akşit Togay ile evlendi.

Albümleri

1976 - Canın İsterse /TRT Televizyonlarına çıkmaya hak kazandığı ilk şarkı

1981 - Neden /Eurovision Yarışma bandı (ilk on beş)

1982 - Hırçın Kız /Eurovision Yarışma bandı (ilk on beş)

1981 - Bir Zamanlar /TRT için hazırlanan bant

1981 - Bizden Sesler / (Complation Kaset)

1978 - Sana Kul Köle Olmuştum-Kader Bu Çekeceksin

1980 - Yağmur Duası

1992 - Bir Hadise Var

1994 - Ben Böyle Aşk Görmedim

1995 - Göç

1996 - Sokak Kızı

1999 - Demir Leblebi

2004 - Yan Yana Fotoğraf Çektirelim

2005 - Bir Şarkı Tut

2006 - 7'n Bitirdin

2008 - Hatırına Sustum

2010 - Tuttum Bırakmam (Single)

2011 - Hayvan

Diğer Sanatçılara Verdiği Eserlerden Bazıları

Tarkan: Hüp, Her Nerdeysen, Dudu, Bu Şarkılar da Olmasa

Gülşen: Of Of

Kaiti Garbi: Of Of (Yunanistan)

Nelly Mackdessy: Of Of (Lübnan)

Özcan Deniz: Canım

İbrahim Tatlıses: Tamam Aşkım

Sibel Can: Yalnızlar Treni

Aşkın Nur Yengi: Yıldız Yıldız

Gökhan Özen: Benim İçin N’apardın

Gülben Ergen: Gencecik Bir Delikanlı, Olta

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler