Taksimde yaşanan terör saldırısı Güldür Güldür çekimlerini iptal ettirdi, çekimler ne zaman?

Show TV’nin fenomen eğlendirme programı 'Güldür Güldür'ün bu akşam BKM'de yapılması planlanan program çekimi Taksim'de yaşanan saldırı nedeniyle iptal edildi. Ekip, haberi Twitter sayfasından duyurdu.

Taksimde yaşanan terör saldırısı Güldür Güldür çekimlerini iptal ettirdi, çekimler ne zaman?

Show TV’nin fenomen eğlendirme programı 'Güldür Güldür'ün bu akşam BKM'de yapılması planlanan program çekimi Taksim'de yaşanan saldırı nedeniyle iptal edildi. Ekip, haberi Twitter sayfasından duyurdu.

"Bu akşam BKM'de gerçekleşmesi planlanan seyircili çekimimiz yaşanan üzücü olaylar sebebiyle ileri bir tarihe ertelenmiştir. Yani tarih ilerleyen günlerde yine resmi hesaplarımızdan açıklanacaktır. Anlayışınız için teşekkürler..."

Güldür Güldür Show

Güldür Güldür Show, Ali Sunal'ın sunduğu önce Fox TV'de, sonra da Show TV'de yayınlanan eğlence programı. Her hafta ünlü konukların yer aldığı programda çeşitli skeçler yer alıyor.

Proje ilk olarak Atv'de 5'er Beşer ismi ile 4 ay yayınlanıp final yapmıştır. 2012 yazında ise konsept ekranlara Star TV'de İnsanlar Alemi ismiyle geri dönmüştür. Orta karar bir reyting elde edip sezon finali yapmıştır. Proje 2013'te bir kez daha isim ve kanal değiştirip FOX Tv'de Güldür Güldür ismiyle ekranlara dönmüştür. Reytingleri ise günden güne artmıştır. 24 Eylül 2013'te bu kez de Show TV'ye transfer olmuştur. İlk zamanlarda iyi reytingler alamasa da, sonralarda toparlanmış ve reytingleri artmıştır. 25 Şubat 2014'te programın adı bu sefer Güldür Güldür Show olarak değiştirilmiştir. 10 Temmuz 2014'te ilk sezon finalini yapmıştır. 2. sezon finali 19 Haziran 2015'te yapılmıştır.

Ali Sunal Kimdir?

Ali Sunal, 22 Eylül 1977 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Annesi Gül Sunal, Babası Kemal Sunal’dır. Aslen Malatya’lıdır. Kız kardeşi Ezo Sunal'da tiyatrocudur. İstanbul Yeditepe Üniversitesi'nde İşletme eğitimi aldı ve 1999 yılında mezun oldu.

 Sadri Alışık Kültür Merkezi Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu, Tiyatro İstanbul gibi topluluklarda çalıştı. Sinema ve dizi filmlerde rol aldı.

Ali Sunal, 22 Temmuz 2011 tarihinde Gökçe Bahadır ile evlendi. 23 Şubat 2012 tarihinde boşandı.

Şu anda Güldür Güldür Show'da koreografi yönetmenliği yapmaktadır. “Güldür Güldür” adlı televizyon şovunda Çağlar Çorumlu, Alper Kul, Aylin Kontente, Aziz Aslan, Burak Topaloğlu, Dilşah Demir, Doğa Rutkay, Doğukan Polat, Meltem Yılmazkaya, Onur Atilla, Onur Buldu, Özgün Aydın, Şirincan Çakıroğlu ile beraber oynadı.

Filmleri ve Dizileri

1995 - Aşk Üzerine Söylenmemiş Herşey (Sinema)

1997 - Şaban ile Şirin (Dizi)

1999 - Propaganda (Sinema)

2000 - Fosforlu Cevriye (Dizi)

2002 - 2003 - En Son Babalar Duyar (Dizi)

2003 - Okul (Sinema)

2004 - Sayın Bakanım(Dizi)

2005 - Kanlı Düğün (Dizi)

2006 - Kısık Ateşte 15 Dakika (Sinema)

2007 - Bayrampaşa: Ben Fazla Kalmayacağım (Konuk oyuncu) (Sinema)

2007 - Komedi Dükkanı (Konuk oyuncu) (Dizi)

2008 - 2009 - Benim Annem Bir Melek (Dizi)

2008 - Sana Mecburum (Dizi)

2008 - Sıfır Noktası (Televizyon filmi)

2010 - Yaprak Dökümü (Dizi)

2011 - 5'er Beşer (Dizi)

2011 - Banka (Sinema)

2011 - Huzurum Kalmadı (Dizi)

2012 - İnsanlar Alemi (Dizi)

2013 - Güldür Güldür (Dizi)

2013 - Güzel Çirkin (Dizi)

2014 - Yusuf Yusuf (sinema filmi)

Kemal Sunal Kimdir?

Türk sinema tarihinin en iyi komedi oyuncusu olarak gösterilen ünlü komedyen.

 Kemal Sunal, 1944 yılında İstanbul Küçükpazar semtinde, 3 kardeşin en büyüğü olarak doğdu. Annesi Saime Sunal, babası Mustafa Sunal'dır. Aslen Malatyalıdır. Cemil Sunal ve Cengiz Sunal adında iki kardeşi vardır. İlkokulu Mimar Sinan İlkokulu'nda okudu, Vefa Lisesi'nden mezun oldu. Sanat hayatı, "Zoraki Tabip" adlı tiyatro oyunuyla başladı. 1 yıl kadar Kenterler Tiyatrosu'nda çalıştıktan sonra Pendik Tiyatrosu'nun kurulacağını haber alınca oraya gitti. Uzun yıllar arkadaşlık yapacağı Bülent Kayabaş ile burada tanıştı.

Ardından Kemal Sunal, Ayfer Feray ve Ulvi Uraz, Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda görev aldı. 1972 yılında Münir Özkul'un tavsiyesi ile Ertem Eğilmez'in yönettiği bir filmle sinemaya transfer oldu ve kalabalık kadrolu filmlerde rol almaya başladı.

Askere gittiğinde acemi birliğini Ankara Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulunda ve usta birliği olarak da 1981 yılında Ankara'da KKK Armoni mızıkasında vatani görevini yaptı.

Türk sinemasında başta "İnek Şaban" tiplemesi olmak üzere canlandırdığı pek çok tiple sevenlerinin kalbinde taht kuran Kemal Sunal, 7'den 70'e herkesin sevgisini kazandı. 1944 yılında İstanbul'da doğan Kemal Sunal, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirdi. Sanat yaşamına amatör olarak "Zoraki Tabib" oyunu ile atılan Sunal, bir süre Ulvi Uraz ve Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda çalıştı. Daha sonra sinemaya geçerek, önceleri bazı filmlerde önemsiz roller canlandıran Kemal Sunal, 1973'den sonra kalabalık kadrolu komedi filmleri ile üne kavuştu.

Türk sinemasının en büyük komedyenlerinden biri olan Sunal, peşpeşe çevirdiği filmlerle ticari açıdan büyük başarı kazandı. 1977'de Antalya Film Festivali'nde "En başarılı erkek oyuncu" ödülünü alan Sunal, oyunculuğu ve özellikle değişik tiplemesiyle Türk sinemasında komedi oyunculuğuna yeni bir soluk getirdi.

Yeşilçam’ın ünlü komedyenlerinden olmayı başaran Sunal, çevirdiği sinema filmlerinde hem maddi hem de manevi büyük bir başarı kazanmıştır. 1976 yılında rol aldığı Kapıcılar Kralı filminde gösterdiği başarısı ile 1977 yılında Antalya Film Festivalinde Altın Portakal En İyi Erkek Oyuncu Ödülü nü kazanmıştır. Üzerine aldığı rolleri başarı ile canlandıran Sunal, Yeşilçam’ın komedide aranan bir yüzü olmayı da başarmıştır. Sinema filmlerinde Şaban tiplemesi ile adından söz ettirerek Hababam Sınıfı serisi ile de akıllarda kalmayı başarmıştır. Rol aldığı filmlerde halk kahramanını canlandıran Sunal, haksızın haklıya karşı hep savunucusu olmuştur.

1974 yılında Gül Sunal ile evlendi. Ali Sunal ve Ezo Sunal adlarında, biri kız diğeri erkek iki çocuğu oldu. 1990'lı yıllardan itibaren filmleri kesintisiz olarak televizyonlarda yayınlanmaya başladı; ama kendisi bu gösterimlerden hiç para kazanmadı.

12 Eylül öncesi dönemde yarım bıraktığı üniversiteyi, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi, Radyo Televizyon ve Sinema Bölümünü'nü 1995 yılında bitirdi ve yüksek lisans yapmaya başladı. Yüksek Lisans tezi komedyen kimliği ile Kemal Sunal'ın ve filmlerinin incelenmesidir. Yüksek lisans tezi 2005 yılında ailesi tarafından "TV ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü" ismi ile kitap haline getirilip yayınlanmıştır. Hayatı boyunca toplam 82 filmde rol aldı.

3 Temmuz 2000 tarihinde Balalayka adlı filmin çekimlerine başlamak için Trabzon'a gitmek üzere bindiği uçakta kalkıştan hemen önce geçirdiği kalp krizi sonucu öldü.

Ödülleri

1998 - 35. Antalya Film Şenliği - Yaşam Boyu Onur Ödülü

1989 - 2. Ankara Film Şenliği - En İyi Erkek Oyuncu (Düttürü Dünya)

1977 - 14. Antalya Film Şenliği - En İyi Erkek Oyuncu (Kapıcılar Kralı)

Filmleri ve dizileri

Senaryo

1985 - Sosyete Şaban (Sinema Filmi)

1983 - Çarıklı Milyoner (Sinema Filmi)

Yapımcı

1997 - Şaban ile Şirin (TV Dizisi)

1979 - Dokunmayın Şabanıma (Sinema Filmi)

1978 - İnek Şaban (Sinema Filmi)

1978 - Yüz Numaralı Adam (Sinema Filmi)

Oyuncu

1999 - Propaganda (Mehdi) (Sinema Filmi)

1997 - Şaban ile Şirin (Şaban) (TV Dizisi)

1996 - Aynalar (Kendisi) (TV Dizisi)

1994 - Bay Kamber (Bay Kamber) (TV Dizisi) (13 Bölüm)

1993 - Şaban Askerde (Şaban) (TV Dizisi)

1993 - Saygılar Bizden (Mübaşir Rıza) (TV Dizisi)

1991 - Varyemez (Ragıp Elibol) (Sinema Filmi)

1990 - Koltuk Belası (Zühtü Kaya) (Sinema Filmi)

1990 - Boynu Bükük Küheylan (İbrahim Küheylan) (Sinema Filmi)

1990 - Abuk Sabuk Bir Film (Ademoğlu Ali) (Sinema Filmi)

1989 - Zehir Hafiye (Cemal) (Sinema Filmi)

1989 - Talih Kuşu (Osman Abalı) (Sinema Filmi)

1989 - Gülen Adam (Yusuf Şaplak) (Sinema Filmi)

1988 - İnatçı (Bayram) (Sinema Filmi)

1988 - Öğretmen (Hüsnü Öğretmen) (Sinema Filmi)

1988 - Uyanık Gazeteci (Ali) (Sinema Filmi)

1988 - Sevimli Hırsız (Metin Mertoğlu) (Sinema Filmi)

1988 - Polizei (Ali Ekber) (Sinema Filmi)

1988 - Düttürü Dünya (Dütdüt Mehmet) (Sinema Filmi)

1988 - Bıçkın (Ali / Kemal Sunal) (Sinema Filmi)

1987 - Yakışıklı (Selim) (Sinema Filmi)

1987 - Kiracı (Kerim) (Sinema Filmi)

1987 - Japon İşi (Veysel) (Sinema Filmi)

1986 - Yoksul (Yoksul) (Sinema Filmi)

1986 - Tarzan Rıfkı (Tarzan Rıfkı) (Sinema Filmi)

1986 - Garip (Kemal) (Sinema Filmi)

1986 - Deli Deli Küpeli (Deli Kaymakam ) (Sinema Filmi)

1986 - Davacı (Yunus) (Sinema Filmi)

1985 - Şendul Şaban (Şaban) (Sinema Filmi)

1985 - Şaban Pabucu Yarım (Şaban) (Sinema Filmi)

1985 - Sosyete Şaban (Şaban Ağa / Dilaver Bey) (Sinema Filmi)

1985 - Keriz (Zülfü) (Sinema Filmi)

1985 - Katma Değer Şaban (Şaban) (Sinema Filmi)

1985 - Gurbetçi Şaban (Şaban) (Sinema Filmi)

1984 - Şabaniye (Şaban/Şabaniye) (Sinema Filmi)

1984 - Postacı (Adem) (Sinema Filmi)

1984 - Ortadirek Şaban (Şaban) (Sinema Filmi)

1984 - Atla Gel Şaban (Niyazi) (Sinema Filmi)

1983 - Çarıklı Milyoner (Bayram) (Sinema Filmi)

1983 - Tokatçı (Osman) (Sinema Filmi)

1983 - Kılıbık (Kamil) (Sinema Filmi)

1983 - En Büyük Şaban (Şaban) (Sinema Filmi)

1982 - Yedi Bela Hüsnü (Hüsnü) (Sinema Filmi)

1982 - Doktor Civanım (Kemal) (Sinema Filmi)

1981 - Üç Kağıtçı (Rıfkı) (Sinema Filmi)

1981 - Kanlı Nigar (Abdi/Narçın) (Sinema Filmi)

1981 - Davaro (Memo/Davaro) (Sinema Filmi)

1980 - Zübük (İbrahim Zübükzade/Zeybekzade Kara Yusuf Efe) (Sinema Filmi)

1980 - Gol Kralı (Sait Sarıoğlu) (Sinema Filmi)

1980 - Gerzek Şaban (Osman/Seyfi) (Sinema Filmi)

1980 - Devlet Kuşu (Mustafa) (Sinema Filmi)

1979 - Şark Bülbülü (Şaban Ballıses) (Sinema Filmi)

1979 - Umudumuz Şaban (Ringo Şaban) (Sinema Filmi)

1979 - Korkusuz Korkak (Bombacı Mülayim) (Sinema Filmi)

1979 - Dokunmayın Şabanıma (Şaban) (Sinema Filmi)

1979 - Bekçiler Kralı (Bekçi Şaban Özgüneş) (Sinema Filmi)

1978 - İyi Aile Çocuğu (Kemal/Cemal) (Sinema Filmi)

1978 - İnek Şaban (İnek Şaban / Kaleci Bülent) (Sinema Filmi)

1978 - Yüz Numaralı Adam (Şaban Erkök) (Sinema Filmi)

1978 - Köşeyi Dönen Adam (Adem Zengin) (Sinema Filmi)

1978 - Kibar Feyzo (Kibar Feyzo ) (Sinema Filmi)

1978 - Avanak Apti (Apti) (Sinema Filmi)

1977 - Şabanoğlu Şaban (Şaban) (Sinema Filmi)

1977 - İbo İle Güllüşah (İbo) (Sinema Filmi)

1977 - Çöpçüler Kralı (Abdi Şakrak) (Sinema Filmi)

1977 - Sakar Şakir (Sakar Şakir) (Sinema Filmi)

1977 - Hababam Sınıfı Tatilde (İnek Şaban) (Sinema Filmi)

1976 - Tosun Paşa (Tosun Paşa/Şaban) (Sinema Filmi)

1976 - Süt Kardeşler (Sütoğlan Şaban) (Sinema Filmi)

1976 - Sahte Kabadayı (Kemal) (Sinema Filmi)

1976 - Meraklı Köfteci (Zühtü Karışan) (Sinema Filmi)

1976 - Kapıcılar Kralı (Seyyit) (Sinema Filmi)

1976 - Hababam Sınıfı Uyanıyor (İnek Şaban) (Sinema Filmi)

1975 - Şaşkın Damat (Apti) (Sinema Filmi)

1975 - Hanzo (Hanzo/Cabbar) (Sinema Filmi)

1975 - Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı (İnek Şaban) (Sinema Filmi)

1975 - Hababam Sınıfı (İnek Şaban) (Sinema Filmi)

1974 - Salako (Salako) (Sinema Filmi)

1974 - Salak Milyoner (Saffet) (Sinema Filmi)

1974 - Mavi Boncuk (Kaymakam Cafer) (Sinema Filmi)

1974 - Köyden İndim Şehire (Saffet) (Sinema Filmi)

1974 - Hasret (Sahne Işıkçısı Yanık) (Sinema Filmi)

1973 - Yalancı Yarim (Kemal) (Sinema Filmi)

1973 - Oh Olsun (Fazıl Haznedar) (Sinema Filmi)

1973 - Güllü Geliyor Güllü (Kiralık Katil) (Sinema Filmi)

1973 - Canım Kardeşim (Yolcu) (Sinema Filmi)

1972 - Tatlı Dillim (Kemal) (Sinema Filmi)

Yazım Ekibi

1986 - Garip (Diyaloglar) (Sinema Filmi)

Münir Özkul Kimdir?

Türk tiyatro ve sinema oyuncusu. Türk tiyatro ve sinema tarihine damgasını vurmuş önemli isimlerden biridir. İsmail Dümbüllü'den devraldığı ünlü "kavuk"la tiyatro sahnelerindeki başarısını; canlandırdığı "Yaşar Usta", "Turşucu Yaşar" ve "Kel Mahmut" gibi karakterlerle de sinema oyunculuğundaki ustalığını gözler önüne sermiştir. Türk sinema tarihinde özellikle, karakter oyunculuğunda başta gösterilen isimler arasındadır.

 Münir Özkul, 15 Ağustos 1925 tarihinde İstanbul'un Bakırköy semtinde, eski Osmanlı paşalarından birinin torunu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşlarda tiyatroya merak salmış olan Özkul, İstanbul Erkek Lisesi'ndeki eğitiminin ardından oyuncu olmaya karar vererek gözünü sahnelere dikti. O zamana kadar yaşamını sürdürdüğü ve aşinası olduğu Bakırköy'de bulunan Halkevi'nde oyunculuğa adım attı. İlk amatör sahne deneyimlerini burada 1940 yılında gerçekleştiren Özkul, İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda bir süre oynadıktan sonra Ankara Devlet Tiyatrosu'na geçti. Ardından da, İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda profesyonel oyunculuk kariyerine devam etmeye başladı ve artık bağımsız çalışabilecek düzeye geldiğine kanaat getirerek, özel sektöre geçiş yaparak 1948 yılında Ses Tiyatrosu'nda sergilenen oyunlarda rol almaya başladı. Ancak buradaki çalışması uzun soluklu olamadı ve hemen ardından yine özel bir tiyatro olan Küçük Sahne'ye geçti.

Küçük Sahne, genç oyuncunun kariyerinin yükselişinde bir dönüm noktası oldu. Çünkü, ilk defa önemli bir oyunda rol alma şansı doğdu. Sadri Alışık, Nevin Akkaya, Şükran Güngör ve Cahit Irgat gibi güçlü oyuncularla, yönetmenliğini Muhsin Ertuğrul'un yaptığı ve Steinback'in aynı adlı romanından tiyatroya uyarlanan "Fareler ve İnsanlar"da oynadı. Yeteneği Musin Ertuğrul'un gözünden kaçmayan Özkul, Küçük Sahne'de ayrıca, "Yarış", "Onikinci Gece", "Aşağıdan Yukarı" ve "Karışık İş" gibi başarılı oyunlarda da yer aldı.

1960 yılında arkadaşlarının isteği doğrultusunda Aksaray Bulvar Tiyatrosu’nu kurdu ve oyunlar sergilemeye başladı. 1962'de Bulvar Tiyatrosu, Münir Özkul Tiyatrosu adını alır.

Tiyatro sahnelerinden "tesadüfen" film setlerine geçişi 40'lı yılların sonuna denk düşen Özkul, askerliğini yaptığı dönemde, "Vatan ve Namık Kemal" adlı filmde yönetmen asistanlığı yapan arkadaşı Sırrı Gültekin'i ziyaret için Yeşilçam'a gittiği birgün ilk defa bir filmde figüran olarak rol aldı. Üniformalı bir figüran arayışı içinde olan arkadaşının ricasını kırmayarak, biraz da komik bir anı olsun diye kamera karşısına geçti ve rol aldığı 400'ün üzerinde filmle, Türk sinemasına damgasını vuran önemli karakter oyuncuları arasına girmesini sağlayacak sinema serüveni böylece başlamış oldu.

Münir Özkul, 1949 yılında ilk kez rol aldığı film "Vatan ve Namık Kemal"dir. Vatan ve Namık Kemal filminde "soldan sekizinci asker" rolüyle figüran olarak başlar sinemaya. Ardından 1951 yılında, senaryosu İhsan Koza ile Nazım Hikmet tarafından yazılan ve Vedat Ar'ın yönetmenliğinde çekilen "Üçüncü Selim'in Gözdesi" adlı bir İpek Film yapımında yer aldı. Hemen ardından, 1951'de, yine birer İpek Film yapımı olan "Yavuz Sultan Selim ve Yeniçeri Hasan" ile "Lale Devri"nde yardımcı oyuncu olarak kamera karşısına geçen Özkul, aynı yıl, Muhsin Ertuğrul'un yönetmenliğinde çekilen "Evli mi Bekar mı" ve Baha Gelenbevi'nin yönettiği "Barbaros Hayrettin Paşa" adlı filmlerde başrol oynadı.

Yabancı sinemanın tipik karakterlerinden etkilenen Türk sinemasında, Burhan Felek tarafından Lorel-Hardi ikilisinin kendi kültürümüze uyarlanmasıyla dönüştüğü Edi-Büdü ikilisinin 1952 yılında sinemaya aktarılmış versiyonu olan "Edi ile Büdü Tiyatrocu" ve "Edi ile Büdü" filmlerinde Vasfi Rıza Zobu ile birlikte rol alan Özkul, artık sinema çevrelerinde adını duyurmaya, halktan büyük ilgi görmeye başlamıştı. İlk yıllarında genellikle İpek Film yapımlarında yer alan oyuncu, çoğu zaman komedi türü filmlerde rol aldı ve özellikle mimikleriyle, samimi tavırlarıyla halk tarafından kısa sürede benimsendi. Ancak asıl başarısını Arzu Film yapımlarıyla yakaladı.

1953 yılında, Muhsin Ertuğrul'un yönettiği "Halıcı Kız" filminde yer aldıktan sonra kariyerinin önü iyice açıldı. Aynı yıl, fantastik bir komedi olan ve senaryosu yine İhsan İpekçi ile Nazım Hikmet tarafından yazılan "Balıkçı Güzeli/1002. Gece" ve ardından, 1956'da çekilen "Kalbimin Şarkısı" adlı duygusal film ile karakter oyunculuğuna doğru yönelişe geçen Özkul, "Miras Uğrunda" ve Zeki Müren'in başrolünü oynadığı "Altın Kafes" ile oyunculuk gücünü ortaya koyarak; dram, duygusal, komedi gibi farklı türlerde her kalıba girebilen bir oyuncu olduğu kanısını pekiştirmeye başladı.

Sinema çalışmalarının yanı sıra, gönül verdiği tiyatro sahnelerini de bırakmayan Özkul, 1957 yılında Devlet Tiyatroları'nın yönetmenliğine getirildi. Sanat kariyerinde adeta bir atılım olarak değerlendirilebilecek bu gelişmenin ardından, Küçük Sahne'yi terk etmek zorunda kaldı. Bu durum, sanatçının profesyonel oyunculuğa adım attığı Küçük Sahne'nin, ustasını kaybetmesiyle birlikte daha fazla tutunamayarak dağılmasına neden oldu.

1960 ile 1970 yılları arasında kırkın üzerinde filmde rol alan Özkul, daha önce Atlan Karındaş'la birlikte tiyatro sahnesine de aktardığı ve oyunun inanılmaz başarısı sonucunda, 1971 yılında Türk tiyatro ve ortaoyunu üstadı İsmail Dümbüllü'den "ortaoyuncular kavuğu"nu devralmasını sağlayan, Sadık Şendil'in yazdığı "Kanlı Nigar" adlı muhteşem eserin sinema versiyonunda da yer aldı. 1968 yılında, Ülkü Erakalın'ın yönetmenliğinde çekilen filmde, Belgin Doruk ve Selma Güneri'yle birlikte rol aldı. Türk sinemasının en verimli dönemlerinden olan 70'li yıllara gelindiğinde, geniş bir oyuncu kadrosuna sahip, aile filmlerinde rol almaya başlayan Özkul, özellikle Adile Naşit'le iyi bir ikili oluşturdu ve bu ikili halk tarafından da çok sevildi; benimsendi. Yakışıklı olmasa da, hatta çirkince bir yüze, uzun ve ince bir fiziğe sahip olsa da birkaç filmde jön rollerde yer alan ve hiçbir zaman kötü rollere yakıştırılamayan Özkul, özellikle bu yıllarda Türk sinemasının klişe konularında "fakir ama gururlu", iyi kalpli, babacan karakterleri canlandırdı.

Münir Özkul, 1972 yılında, başrollerini Hülya Koçyiğit ile Tarık Akan'ın paylaştığı "Sev Kardeşim" adlı Ertem Eğilmez filmindeki başarılı performansıyla, Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülüne layık görüldü.

70'li yıllarda, Ertem Eğilmez imzalı filmlerde unutulmaz rollere hayat veren, ağlatan duygusal replikleri o etkileyici sesiyle Türk izleyicisinin hafızasına kazıyan Özkul, "Neşeli Günler", "Mavi Boncuk", "Aile Şerefi", "Gırgıriye" serileri, "Gülen Gözler" ve "Bizim Aile" gibi filmlerle karakter oyunculuğundaki ustalığını ortaya koydu. Sanatçının unutulmaz rolleri arasında zirveyi ele geçirense, "Hababam Sınıfı" seri fimlerinde canlandırdığı, disiplinli, ancak yufka yürekli öğretmen "Kel Mahmut" karakteri oldu. Öyle ki, bu tipleme neredeyse adını aşarak sanatçının lakabı haline geldi ve bu şekilde anılmaya başlandı.

80'li yıllarda duraklama dönemine giren Yeşilçam'da video filmlerine yönelişi izleyen Özkul, bu dönemde kalitesi düşük birtakım sinema ve video filmlerinde rol aldı. Ardından, tek televizyonlu dönemin sonlarına doğru dizi çekimlerinin artış göstermesiyle birlikte, 1987 yılında TRT'de yayınlanmak üzere çekilen "Uzaylı Zekiye" adlı dizi için kamera önüne geçti. Bu dizinin ardından birkaç filmde daha rol alan ünlü oyuncu, içkiye olan düşkünlüğünün de etkisiyle sağlığı ile ilgili sorunlar yaşamaya başladı ve özel projeler dışında herhangi bir çalışma yapmadı. Hayatının önemli bir kısmını alkolle savaşarak geçirdi. 1990'lı yılların ortasında alkolü tamamen bıraktı. 1995 yılında, Kemal Sunal'la birlikte, "Şaban ile Şirin" adlı filmde yer aldı. 90'lı yılların ikinci yarısında, bilhassa özel televizyon kanallarının sayısı artış gösterdikçe, Yeşilçam'a olan rağbet azalmış; televizyon ekranlarına yönelik çalışmalar; özellikle de dizi yapımları ön plana çıkmıştı. Ancak bu furyadan kendini uzak tutan Özkul, 1996'da, izleyiciden büyük ilgi gören ve senaryosu Kandemir Konduk tarafından yazılan "Ana Kuzusu" adlı dizide Perihan Savaş ve Ayşen Gruda ile birlikte rol aldı. Aynı yıl, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle, jübilesini yaparak tiyatro sahnelerine veda etti. Yaşamı boyunca pekçok tiyatro ve sinema yapımında emeği geçmesine rağmen, zaman zaman ciddi maddi zorluklar içine girmiş olan Özkul'a, bu geceden elde edilen gelirle bir ev alındı.

Yine 1996 yılında, Veli Çelik'in yönetmenliğinde çekilen televizyon filmi "Ay Işığında Saklıdır"da, Aydan Şener ve Toprak Sergen'le birlikte yer aldı. Ardından, 1998 yılında, Hamdi Alkan'ın "Reyting Hamdi" adlı televizyon eğlence programında, kısa bir süre için Yarmagül tiplemesinin dedesi rolünü canlandırdı.

Sanat yaşamı boyunca 400'e yakın sinema filminde ve sayısını kendisinin bile tam olarak bilmediği sayıda tiyatro oyununda rol alan Münir Özkul adına, 26 Mart 2005 tarihinde İstanbul Beylikdüzü Academia Center içerisinde "Münir Özkul Sahnesi" açılmıştır.

İçkiye düşkünlüğüyle bilinen sanatçı, özel hayatında da inişli çıkışlı bir seyir izleyerek dört evlilik gerçekleştirmiştir. İlk evliliğini Şadan Hanım'la yapan Özkul, kısa süren bu birlikteliğin ardından Suna Selen ile hayatını birleştirmiş ve bu evlilikten Güner (d. 1 Şubat 1966) adında bir kızı olmuştur. Kızları sekiz yaşındayken, 1974 yılında çift boşanma kararı almıştır. Sonrasında Özkul, Tophaneli Örümcek Yaşar lakabıyla anılan Yaşar Hanım'la üçüncü evliliğini gerçekleştirmiş; ancak bu da uzun sürmemiştir. Son olarak, halen yaşamını birlikte sürdürdüğü Umman Hanım ile evlenmiştir.

Mankenlik ve CNN Türk'te televizyon programcılığı yapan kızı Güner Özkul'un girişimiyle, 2005 yılında, sanatçıyı birçok yönden ele alan ve yaşamının bir dönemine farklı şekillerde tanıklık etmiş kişilerin kaleme aldığı yazılardan derlenmiş, "Aktör Dediğin Nedir Ki? / Münir Özkul Kitabı" adlı bir kitap yayımlanmıştır.

1998 yılında, T.C. Kültür Bakanlığı, Münir Özkul'a Devlet Sanatçısı ünvanını vermiştir. Özkul, İsmail Dümbüllü'den aldığı ünlü kavuğu, 1989 yılında tiyatro oyuncusu Ferhan Şensoy'a devretmiştir. 1991 yılında ise, en önemli tiyatro ödülleri arasında gösterilen, Dümbüllü Ödülü'ne layık görülmüştür. 8 Nisan 2007 tarihinde, Mizah Üretenler Derneği, Karikatürcüler Derneği ve Bakırköylü Sanatçılar Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen "II. Mizah Ödülleri" töreninde, Münir Özkul Özel Ödülü, ünlü tiyatrocu Nejat Uygur'a verilmiştir.

2003 yılından bu yana Demans hastalığı ile yaşayan Münir Özkul, evinden dışarıya çıkmak ve kimseyle görüşmek istemiyor. Hastalığı yüzünden geçmişe dair birçok şeyi hatırlamıyor ve ölen arkadaşlarının yaşadıklarını sanıyor.

1 Nisan 1996'da Atatürk Kültür Merkezi'nde Münir Özkul için düzenlenen veda töreninde, jübilesini yaparak tiyatro sahnelerine veda etti. Gecenin sonunda Münir Özkul sahneye geldi ve artık onunla özdeşleşmiş tiradı okudu:

"Aktör dediğin nedir ki? Oynarken varızdır. Yok olunca da sesimiz bu hoş kubbede bir hoş seda olarak kalır. (...) Artık kendimiz yoğuz. Seyircilerimiz de kalmadı. Ama repliklerimiz fısıldaşır durur sabaha kadar. Gün ağarır, temizleyiciler gelir, replikler yerlerine kaçışır. Perdeee!"

Kaynak: Diyarbakır Söz