Kadına ve Çocuğa Karşı Şiddet Sempozyumu

TBMM Başkanı Çiçek:”Diyanet İşleri Başkanlığımız önümüzdeki dönem, kadına ve çocuğa yönelik şiddeti, bir kampanya konusu, Kutlu Doğum'un öncelikli konusu yapabilse, zannediyorum geniş halk kesimlerine bu kanaldan ulaşabilmek açısından faydalı olur”

Kadına ve Çocuğa Karşı Şiddet Sempozyumu

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ''Diyanet İşleri Başkanlığımız önümüzdeki dönem, kadına ve çocuğa yönelik şiddeti, bir kampanya konusu, Kutlu Doğum'un öncelikli konusu yapabilse, zannediyorum geniş halk kesimlerine bu kanaldan ulaşabilmek açısından faydalı olur'' dedi.

Çiçek, Mutlu Çocuklar Derneği ve Kırıkkale Üniversitesi tarafından düzenlenen ''Kadına ve Çocuğa Karşı Şiddet Sempozyumu''nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin genelde bir şiddet problemi olduğunu ve bununla uzun zamandır uğraşıldığını belirterek, özelde ise kadına ve çocuğa yönelik bir şiddetin bulunduğunu ve bunun son zamanlarda daha çok farkına varılan bir sorun olduğunu dile getirdi.

Bu tür toplantıların, bu gibi konuların farkına varmak için önemli olduğunu ifade eden Çiçek, bugünkü toplantıda sınırlı sayıda katılımcı bulunduğunu ancak Türkiye'de herkesin bu sorunun farkına varması gerektiğini kaydetti.

Sadece sınırlı sayıda insanların katıldığı bu tür konferanslarla belirli bir noktaya gelinemeyeceğini kaydeden Çiçek, ''Eğer farkında olmak adına bu toplantılarda fayda görülüyorsa bunu Anadolu'ya yaymak lazım. Problemin olduğu yerlerde bu toplantıları yapmak lazım. Belki etkisi daha fazla olabilecektir'' diye konuştu.

Toplumun her işi kestirmeden çözme anlayışına sahip olduğunu, o nedenle Meclis'e her gün 8 bin kişinin, bazen de 12 bin kişinin geldiğini belirten Çiçek, şöyle devam etti:

''Bunun önemli bir kısmı, sorunlarının kestirmeden çözümünü arayan insanlardır. Onun da en kestirme yolu Meclis'tir diye düşünürüz. Onun için biz hiç durmadan kanun çıkartırız. Kanun fabrikası haline geldi Meclis. Bu konuda çok fazla da eksikliğimizin olduğunu düşünmüyorum. Mevcut yasalar, uluslararası sözleşmeler, Anayasa'nın 90. maddesine göre daha da işlerlik kazandı. Bunlar uygulansa herkes bu ilkeleri özümsese, benimsese gene kanunlara ihtiyaç yok. Ama ihtiyaç da varsa en kolay yapacağımız iş kanun çıkarmaktır. Belli ki bu konuda konuşmadan, daha çok yapılacak işler söz konusudur. İşlere yoğunlaşmamız lazım. Halbuki biz daha çok konuşmalara yoğunlaşıyoruz. Bu konuşmalar da genelde temennilerden, genel tavsiyelerden ibaret. Biraz daha uygulanabilir politikalara dönüşecek tedbirleri belirlemekte fayda var. Onun için komisyonlar kuruyoruz, gerekiyorsa da kurarız. Ama bir süre sonra bu komisyonda da ortak bilgi karmaşasından, karmaşasından uygulanacak sonuç çıkarmakta da uygulayıcılar zorlanabilir. Bunlara da bir sınır koymakta fayda var.''

Uygulanacak politikalar, yapılacak iş ve işlemlerin önemli olduğunu, bunun birinci ayağında hakların ve özgürlüklerin farkına varılarak, hak arama bilincinin yerleşmesi gerektiğini dile getiren Çiçek, bunun için de kampanya yapılması gerektiğini anlattı.

-''Kampanyalarda medya desteği alınmalı''-              

Bu kampanyalarda medyanın çok önemli olduğunu vurgulayan Çiçek, medyayı arkasına almayan, medyadan gerekli desteği bulmayan bu türlü politikaları, fikirleri ve temennileri kamuoyuna duyurmakta zorlanılacağını ifade etti.

Bugünkü toplantıda çok önemli ve güzel şeylerin söylendiğini anımsatan Çiçek, ''Ama yarın basında ne kadar yer alacak bu? Bir başka magazin programı sizin böylesine önemli programınızdan, çalışmalarınızdan çok daha öne geçtiği takdirde siz nasıl farkındalık oluşturacaksınız. Onun için medyayı önemsiyorum. Bu kimseye iğne batırmak anlamına da gelmiyor. Ama böylesine karmaşık, karışık, sebepleri çok farklı, sonuçları çok acı bir sorun azaltılmak isteniyorsa, o zaman herkesin bir tarafından tutması gerekiyor. Birisi budur'' dedi.

Bu tür toplantılarla birlikte medyanın ve genel yayın yönetmenlerinin ziyaret edilmesi, kamu spotlarının hazırlanması gerektiğini anlatan Çiçek, ''Diziler başlı başına bir imkan ya da problemdir. Ona iyi bakmak lazım. Bir imkandır ya da problemdir. Yani bu diziler, konuştuğumuz konular bakımından problemlerimizi artırıyor mu, yoksa çözüm ve farkındalık noktasında olumlu mesajlar mı veriyor? Bunların her birinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekiyor'' ifadesini kullandı.

Türkiye'deki en yaygın kampanyaların, Kutlu Doğum kampanyaları olduğunu belirten Çiçek, bu yılki kampanya mesajının ''Kardeşlik'' olduğunu anımsattı. Çiçek, ''Ama seneye temalı bir kampanya başlatılsın isteniyorsa Diyanet İşleri Başkanlığımız önümüzdeki dönem, kadına ve çocuğa yönelik şiddeti, bir kampanya konusu, Kutlu Doğum'un öncelikli konusu yapabilse, zannediyorum geniş halk kesimlerine bu kanaldan ulaşabilmek açısından faydalı olur. Böyle bir kampanyayı medya da iyi değerlendirebilir'' diye konuştu.

Bu tür kampanyaların tüm siyasi partilerin katılımıyla bir ortak kampanyaya da dönüştürülebileceğini ifade eden Çiçek, Anayasa hazırlık çalışmalarında da yer alan çatı kuruluşların da bu çalışmalarda yer alabileceğini söyledi.

Çiçek, ''Yani bence genel geçer, artık herkesin bildiği, tekrar ettiği 'Bu şiddet iyi bir şey değildir. Kadına, çocuğa karşı şiddetin hiçbirisi iyi değildir. Ayıptır, günahtır, yazıktır, suçtur' o çok fazla bir şey ifade etmez. Bunun eyleme dönüşmesi, bunun artık tedbirlere dönüşmesi gerekiyor'' dedi.

TBMM Başkanı Çiçek, bu kampanya kapsamında, Meclis olarak üzerlerine düşen ne ise yapmaya hazır olduklarını, buradan çıkan sonuçları, Türkiye'ye mal etmek gerektiğini kaydetti.

-''Avrupa, tavus kuşu gibi''-

Avrupa'nın da Türkiye'nin bu tür çalışmaları yaptığının farkına varması gerektiğini belirten Çiçek, ''Yani Avrupa deyince de her şey Avrupa'da çok iyi gidiyor diye böyle bir komplekse de kapılmayalım. Avrupa da tavus kuşu gibi. Kuyruğunun çok güzel renkleri, renk armonisi var, ama ayağı ile sesi de o kadar düzgün değil, güzel değil. Onun için Avrupa'yı bu konuda çok uç örnek görmemek lazım. Biz ona, buna bakmadan, kendi işimizi doğru yapalım. Kendi işimiz, başkalarına güzel örnekler oluştursun'' görüşünü dile getirdi.

AA

Kaynak: Diyarbakır Söz