Kılıçdaroğlu: Böyle adalet olur mu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında; "Birisinin uçağı var, Meclisi bombalamış, bir kez müebbetle yargılıyorsun ama gazetecinin sadece kalemi var onu üç kez müebbetle yargılıyorsun. Böyle adalet olur mu?" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu: Böyle adalet olur mu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bütün taşeron işçisi kardeşlerime sesleniyorum; sizin davanıza, kadro alana kadar sonuna kadar sahip çıkacağız. Hiç kimse sahip çıkmazsa biz çıkacağız." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, geçen hafta vefat eden eski Milli Halterci Naim Süleymanoğlu'na Allah'tan rahmet, Türk milletine de başsağlığı diledi.

Hafta sonu Taşeron İşçilik Çalıştayı'nı gerçekleştirdiklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Taşeron işçiler, görünmeyen işçilerdir. Bütün hastanelerde, bakanlıklarda, kamu kurumlarında bunları görebilirsiniz ama bunlar görünmez insanlardır. Bunlar ömür boyu asgari ücrete mahkum edilen insanlardır. Bunlar iş güvencesi olmayan insanlardır. Dolayısıyla yargıda haklarını arayamayan insanlardır. Bu insanlara öteden beri sahip çıkan, kimliklerine, siyasi görüşlerine bakmadan sonuna kadar sahip çıkan tek bir parti var, o da CHP. Bütün taşeron işçisi kardeşlerime sesleniyorum; sizim davanıza kadro alana kadar sonuna kadar sahip çıkacağız. Hiç kimse sahip çıkmazsa biz çıkacağız."

TAŞERON İŞÇİLİK ÇALIŞTAYI

Çalıştaya katılan TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK genel başkanlarına teşekkür eden Kılıçdaroğlu, yayınladıkları bildiriye üç genel başkanın da imza attığını söyledi.

Taşeron işçilik çalıştayının sonuç bildirisini tekrar okuyan Kılıçdaroğlu, "Son taşeron işçi kadro alıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz." dedi.

Hükümetin aylardır bu konuda çalışma yaptığını aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, "Aylardır çalışıyorlar, 'nasıl kadro vereceğiz?' Çok basit, açarsın telefonu üç konfederasyonun genel başkanına 'ben bunlara kadro vermek istiyorum ne dersin?' diye sorarsın 10 dakikada anlatırlar sana. Ama oyalıyorlar, kandırıyorlar." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, hükümetin bu çalışmayı yaparken bir taraftan da kamu kuruluşlarına "taşeron işçi sözleşmesini 3 yıllık yapın" genelgesi gönderdiğini belirterek, bu duruma tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, taşeron işçilerden sandıkta hesap sormalarını da istedi.

"ASGARİ ÜCRET NET 2 BİN LİRA OLMALI"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çalıştayda, "asgari ücret net 2 bin lira olmalı" dediğini bildirirken, "Hatırlar mısınız bin 500 lira olsun dediğimde kıyamet koparmışlardı. Bizim bütün belediyelerde asgari ücret net bin 500 lira oldu. Şimdi '2 bin lira olsun' diyoruz, diyecekler ki 'nerden vereceğiz olur mu?' Olur. Asgari ücret vergiden muaf olacak o zaman net 2 bin lira yapıyor." açıklamasında bulundu.

Konunun Asgari Ücret Tespit Komisyonunda görüşüleceğini bildiren Kılıçdaroğlu, "asgari ücret önümüzdeki dönemde en az net 2 bin lira olmalı." çağrısını tekrarladı.

Kılıçdaroğlu, 2 bin lirayı yüksek bulanlardan ise bir ay asgari ücretle geçinmelerini istedi.

"Ben gül gibi geçiniyorum diyorlarsa 2 bin liradan vazgeçelim" diyen Kılıçdaroğlu, iktidarın asgari ücretliye bulamadığı parayı faiz lobisine bulduğunu savundu.

Kılıçdaroğlu, 15 yılda yurt dışındaki bir avuç faiz lobisine 145 milyar dolar para aktarıldığını öne sürerek, "Nereden buluyorsun parayı? Asgari ücretliden, esnaftan, çiftçiden vergi alıyorsun. Biz ne yapacağız? Faiz lobisinden, ranttan alacağız asgari ücretliye vereceğiz." diye konuştu.

İktidar partisinin asgari ücreti önce bin 300 lira, sonra bin 404 lira yaptığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, son bir yılda patatese yüzde 49, tereyağına yüzde 37.3, nohuda yüzde 34 zam geldiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, fedakarlığı yine asgari ücretlinin yaptığını belirterek, "Bu oyuna artık son vereceğiz, kiminle? Asgari ücretliyle, taşeron işçilerle, çocukları aylardır hapishanelerde olan annelerle birlikte mücadele edeceğiz." dedi.

"Bir yılda 110 milyon 115 bin kişinin acil servislere başvurdu"

Kılıçdaroğlu, asgari ücretli ve taşeron işçinin, katılım payları nedeniyle hastanelerden de yararlanmadığını söyledi.

Bir kişinin hastaneye başvurduğunda ilaç katılım payı, muayene katılım payı, reçete ücreti, eşdeğer ilaç farkı, kutu başına ilave gibi 10 ayrı ödemeyle karşı karşıya kaldığını bildiren Kılıçdaroğlu, Türkiye'de asgari ücretlinin, bu farklardan kurtulmak ve ücretsiz olduğu için iyice hastalanmayı bekleyip acil servislere koştuğunu anlattı.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de bir yılda acil servislere 110 milyon 915 bin başvuru olduğunu vurgulayarak, "Türkiye nüfusundan daha fazla. Diyorum ya 'bunların yatacak yeri yok' diye. Vallahi de yok, billahi de yok." diye konuştu.

3 Kasım 2017 günü icra dairelerine gelen dosya sayısının 46 bin 852 olduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Herkes icralık. Parayı ödeyemiyor, perişan vaziyette. Türkiye'nin bu rotadan çıkması lazım. Bu rota Türkiye'yi felakete götürür. Herkes şapkasını önüne koyup düşünsün. Sanayici, esnaf, çiftçi, herkes oturup düşünsün. Bunlar bu milletin yakasından düşmek zorundadırlar. Düşmüyorlar milleti felakete sürüklüyorlar. Rayından çıkmış bir Türkiye var. İç politikaya dış politikaya bakın. Ekonomi, eğitim politikası, yürütme, yasama, yargı askıya alınmış durumda, bir anlamda demokrasi askıda şu anda. Memleket KHK'larla, bir kişinin iradesiyle yönetiliyor. Bu yapı Türkiye'yi taşıyamaz.

Hukuk da askıda aslında. Aşağıdaki mahkemeler, yani siyasi otoritenin emrindeki mahkemeler ne Anayasa Mahkemesini ne Yargıtayı... Hiç kimseyi dinlemiyor. Onlar güçlerini hukuktan değil, güçlerini saraydan alıyorlar. Gücünü saraydan alan yargı, yargı değildir. Sarayın kölesidir. Sarayın kölesi konumundaki yargıçlar bu ülkeye hakkı, hukuku ve adaleti getiremezler."

- FETÖ ile mücadele eleştirisi

Kılıçdaroğlu, "Gazeteciler, milletvekilleri, öğretim üyeleri, askeri öğrenciler içerde. Asıl darbe girişiminde olanlar hepsi keyif içinde yaşıyorlar. Ağam varsa, paşam varsa tamam, dayın varsa tamam. Bir de kayınpeder varsa hiçbir sorun yok." diye konuştu.

Tutuklu gazetecilerin isimlerini okuyan Kılıçdaroğlu, Türkiye'de toplam 57 gazetecinin 3 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılandığını söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Peki uçağa binip, gelip Meclisi bombalayan ve bombala emri veren adam neyle yargılanıyor? Bir kez müebbetle yargılanıyor. Birisinin uçağı var, Meclisi bombalamış bir kez müebbetle yargılıyorsun ama gazetecinin sadece kalemi var onu üç kez müebbetle yargılıyorsun. Böyle adalet olur mu?" diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz