Valilere 'Orkestra Şefi' benzetmesi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, valileri bulundukları ilin ''orkestra şefi'' olarak niteledi ve güzel bir iklim, harmoni oluşturulması halinde illerde çok büyük sinerjiler ortaya çıkacağını söyledi.

Valilere 'Orkestra Şefi' benzetmesi

Gül, Valiler Toplantısı için Ankara'da bulunan 81 ilin valisine Çankaya Köşkü'nde öğle yemeği verdi. Yemeğe, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Serdar Dülger, İçişleri Bakan Yardımcısı Osman Güneş, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ve valiler katıldı.

Yemek öncesinde valilere hitaben konuşma yapan Gül, valilerin iki günlük geleneksel toplantılar boyunca değerli istişarelerde bulunduğunu ve illerine döndüklerinde bu toplantıların yeni bir ivme kazandıracağını belirtti.

Valilerin, bulundukları illerde devlet ve hükümetin temsilcisi olduğunu dile getiren Gül, ''Dolayısıyla hepimizin oradaki gözü ve kulağısınız'' dedi. Gül, Türk yönetim sisteminin en seçkin bürokratlarının valiler olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin en üst yöneticileri olan valilerin, sorumluluk ve görevlerinin çok büyük olduğunu söyledi.

‘DEVLET ŞEFKATININ TEMSİLCİLERİ’

Valilerin, illerde sadece devletin varlığını, kanunları, nizamları ispat eden değil, aynı zamanda devletin şefkatini, sorumluluğunu ve büyüklüğünü de gösteren kişiler olduğunu vurgulayan Gül, ''O bakımdan valiliğin, Türk halkının nazarında, gönlünde çok ayrı yeri vardır. O bakımdan bu görevi en iyi şekilde yerine getirdiğinizden eminim'' diye konuştu.

Başarının en önemli şartlarından birisinin iyi yönetişim olduğunun altını çizen Gül, şöyle konuştu:

''Bu, bir ülke için de geçerlidir, bir il için de geçerlidir. İyi bir yönetişim, iyi bir idare, iyi bir liderlik söz konusuysa o ülkede de iyi şeyler olabilmektedir, o ilde de güzel şeyler olabilmektedir. O bakımdan sizler, bulunduğunuz illeri dinamiklerini kavrayan, heyecanlı, yenilikçi bir ruhla sahipleniyorsanız; açık, şeffaf, hesap verebilir, hak ve hukuku gözeten, herkese eşit muamele yapan, hiçbir ayrımcılığa fırsat vermeyen ama problemler olduğunda da onların üstüne gece gündüz demeden büyük bir iradeyle koşuyorsanız, o zaman iyi bir yönetim gerçekleştiriyorsunuz demektir. Bu zaten hemen fark edilir, halk hemen bunu görür.

‘HALK SİZE NOT VERİYOR’

Bugün her şey zaten istesek de istemesek de çok şeffaf. Herkes herkesi takip edebiliyor. Herkes herkesle ilgili notunu verebiliyor. Bizlerle, ülkeyi yönetenlerle ilgili halk nasıl not veriyorsa, muhakkak ki ili yöneten sizlerle ilgili de halk muhakkak bir not veriyordur. O bakımdan onlarla kucaklaşmak, beraber olmak, ilinizin sadece sorunlarını çözmek değil, ilinize mesafeler kazandırmak, ilinizi çok daha geliştirmek istiyorsanız muhakkak ki çok iyi bir yönetişim tarzını kurmanız gerekmektedir. Burada dinamik, yenilikçi bir ruh da çok önemlidir. Çok klasik bir bürokrasi örneği koyarsanız, o zaman birçok problem kronikleşir, çözülmez. Bugünün problemlerine çok dinamik çözümler getirmek zorundayız. Bunlar ülkeler için de iller için de aynı derecede geçerlidir. Sizler bulunduğunuz illerin liderlerisiniz, en üst makamsınız. Bütün makamlar sizin gözünüze bakarlar. Bulunduğunuz illerin orkestra şefleri sizlersiniz ve güzel bir iklim, harmoni oluşturabilirseniz orada çok büyük sinerjiler ortaya çıkar. Sizlerin liderliği ilin ileri gelenlerini bir araya getirebiliyorsa beraber çalışma ve dayanışma ortamını oluşturabiliyorsa orada çok başarılara imza atarsınız. Gittiğim illerin çoğunda bunu görüyorum. Bazen belki sizin elinizde olmayan sebeplerden dolayı bunun gerçekleşmediği iller de var. Her gittiğimde aynı görüyorum oraları. O illerde valiler değişebiliyor ama o illerde böyle bir ruh, ahenk oluşmadıysa çok gelişme olmuyor.''

''MESELELER İL İL ÇÖZÜLÜR''

Cumhurbaşkanı Gül, genel olarak bakıldığında ya da başka ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye'nin ekonomik olarak çok iyi performans gösterdiğine işaret ederek, ''Su akarken her il testisini doldursun. Önemli meselelerinizi çözün, altyapı meselelerinizi halledin. Memleketin önemli meseleleri ancak böyle çözülür. İl il çözüldükçe memleketin de bütün meseleleri çözülmüş olur'' diye konuştu.

Valilerin özellikle iş dünyasına sahip çıkmasını isteyen Gül, devletin fonksiyonlarının değiştiğini, yatırım ve istihdamın iş adamları vesilesiyle gerçekleştiğini vurguladı. Gül, yatırım ajanslarının da illere çok fayda sağlayabileceğini söyledi. Valilerin sanayi bölgeleriyle de yakından ilgilenmesi gerektiğini belirterek, ''Bugün en büyük meselelerimiz üretimdir, istihdamdır. Bütün bunlar da illerimizde yaptığınız öncülükle olacaktır'' dedi.

Gül, eğitimin her şeyin başında geldiğinin de altını çizerek, en iyi yatırımın eğitime yapılan yatırım olduğunu vurguladı. Bazı illerin eğitimde çok başarılı olduğunu anlatan Gül, ''(Acaba özel bir durum mu var) diye inceliyorum, belli ki orada bir vali, bir milli eğitim müdürü vaktiyle bu konuya önem vermişler, güzel bir gelenek oluşmuş ve o devam ediyor'' dedi.

EĞİTİMİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ

Okullarda öğrencilerin gerçekten bir şey öğrenip öğrenmediğinin ya da yeterince öğrenip öğrenmediğinin tartışmalı bir konu olduğunu ifade eden Gül, bütün valilerin illerindeki eğitime önem vermelerini, öğretmenlerle yakından ilgilenmelerini istedi. Gül, kız çocuklarındaki eğitim seferberliğinin de son yıllarda valilerin gayretli çalışmalarıyla önemli bir dinamizm kazandığını kaydetti ve bundan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Gül, illerde kültür, eğitim ve spor kollarında gelişmenin de teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti.

''İllerimizi belli bir seviyeye yükseltmemiz gerekir. Liderlik de budur doğrusu'' diyen Gül, valilerin, gittikleri illerin seviyesinde kalmamasının önemine dikkati çekti.

Gül, bütün bunların sağlanabilmesi için en başta güvenliğin geldiğini vurgulayarak, güvenlik, kanun ve hukukun olmadığı yerde bunların hiçbirinin gerçekleşmeyeceğinin altını çizdi. Cumhurbaşkanı Gül, ''Halkın güvenliğini, serbest, korkusuz bir şekilde sokağa çıkmasını sağlamak, devletin esas var oluş sebebidir. Buna hassasiyetle uyulduğundan da eminim'' dedi.

''HERHANGİ BİR DEVLET DEĞİLİZ''

Türkiye'nin coğrafi ve tarihi olarak büyük bir devlet olduğunu belirten Gül, şöyle devam etti:

''Bugün belki devlet sistemimiz farklı ama tarihten gelen bir özgüvenimiz de var. Biz herhangi bir devlet değiliz. Dünyanın önemli devletlerinden, ülkelerinden birisiyiz. Dünyanın önemli olaylarında daima bizim söylediklerimize itibar edilir. Bölgemizde itibarı çok yüksek olan bir ülkeyiz. Dolayısıyla böyle bir özgüven içinde hareket edince, ülkemizin de farklılıkları bizim zenginliğimizdir. Her ilimizin kendi geleneği, kültürü, bazı illerimizde farklı dillerde konuşulmakta, farklı inançlar söz konusudur. Bütün bunlar Türkiye'nin bir gerçeğidir. Bütün bunları sahiplenmek ve 'hepsi de bu ülkenindir' demek, hepimize büyük bir görev olarak düşmektedir. Bunu illerinizde siz yapacaksınız.

Bütün vatandaşlarımız bu ülkenin asli vatandaşlarıdır. Kimsenin kendini öz yurdunda garip, itilmiş, kakılmış hissetmemelidir. Bugünkü çok kullanılan tabirle kimse kendisini ötekileştirilmiş hissetmemelidir. Siz devletin büyüklüğünü, otoritesini gösterirken, devletin sahiplendiğini, kucakladığını ve şefkatli yüzünü de göstereceksiniz. Bütün vatandaşlarımızın Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılığını, aidiyet duygularını güçlendirmek büyük sorumluluklarınızdan biridir.''

Kaynak: Diyarbakır Söz