Alzheimer hastası artabilir

Nöroloji Uzmanı Prof.Dr. Özge Yılmaz Küspeci, karantina döneminde zorunlu olarak kapalı kalan Alzheimer hastalarının sosyalleşememesi nedeniyle rahatsızlığın ilerlediğini söyledi. Küsbeci, "Önümüzdeki günlerde Alzheimer hastası sayısında artış olacağını düşünüyoruz. Bu hastaları, kendi hallerine bırakırsak gün içindeki uyuklamaları artar. Bu da gece uykusunun bozulmasına neden olur. Uyku düzeninin bozulması hastaların huzursuzluklarını artırıyor. Gün içerisinde hastaların meşgul edilmesi lazım" dedi.

Alzheimer hastası artabilir

Koronavirüs salgını, çoğu 65 yaş üstü olan Alzheimer hastasını olumsuz etkiledi. Hastaların,  hareketsiz kalmasına neden oldu,  sosyal imkanları azaldı. Bu nedenle de birçok Alzheimer hastasının, hastalık evreleri ilerledi. Pandemi sonrasında Alzheimer hastası sayısında artış olacağını söyleyen  Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Özge Yılmaz Küsbeci, "Pandemide en çok etkilenen gruplardan biri de Alzheimer hastaları oldu. Hastaların sosyal aktivasyonları ve egzersizleri azaldı. Kapalı kalmak hastaları her zamankinden daha fazla etkiledi. Yakınlarının yardımını alamamak, hastalık evresini ilerletti. Koronavirüs vakalarının azalmasıyla bize gelen hasta sayısı artacak. Hafif dönemde olan hastalar orta evreye geçmeye başladı. Ayrıca koronavirüs beyinde, ciddi tahribatlara yol açabiliyor. Alzheimer görülme sıklığı maalesef bu dönemden sonra artacak" diye konuştu.

'65 YAŞINDAN İTİBAREN HER 100 KİŞİNİN 3 İLA 4'ÜNDE GÖRÜLÜYOR'

Alzheimer hastalığının görülme sıklığı ile ilgili sayısal verileri paylaşan Prof. Dr. Küsbeci, "Alzheimer hastalığı, özellikle 65 yaşından sonra daha sık gördüğümüz nörolojik bir hastalık. 65 yaşından öncesinde de Alzheimer hastalarına rastlayabiliyoruz. 65 yaşından itibaren 100 kişinin her 3 ila 4'ünde Alzheimer hastalığı görülüyor. 75 yaşında ise bu oran 10'lara 20'lere çıkıyor. 86'li 90'lı yaşlara gelindiğinde her 100 hastanın 30 ila 40'ında bu hastalığı görebiliyoruz. Başlangıç bulgusu unutkanlık oluyor. Yakın zamanı unutmak, isimleri unutmak, yeni tanıştığı kişileri unutmak ilk bulgular. Yavaş başlayan bir hastalık olduğu için erken dönemde hasta yakınlarının bu hastalığı fark etmeleri zor olabiliyor. Maalesef hastaların büyük çoğunluğunu, orta evreden sonra görmeye başlıyoruz. Hasta kaybolmaya başladığı, her zaman yaptığı yemeği yapamadığı, alışverişlerini düzgün yapamadığı, evdeki eşyalar kaybolmaya başladığı zaman hasta yakınları, hastaları hastaneye getiriyor" dedi.

'HASTAYLA ŞARKI SÖYLEYİN'

Evde kalan Alzheimer hastaları için bu dönemde gidişatı yavaşlatacak yöntemlerden bahseden Prof. Dr. Küsbeci, "Sosyal açıdan desteklenmeleri çok önemli. Bu dönemde derneklere, hasta yakınlarının komşularına, belediyelere çok iş düşüyor. Hasta yakını olmak da hasta olmak kadar zor. Hem kendilerine hem yakınlarına dikkat etmeleri gerekiyor. Evde kalan hastaların egzersizlerin ve bilişsel aktivitelerin desteklenmesi gerekiyor. Bu hastaları, kendi hallerine bırakırsak gün içindeki uyuklamaları artar. Bu da gece uykusunun bozulmasına neden olur. Gün içerisinde hastaların meşgul edilmesi lazım. Tavla oynamak, okey oynamak, her ne olursa olsun. Hastanın önüne bulgurla mercimek veya nohutla ceviz koyup ikisini ayırmasını isteyin. Sudoku ve bulmaca çözmeleri önemli. Online olarak yapabilecekleri egzersizleri de var. İnternette Alzheimer yazdıklarında birçok oyun bulabilirler. Kitap okuyabilen hastalar mutlaka okumalı. Beyni en çok çalıştıran şeylerden biri sesli olarak şarkı söylemektir. Televizyonu açın, radyoyu açın, hastayla beraber şarkı söyleyin. Hasta her gün evin içinde yapabileceği fiziksel egzersizleri yapsın" diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz