Bel ve boyun ağrılarını psikolojiniz bozulmadan hafife almayın

Bireyin ağrıyan yeri neredeyse canı da oradadır diye boşa dememiş uzmanlar. Masaüstü çalışanlar, yatma düzenine hakim olamayanlarda görülen bel ve boyun ağrıları, aynı zamanda dakişinin psikolojisini etkileyip, sinirlerini etkilemekte

Bel ve boyun ağrılarını psikolojiniz bozulmadan hafife almayın

Bireyin ağrıyan yeri nerdeyse canı da oradadır diye boşa dememiş uzmanlar. Masaüstü çalışanlar, yatma düzenine hakim olamayanlarda görülen bel ve boyun ağrıları, aynı zamanda dakişinin psikolojisini etkileyip, sinirlerini etkilemekte

Bel ve boyun Ağrısı çeken kişilerin hayattan keyif alamadığını belirten uzmanlar, ızdırap verici ağrıların kişinin fiziksel ve psikolojik durumunu etkilediğini söyledi.

Hayat kalitesini oldukça düşüren bel ve boyun ağrılarının kişinin sosyal hayatını da olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken uzmanlar, ağrılarla hayatını sürdürmeye çalışan kişilerin ise mutsuz ve karamsar bir ruh halinde olabileceğini söyledi. Birçok aktivitelerinde de isteksizlik yaşayabilecekleri için bel ve boyun ağrısı olan kişilerin sosyal çevresinde de kopukluklar oluşabileceğini ifade eden Fizik Tedavi ve Manipülasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, bu ağrılarla yaşamaya çalışan kişilerin kronik ağrı davranışı sergilemeye başlayabileceğini söyledi. Şahabettinoğlu, “Kronik ağrı ise sinirlilik, gerginlik, uyku bozuklukları, tükenmişlik hisleri, cinsel isteksizlik, hareketlerde yavaşlama, sosyal olarak içe kapanma gibi belirtilere yol açar. Bu kişiler kendilerini güvensiz hissedebilir. Depresyon, kronik ağrıdan dolayı acı çeken insanların karşılaştığı en yaygın psikolojik sorunlardan biridir. Kronik ağrı ve depresyon, kişinin tüm hayatını etkileyebilir. Sonuç olarak ideal bir tedavi yaklaşımı, kişinin kronik ağrı ve depresyondan etkilenen bütün yaşam alanlarına hitap eder” diye konuştu.

Ağrılardan kaynaklı depresif ruh halinin iyileşme sürecini de olumsuz etkilediğini önemle vurgulayan Uz. Dr. Ali Şahabettinoğlu, bel ve boyun ağrısı çekenlerin hiç vakit kaybetmemesi gerektiğini söyledi. Yapılan detaylı muayene sonucunda doğru teşhis ve doğru tedavi ile bu ağrılarla birlikte hayattan zevk alınmaya başlanacağını belirten Şahabettinoğlu, “Başta manipülasyon yani ‘elle tedavi’ bel ve boyun ağrılarında ve fıtık tedavilerin oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Bel ve boyun fıtığı hastalarının yüzde 98’inin ameliyatsız elle tedavi edilerek iyileşebilmektedir. Manipülasyon tedavisinde bir takım bastırma, döndürme, germe ve esnetme gibi manevralar uygulanmaktadır. Herhangi bir yan etkisi olmayan ve ilaç kullanımına da gerek duyulmadan uygulanan bu yöntemin klasik batı tıbbı tedavisi denmektedir. Manipülasyonun masajla karıştırılmaması gerekir” dedi.

"BEL AĞRISI ÇEKİLMEMESİ İÇİN ÖNLEMLER ALINMALI"

Yanartaş'ın açıklamaları şöyleydi:

"Her kişi hayatının herhangi bir döneminde, en az bir kere bel ağrısı çekiyor. "Bu ağrılardan hangisi kronikleşir" diye sorarsanız, birçok ağrı normale dönebiliyor. Ancak bu ağrıların sık tekrarlanması, zaman içinde daha büyük sorunlara neden olabiliyor. Bel ağrısı bir kere de geçirilse ciddiye alınmalı ve hekime danışılmalı. Bir daha bel ağrısı çekilmemesi için önlemler alınmalı. Bel ağrıları çok nedenli. En önemli neden mekanik ve bunun başında fıtık geliyor. Elbette her bel ağrısı fıtık değil. Bel fıtığında romatizmal nedenler aramak yanlış. Bel fıtığı, ağırlığı kaldırmayla, zorlanmayla ortaya çıkan bir rahatsızlık. Fıtık, sadece beldeki ağrılara bağlı ortaya çıkmıyor. Belin yanında, bacak ağrıları, uyuşmalar, karıncalanmalarla gün içinde artan ağrılar olabiliyor.

BOYUN VE BEL AĞRILARI

Boyun ağrılarında boyunda hareket açıklığı, hareketle kola yayılan ağrı, kollarda duyu ve refleks azalması gibi bulgular boyun disk hastalıklarını düşündürmelidir. Hastaların sorgulanması ile trafik kazaları ve özellikle boyunda(kamçı darbesi) yaralanmaları ortaya çıkarılmalıdır. Basit boyun ağrıları, boyun kaslarında tetik noktalarla beraber görülen ve (Miyofasyal Ağrı Sendromu) olarak tanımlanan kas ağrılarına bağlı olabilir. Tüm boyun ve kol - bacak ağrılarında hastalar soyularak muayene edilmeli ve skolyoz, kifoz gibi duruş bozuklukları aranmalıdır. Bu bozukluklarda kasların dengesiz kasılma ve kısalmaları miyofaysal ağrı sendromunu geliştiren ana nedenlerdir.

Yanartaş,Bel ağrılarında hastanın tam soyunmuş şekilde muayenesi ile belde normal eğilimlerin durumu, öne kaymalar, skolyoz gözlenmelidir. Lokal bel ağrısı ve bel hareketlerinde kısıtlanma dejeneratif disk hastalığını düşündürürken, ağrının hareketle artışı, bacağa yayılışı ve hareket sırasında gelişen skolyoz daha çok disk bozuklukları ve fıtıklarına işaret eder.

Hastaların sorgulanmasında ağrının şiddetinin giderek arttığını ve geceleri daha da şiddetlenerek hastayı uykudan uyandırdığının bildirilmesi tehlike işareti olarak kabul edilmeli ve ağrının altında iltihabi hastalık veya tümör gibi ciddi nedenler aranmalıdır. Özellikle 65 yaşı geçmiş erkeklerde yavaş başlayan ve giderek artan bu tür ağrıda öyküde prostat kanseri sorgulanmalıdır. Ağrının disk patolojisine bağlı olduğunu düşündüren ilk muayene verileri ile hastada nörolojik muayene yapılmalı ve varsa felçler tespit edilmelidir.

Hastalar MR tetkikine tümör ve iltihaplı omurga hastalığı ön tanısında, bel fıtığının tanındığı fakat lezyon şiddetinin tespit edilmesi ve cerrahi için kararın ondan sonra verilmesi gerektiği durumlarda gönderilmelidir."

Kaynak: Diyarbakır Söz