Yüksek tansiyondan diyabete, damar hastalıklarından kansere kadar birçok müzmin hastalığın temelinde tembellik ve hareketsizlik yatıyor. Bu hastalıklardan uzak kalmanın önemli bir yolu ise düzenli egzersiz ve spordan geçiyor. Düzenli hareketin yaşam tarzı olarak benimsenmesi ve Ramazan ayında da sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut “Egzersiz programlarında alınacak fayda genelde ikinci aydan itibaren görülür. Ortalama nabız ve tansiyon değerlerinde düşme ve vücut direncinde artış izlenir. İlk ay ise genelde yatırım ayı olup, vücudun egzersize alışma evresini oluşturur. Egzersiz programına ara verilmesi vücut kondisyonunda hızlı bir gerileme yapar ve egzersize tekrar başlandığında kişi tekrar bir alışma evresini yaşamak zorunda kalır” diyor.
En uygun zaman iftardan önceki 1 saat!
Ramazan’da oruç tutmanın egzersize engel olmayıp, aksine doğru saatte yapılacak egzersizin büyük faydalar sağlayacağını belirten Prof. Dr. Ahmet Karabulut, egzersizin özellikle akşam saatlerinde gözlenecek vücuttaki yorgunluğu ve halsizliği vücudun metabolizmasını hızlandırarak önleyeceğini söylüyor. Prof. Dr. Ahmet Karabulut, Ramazan’da egzersiz için doğru saati şöyle açıklıyor: “İnanılanın aksine egzersiz için en uygun zaman iftardan önceki 1 saattir. Güneşin etkisini kaybettiği bu serin dönemde yapılacak 20-30 dakika yürüme ile vücudumuzu harekete geçirerek iftar öncesi yorgunluktan ve baş ağrısından kurtulabiliriz. Yine bu dönemde yapılacak egzersiz ile metabolizmamız hızlanacak, iftar yemeklerinin daha hızlı sindirilmesine katkı sağlayacaktır. Ayrıca egzersizin getireceği susama hissi ile önerilen iftara 1-2 bardak su ile başlamamız daha mümkün olacaktır. Egzersizi iftardan sonraya bırakacaksanız en az 2 saat beklemeniz faydalı olacaktır. Teravih zamanı ve sonrası egzersiz için uygun bir dönem olup, hafif ve hızlı tempo egzersizler bu süreye sığdırılabilir. Makine ve ağırlık egzersizleri için en uygun dönem ise sahur öncesidir. Bu dönemde iftarda alınan gıdalar sindirilip kana karışmış ve vücutta enerji seviyesini yükseltmiş olacaktır. Bu enerjiyi ağırlık ve tempolu sporlar için rahatlıkla kullanıp sahur için vücudumuzu hazır edebiliriz. Bu saatlerin haricinde ise oruçlu geçirilen gün içerisinde egzersizden uzak durulmalıdır!”
Bu kişiler egzersizi iftar sonrasına bırakmalı!
İftar öncesi aşırı susuzluk yaşayanlar ve tansiyon değerlerinde düşüklük olanların egzersizi mutlaka iftar sonrasına bırakması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Karabulut, Ramazan öncesi düzenli egzersiz yapmayanların da iftar yemeğini fazla kaçırmaları halinde egzersizden uzak durmalarının şart olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Ahmet Karabulut “Zira ağır iftar sonrası oluşacak tansiyon yüksekliği ve kandaki koyulaşmaya bir de sporun yükü eklendiğinde kişi kendisini hastanede bulabilir. Bu nedenle iftar sonrası spor yapacakların iftarı ölçülü açmaları ve çay-tatlı faslını spordan sonraya bırakmaları mantıklı olacaktır. Spor sırasında gelişecek güçsüzlük, baş dönmesi, çarpıntı, nefes darlığı şikayetleri spora ara vermeyi gerektirir. Ramazan öncesi hiçbir egzersiz yapmayan kişilerin bu ayda spora başlamaları ise mantıklı değildir. Bu kişilerin Ramazan’da yürüyüş yapmayı tercih etmesi ve Ramazan sonrasında spor programına başlaması uygun olacaktır” diyor.
Egzersiz öncesi beslenmeye dikkat!
Ramazan’da egzersiz yapacakların dikkat etmeleri gereken en önemli noktalardan biri de, egzersizin doğru beslenme ile birleştirilmesi. Prof. Dr. Ahmet Karabulut, çok ağır bir iftar yemeği sonrası ağır egzersizin faydadan çok zarar getirebileceğini belirtirken, egzersizle vücudun sıvı ihtiyacı artacağından mutlaka su içilmesi gerektiğini vurguluyor. Yüksek tempolu egzersize Ramazan’da ara vermekte fayda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ahmet Karabulut hangi egzersizlerin tercih edilmesi gerektiği konusunda ise şu önerilerde bulunuyor: “Yavaş-orta- hızlı tempolu kısaca her türlü yürüyüşler, hafif tempo koşular, bisiklet, yüzme ilk tercih edilecek egzersizlerdir. Bunun yanında badminton, tenis, basketbol ve voleybol da tercih edilebilir. Ağırlık sporu özellikle gün içerisinde önerilmemektedir. Çünkü ağırlık sporu gün içerisinde kortizol seviyesini yükselterek kas yıkımını artırabilir ve açlığı tetikleyebilir.”
Kaynak: Diyarbakır Söz