Sakın yapmayın

”İyi anne baba olmak, çocuğun her istediğini yerine getirmek, onu oyuncaklara boğmak, tıka basa doyurmak, elinde tabakla peşinde dolaşmak, yeterince büyüdüğü halde onun yerine ayakkabısını bağlamak, kıyafetlerini giydirmek değildir”

Sakın yapmayın

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ”Aile Yaşam Becerileri” kitabında ebeveynlere uyarılarda bulunuldu. Ebeveynlerden çocuklarıyla arkadaş olmaları istenirken iyi anne baba olmanın çocuğun her istediğini yerine getirmek, onu oyuncaklara boğmak, tıka basa doyurmak, elinde tabakla peşinde dolaşmak, yeterince büyüdüğü halde onun yerine ayakkabısını bağlamak, kıyafetlerini giydirmek olmadığı belirtildi.

AİLE YAŞAM BECERİLERİ

Bakanlığın ”Aile Eğitim Programı” kapsamında, yurt genelinde yaklaşık 2 bin kişiye eğitim ve iletişim konusuyla ilgili yayınlar verildi. Ebeveynlere verilen ”Aile Yaşam Becerileri” kitabında, aile içi iletişimin temel unsurları, etkili ve yetkin anne baba olma konuları yer aldı.

Kitapta ebeveynlerin çocuğun bakımı, korunması, eğitimi, ruh sağlığının zedelenmemesi, çocukla kaliteli zaman geçirme, çocuğun hayatı ve geleceği hakkında doğru karar alma, çocukla sağlıklı iletişim kurabilme, çocuğa duygusal anlamda destek verebilme, çocuğun masraflarını karşılayabilme sorumluluklarının olduğu belirtiliyor. Etkin ebeveynliğin önemi vurgulanan kitapta, bunun için anne ve babalara yapmaları tavsiye edilenler şunlar:

ETKİLİ EBEVEYN KAREKTERİ

”Etkili ebeveynler işbirliği içinde hareket ederler, çocuklarının bakımı ve yetiştirilmesinde eşit sorumluluk alırlar. Çocuklarının bakımı konusundaki iş bölümünü, günlük çalışma tempolarını ve sorumluluklarını gözönüne alarak beraberce kararlaştırırlar, tek bir ebeveynin üzerine yüklenmekten özenle kaçınırlar. Çocuklarının bakımı, eğitimi, gelişimi gibi konularda bilgilerini artırmaya çalışırlar. Çocuklarını can kulağıyla etkili bir şekilde dinler ve sadece söylediklerini değil söylemediklerini de duyabilmeye, hissettiklerini anlamaya çalışırlar. Çocuklarını oldukları gibi kabul ederler. Yeteneklerinin ve gelişimlerinin üstünde beklentiler içine girerek çocuklarının özgüvenlerini zedelemezler. Çocuklarının hatalarını anlayışla kabul eder, hataları bir öğrenme fırsatı olarak görürler. Her koşulda sevgi, saygı, anlayış, hoşgörü ve şefkat dolu yaklaşımlarını kaybetmemeye gayret ederler.”   

ÇOCUĞUNUZLA İŞBİRLİĞİNE GİDİNİZ

Kitapta boşanmış olsalar bile anne ve baba arasındaki işbirliğinin gerekliliğine dikkat çekilirken ebeveynlere önemli uyarılarda da bulunuldu.

Çocukların evdeki zamanlarında huzurlu ve mutlu olması için ailelerin gayretli davranmaları istenirken çocuklarını eleştirmemeleri, kalplerini kırmamaya özen göstermelerinin önemine değinildi. Ebeveynlerinden çocuklarını güzel sözlerle teşvik etmeleri istenen kitapta, anne ve babalara yapılan uyarılar şöyle:

”Gün boyunca çeşitli sebeplerle çocuğunuza pek çok cümle kuruyorsunuz. Bu cümlelerin ne kadarı eleştiri, yargılama, şikayet, beğenmezlik içeriyor? Ne kadarı sevgi, destekleme, şefkat, güven, anlayış içeriyor? Düşünün ve konuşmalarınızı gözden geçirin. Çocuklarınızın size karşı duygularını rahatça boşaltmalarına izin verin. Söylediklerinden dolayı onlara gücenmeyin ve kırılmayın. Bunu aranızdaki ilişkiyi geliştirmek için bir fırsat olarak görün. İyi anne baba olmak, çocuğun her istediğini yerine getirmek, onu oyuncaklara boğmak, tıka basa doyurmak, elinde tabakla peşinde dolaşmak, yeterince büyüdüğü halde onun yerine ayakkabısını bağlamak, kıyafetlerini giydirmek değildir. Böyle bir yaklaşım ancak çocuğunuzun kişilik gelişimini zedelemenize sebep olur. Çocuğunuzla geçirdiğiniz zamanı onu anlamak ve tanımak için çaba göstermeye, ona sevgi ve şefkatinizi hissettirmeye, onunla arkadaş olmaya yönelik faaliyetlere ayırın. Bu, çocuğunuzla kaliteli zaman geçirdiğiniz anlamına gelir.”

        

ALAY ETMEYİN, AZARLAMAYIN

Çocukları dinlemenin onun gelişiminde etkili olduğu vurgulanan kitapta, anne ve babalardan çocuklarıyla sohbet etmek için her gün zaman ayırmaları istendi. Ebeveynlere yapılan diğer tavsiyeler şunlar:

”Size anlatmak istediği bir şeyler olduğunda ertelemeyin, onu can kulağıyla dinleyin. Onu dinlerken başka işlerle meşgul olmayın. Konuşurken gözlerinin içine bakın, yumuşak ve anlayışlı bir tavır takının. Konuşurken söylemeye çekindiği, sakladığı duyguları olup olmadığını anlamaya çalışın. Beden dili mesajlarına dikkat edin. Aktif bir dinleyici olun. Konudan konuya atlamayın, sözünü kesmeyin, konuyu değiştirmeyin. Daha çok onun konuşmasına gayret edin, siz iyi bir dinleyici olmaya çalışın. Çocuğunuzun anlattıklarına saygı gösterin, onu eleştirmeyin, onunla alay etmeyin. İletişim engellerinden uzak durun. Çocuğunuzun duygu, düşüncelerini özgürce ve korkmadan ifade etmesini sağlayın. Sorduğu sorulara açık ve net cevaplar verin. Cevaplarınızın onun yaşına uygun olmasına dikkat edin ama asla yalan veya yanlış bilgiler vermeyin. Bilmediğiniz bir konuda dürüstçe bilmediğinizi söylemekten çekinmeyin. Ama bu konuda bilgi toplayabileceğinizi belirtin, hatta bunu beraber yapın.”

Kaynak: Diyarbakır Söz