Sare Davutoğlu, tüm yaş gruplarında kadınlarda en sık rastlanan 10 kanserde birinci sırada meme, ikinci sırada tiroit, sonra da kalın bağırsak kanseri geldiğini, rahim ağzı kanserinin ise 8-10. sıralarda yer aldığını dile getirerek, "25-49 yaş grubunda ise rahim ağzı kanseri 5. sıra düşmektedir. İşte bunun için bizim bu çağda çocukları küçük ve aile için son derece önemli bir konuma sahip olan annenin sağlığını koruma noktasında rahim ağzı kanserine engel olabilirsek, her bir yakaladığımız rahim ağzı kanserinin, hem aile hem çevresiyle çok önemli bir toplum kesiminin sağlığını etkileyebileceğini söyleyebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.
"ERKEKLERE DE ÇOK ÖNEMLİ BİR SORUMLULUK DÜŞÜYOR"
Davutoğlu, HPV insan siğil virüsü enfeksiyonunun, rahim ağzı kanserinde esas sebep olan faktör olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"200 kadar tipi bulunan bu virüsün 15 tipi yüksek kanser yapıcı özelliğe sahiptir. Tüm rahim ağzı kanserlerinin yüzde 95'inden sorumludur. Toplumda yaygın olan inanış şu, kanseri tümüyle engellemek mümkün değil. Ancak bu rahim ağzı kanseri için hakikaten mümkün olan bir şey. Çünkü yüzde 95 çok önemli bir oran. Bu virüs çok hızlı bir şekilde kansere yol açmıyor çoğu kez. Büyük oranda biz HPV'yi erken tanıyabilirsek, kanserden önce oluşan kansere dönüşme ihtimali olan lezyonları tanıyıp, tedavi edebilirsek bu kanserlerin yüzde 95'ini teorik olarak önlememiz mümkün. Bunun için mutlaka hanımlarımızın düzenli kontrollerini yaptırması gerekiyor. Ancak sadece hanımlara bu konuda sorumluluk yüklemenin yanlış olacağına inanıyorum. Bu konuda erkeklere de çok önemli bir sorumluluk düşüyor. Çünkü bu virüs yüzde 95 oranında primer olarak kadınlarımıza eşlerinden bulaşıyor. Eşlerinin enfekte başka kadınlarla olan ilişkisinden bulaşıyor. Başka bulaşma yolları da tespit edilmiş. O konuda da hepimizin dikkatli olması gerekiyor. Bizler HPV varlığını cinsel ilişki kurmamış, bakire kızlarımızda da bazen tespit edebiliyoruz. Bunun da çok çeşitli bulaşma yolları var. Fakat esas olarak hanımlar bu virüsü eşlerinden alıyorlar. Bu nedenle erkeklerimize de önemli bir mesaj olarak hem kendilerinin hem eşlerinin hem de ailelerinin sağlığını koruma noktasında kendilerine çok büyük bir sorumluluk düştüğünü, hem tek eşlilik hem aile içi birliktelik noktasında, taşımaları gereken sorumluluğu sizler kanalıyla iletmek istiyorum."
Davutoğlu, erken yaşta cinsel ilişkiye başlamak, düşük eğitim ve sosyoekonomik durum, genital siğiller, sigara kullanımı, çok uzun süre doğum kontrol hapı kullanmak ve beslenmede bazı hususlara dikkat etmeme gibi durumların da rahim ağzı kanseri ihtimalini artırdığını ifade etti.
Kaynak: Diyarbakır Söz