Görüş Bildir

Zeka ve Yetenek Eğitim Buluşması

Prof. Dr. Cüceloğlu: ''Yetişkinler bazen çocukları insan yerine koymuyor. Onların küçük insan olması nedeniyle adam yerine koymuyoruz. Farkında bile değiliz. Buna şablonumuz izin vermiyor. Efendim eğitim sistemi değişsin falan diyorsunuz ama önce çocuğa bakış tarzımızı değiştirmemiz lazım"

Zeka ve Yetenek Eğitim Buluşması

Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu, yetişkinlerin bazen çocukları insan yerine koymadıklarını belirterek, ''Onların küçük insan olması nedeniyle adam yerine koymuyoruz. Farkında bile değiliz. Buna şablonumuz izin vermiyor. Efendim eğitim sistemi değişsin falan diyorsunuz ama önce çocuğa bakış tarzımızı değiştirmemiz lazım.'' dedi.

Cüceloğlu, Çocuk Vakfı ve Şişli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Şişli Nuri Akın Anadolu Lisesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Zeka ve Yetenek Eğitim Buluşması"nda yaptığı konuşmada, belli bir konuda bahsedilse de yaşamın çok büyük bir bütün olduğunu söyledi.

Bu bütünün içerisinde herhangi bir konunun alınarak bütünden yalıtılmış olarak konuşulduğu zaman pek anlam ifade etmediğini belirten Cüceloğlu, ''Anlam esasında 'suyun anlamı ne' diye sorduğunuzda, suyu sadece su olarak gördüğünüzde anlam veremezsiniz. Anlam ilişki içerisinde keşfedilebiliyor. Suyun anlamını toprakla su ilişki içerisine girdiği zaman, tohumla su ilişki içerisine girdiği zaman anlayabiliyorsunuz. Anlam mutlaka bir ilişki sistemini ifade ediyor.'' diye konuştu.

ZEKA VE YETENEK

Cüceloğlu, hayatta değişik sosyal ortamlarda bulunduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

''Bilgi eğer farkındalık haline getirilip şimdi burada algılamanızı anlam vermenizi etkilemiyorsa, sınavda işinize yarayabilir ama ondan başka işinize yaramaz. Ben bunun farkına vardığım zaman kendime bir misyon seçtim. Benim ülkemde insan nedir, insan ilişkileri ne demektir, anne-baba, öğretmen olmak ne demektir konusunda bir hizmetim olacağına inandım ve elimden geldiği kadar o konuda kitap yazıyorum, okuyorum. Bir sosyal ortama girdiğimde herhangi bir yerde, bazı sosyal ortamlarda, insanların çoğunun yüzü asık suratlı, bıkkın, gergin, şevksiz, umutsuz, öfkeli. Öfke kendisini ifade edecek ortamı arıyor. Bir yerde seminer verirken bir adam 90 dakika aynı yüzü sertlikle beni dinledi. Ara verince onunla konuşmak istedim ve ona 'Bana hakaret eder misiniz?' dedim. O da 'Ne münasebet hocam' dedi. Sonra 'Beyefendi yüzünüz alasını söylüyor' dedim. O da biraz sonra biraz gülümsedi ve 'Bizim oğlan da bundan şikayetçi' dedi. Bu adamlar aslında kötü insanlar değiller, bunlar böyle olduklarının farkında değiller.''

KÜÇÜK İNSANLAR

Yetişkinlerin bazen çocukları insan yerine koymadıklarını dile getiren Cüceloğlu, ''Onların küçük insan olması nedeniyle onları adam yerine koymuyoruz. Farkında bile değiliz. Buna şablonumuz izin vermiyor. Efendim eğitim sistemi değişsin falan diyorsunuz ama önce çocuğa bakış tarzımızı değiştirmemiz lazım. Farkında değiliz şablon olduğundan dolayı. Ama hepimiz adam yerine koymadığımız o çocuğun adam olmasını istiyoruz. Bu çok önemli bizim için. Öbürünün gözüyle görüp halden anlama konusunda müthiş bir fakiriz. Çocuğun gözüyle gören yok. Bu da kötü bir insan olduğumuzdan dolayı değil belirli bir kültür şablonu var işleyen, onu keşfetmediğimiz için onu dışına çıkamıyoruz.'' değerlendirmesinde bulundu.

İnsanların hayatlarında olan önemli olayları içinde saklayarak yanlış yaptıklarını vurgulayan Cüceloğlu, ''Hayatınız da çok önemli bir olay oluyorsa ve paylaşamıyorsanız o zehir olur sizi sokar. Hayat anlamını tanıklık süreci içinde bulur.'' dedi. 

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi