"Eğitim aşığı" anne ve babanın 7 çocuğundan 4'ü üniversiteli oldu

Hakkari'nin Çukurca ilçesinde yaşayan ve eğitime büyük önem veren Kerem ile Medine Akış çiftinin 7 çocuğundan 2'si tıp, biri eczacılık, biri de eğitim fakültesini kazandı, 3 çocuğu ise hayallerindeki bölümlere yerleşmek için çalışmaya devam ediyor.

Irak sınırındaki ilçede itfaiye eri olarak çalışan Kerem ve Halk Eğitimi Merkezinde zaman zaman usta öğreticilik yapan eşi Medine Akış, çocuklarının her türlü ihtiyacıyla ilgilenerek onlara güzel bir gelecek hazırlamak için çaba sarf ediyor.

Mesai dışında bahçesine kurduğu serada ve tarlasında çalışan baba ile ineğinin bakımıyla ilgilenip kilim dokuyan anne, evlatlarının eğitim sürecine ellerinden gelen desteği veriyor.

Eğitime verdikleri önemle çevresindekilere de örnek olan Akış çiftinin çocuklarından Meryem, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü 3. sınıfta, Ruken ise aynı üniversitenin tıp fakültesi 4. sınıfında, Hifzullah da İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 3. sınıfta eğitim hayatını sürdürüyor.

Munzur da bu yıl girdiği Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda 493 puan alarak Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesine yerleşti.

Geçen yıl liseden mezun olan Elif, hukuk fakültesi, Van İMKB Fen Lisesi son sınıf öğrencisi Havin ise diş hekimliği fakültesine yerleşmeyi hedefliyor.

Ailenin en küçük üyesi olan 8. sınıf öğrencisi Muhammet Şiyar da ablaları ve ağabeyleri gibi derslerinde başarı göstererek iyi bir lisede eğitim hayatına devam etmek istiyor.

"ÇOCUKLARIM BİZİ HİÇ MAHCUP ETMEDİ"

Yaklaşık 25 yıldır itfaiyeci olarak görev yaptığını belirten Kerem Akış, AA muhabirine, babasının "Cehaletin önüne geçecek en önemli şey okumaktır, okumanız lazım." vasiyeti üzerine çocuklarının eğitimine büyük önem verdiğini söyledi.

Eşinin desteğiyle evlatlarının eğitimlerini sürdürmesi için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini, hepsinin çok azimli olduğunu anlatan Akış, şöyle devam etti:

"Eğitim üç ayak üzerinde yürüyor; öğretmen, öğrenci, veli. Bunlardan biri olmazsa eğitim verimli olmaz. Biz de bu üçgeni yürütmeye çalışıyoruz. Eşim gece gündüz çalışıyor. Kilim dokuyor, serada, tarlada her şeyde benim yardımcıdır. Onun da emeği çok. Aile birliği şart. Çocuklarım da şu ana kadar bizi hiç mahcup etmedi. Hep örnek olabilecek davranışlarla ilerlemeye çalışıyorlar. Çocuklarımız sıkıntı çekmesin diye tarladayız, bahçedeyiz, iş yerimizdeyiz. Çocukları dışarıda okutmak zor. Tek amacımız vatana, millete yararlı insanlar olmaları."

Hifzullah Akış da eğitim sürecinde anne ve babasından büyük destek gördüğünü ifade ederek, "Babam ve annem her anlamda bizim yanımızda. Her konuda arkamızda durdular. Biz de onların emeğinin karşılığını vermeye devam edeceğiz, yüzlerini kara çıkarmayacağız. Diğer kardeşlerimin de hedefi yüksek. Başarmanın tadı farklı oluyor. Emeğimizin karşılığını almak kadar güzel bir şey yok. Örnek olabilecek bir ailemiz var." diye konuştu.

"ABLAM TIP FAKÜLTESİNİ KAZANINCA BEN DE DOKTORLUK İSTEDİM"

Tıp fakültesini kazanan Munzur Akış ise en büyük ablasının üniversiteye yerleşmesinin ardından devamının da geldiğini aktardı.

Zorlu bir süreçten sonra hedefine ulaştığını dile getiren Akış, "Ablam tıp fakültesini kazanınca ben de doktorluk istedim. İnsanlara dokunmak beni mutlu ediyor. Dedem de aileden doktor çıkmasını vasiyet etmişti. Ailemiz bize hiçbir sıkıntı yansıtmadı. Babam işten çıkıyor, tarlada, serada çalışıyor. Annem aynı şekilde. Evimizde doktor, mimar, eczacı, hakim, belki savcı olacak. O yüzden çok mutluyuz." ifadelerini kullandı.

Üniversite sınavına hazırlanan Elif Akış, ablasının başarısının tüm kardeşleri etkilediğine işaret ederek, "İlçemizde imkanlar biraz kısıtlı olduğu için babam bizi Van'a gönderdi. İnşallah ben de kazanır hedefime ulaşırım. Annem, babam bizim için çok emek veriyor. İyi ki varlar. Onların verdiği emeğin karşılığını asla ödeyemeyiz." dedi.

Kaynak: Anadolu Ajansı