Pes dedirten sahtekarlık!

Nitelikli dolandırıcılıkta çığır açtı. Devlet Hastanelerinden alamadığı “engeli raporunu” Adli Tıp Kurumunda yüzde 61 gibi ağır engeli raporu aldı. SGK’dan “sürekli iş görmezlik” maaşı alan işçinin, Dicle Edaş’ın taşeron şirketinde sigortalı olarak çalıştığı ortaya çıktı. Olay yargıya taşındı.

Pes dedirten sahtekarlık!

Diyarbakır’da nitelikli dolandırıcılık alanında çığır açan özel sektörde işçi olarak çalışan Ferzende Altın adlı işçi, iş kazası geçirdiği gerekçesiyle Devlet Hastanelerinden istediği derecede engelli raporu alamayınca Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) şikayete konu olacak derecede ağır engelli raporu aldı. Rapor sayesinde SGK’dan “sürekli iş görememezlik maaşı” alıp başka bir firmada sigortalı işte çalışarak tarihi bir garabete imza atan işçinin çevirdiği dümenler avukatın araştırmasıyla gün yüzüne çıktı. Vay da vay dedirten skandal usulsüzlük, yargıya taşındı. 

NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK ÖRNEĞİ

Kamuyu zarara uğratma örneklerine Diyarbakır’dan farklı bir örnek geldi. Devlet kurumların da alet edilerek,  gerçekleştirilen nitelikli dolandırıcılık olayı bir avukatın dikkati sayesinde ortaya çıkarıldı.

İŞ KAZASINI FIRSATA ÇEVİRMEK İSTEDİ

Yargıya intikal eden olayın şüphelisi Ferzende Altın, 2012 yılında Diyarbakır’daki bir inşaat firmasında çalışırken, kendi ihmali ve iş güvenliği tedbirini almadığından dolayı iş kazası geçirdi. İş kazasını fırsata çevirmek isteyen Altın, devlet hastanesinden kendine göre ağır engeli raporu alarak, hem çalıştığı kurumdan yüklü miktarda tazminat alma hayalleri kurdu, hem de engelli statüsünde yararlanmak üzerine ‘İş Görmezlik Maaşı” almak istedi. 

Altın, 21 Eylül 2012 tarihinde iş kazası geçirdiği iddiasıyla sürekli malul kaldığını ve maluliyeti oranında tazminat talebi ile Diyarbakır 6. İş Mahkemesi'nin 2017/63 Esas sayılı dosyasında müvekkil firma aleyhine dava açtı. Bu süre zarfında çeşitli tarihlerde hastanelerden istediği oranda rapor almaya çalışan Altın’ın bu çabası 10 Eylül 2013 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumunun Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce rapor tanzim edildi. 17763 karar nolu raporunda; “Sürekli Is Göremezlik Derecesi E Cetveline Göre % 39,2 olduğu, yardıma muhtaç olmadığı, kontrol gerekmediği tespit edilmiştir” şeklinde Altın’ın talepleri geri çevrildi. 

USULSÜZLÜĞE ATK’DA ALET OLDU

Bunun üzerine Adli Tıp Kurumuna müracaat eden Altın’ın burada kendisine yüzde 61 gibi yüksek oranda rapor verilmesi kafaları karıştırdı. ATK’nın geçirdiği kazadan 9 yıl sonra, 6 Ağustos 2021 tarihindeki raporunda Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 16 Mayıs 2013 tarih 3864 sayılı sağlık kurulu raporunun aksine tüm vücut fonksiyon kaybı oranının % 61 olduğunun tespitiyle rapor verdi. Pes dedirten bu rapor üzerine iş kazasının meydana geldiği firmanın avukatı, Altın’ın çelişkili raporlarla kurumu mahkemeye vermesi sonrası detaylı bir araştırmaya girişti. 

AVUKATTAN SUÇ DUYURUSU

Raporlardaki çelişki ve 9 yıl sonra yüzde 61 gibi ağır engelli raporunun alınmasını tespit eden Avukat’ın araştırmasında, Altın’ın ATK’dan aldığı yüzde 61 oranındaki raporla SGK’dan “sürekli iş görememezlik maaşı” aldığı ortaya çıkarmasının yansıra, skandal bir sahtekarlığı daha belirledi. Altın’ın yüzde 61 ağır engeli raporu ve iş görmezlik maaşı almasının yansıra, Dicle Edaş’ın taşeron firmasında, kaçak-kontrol ekibinde çalıştığını ortaya çıkardı. Devleti çift yönlü dolandıran, yargıyı da sahte belgelerle kandırmaya çalışan işçiyle ilgili elde edilen ve bu kadarı da olmaz dedirten usulsüzlük işlemleri nedeniyle Dava Avukatı,  kamunun zarara uğratıldığı ve Türk Ceza Kanununun “nitelikli dolandırıcılık ile resmi evrakta sahtecilik” yaptığı gerekçesiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. 

İŞTE SUÇ DUYURUSU

Suç duyurusunda şu ifadelere yer verildi: “Dosyada mevcut % 61 maluliyet oranı tespiti tartışmalı ve mesnetsizdir. Her ne kadar Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 06/08/2021 tarihli raporda şüphelinin geçici is görmezlik sonrası maluliyet oranının % 61 olduğu mütalaa edilmişse de bu oranın gerçek durum ile bir ilgisi bulunmamaktadır. % 61’lik maluliyet raporuna temel teşkil eden Dicle Üniversitesi Hastanesinde yapılan tüm tetkiklerin şüpheli olduğu ve hakkaniyete uygun şekilde tetkik ve inceleme yapılmadığı açıktır. Bu nedenle bu tetkikleri ve tespitleri yapan tüm doktorlardan, kişi/kişilerden şikayetçiyiz. Bu nedenledir ki, Ankara Kocatepe SGM de düzenlenen 10/09/2013 tarihli raporda %39.2 oranında ve 01/06/2015 tarihli raporda % 43, 09/01/2019 tarihli Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporunda %26,2 olan is gücü kaybı raporu sebepsiz ve mesnetsiz şekilde 09/07/2021 tarihinde ATK tarafından % 61 olarak değerlendirilmiştir.

ADLİ TIP KURUMU

Kabul anlamına gelmemek kaydıyla SGK tarafından tespiti yapılan % 26,2 olan maluliyetin nasıl olur da ATK tarafından %61 olarak kabul edildiği izahtan varestedir bu nedenle soruşturulması gerekmektedir. Şüpheli bir taraftan sürekli is görmezlik geliri alırken diğer taraftan halen elektrik açma kesme gibi ağır bir iste aktif olarak çalışmaktadır. Şüpheli 8100225710 numarasıyla (4/a) kapsamında 01.04.2013 tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik geliri aldığı ekli SGK yazısında açıktır. Şüpheli bir yandan sürekli is görmezlik geliri alırken diğer taraftan kazadan sonra çalışmaya devam ettiği, çalışmasının neredeyse kesintisiz olduğu ve halen çalışmaya devam ettiği yine SGK kayıtları ile ispatlıdır.

DİCLE EDAŞ’TA ÇALIŞIYOR

Şüpheli halen SGK lı olarak DEDAS ın hizmet alımı yaptığı Yonca Ltd şirketi bünyesinde elektrik açma ve kesme personeli olarak yani elektrikçi olarak çalışmaktadır. % 61 malul olan bir sahsın bırakın ağır bir iste çalışmayı ayakta dahi duramaması ve vücut fonksiyonlarının yarısından fazlasını yitirmiş şekilde yatağa bağımlı yasaması gerekmektedir. Şüphelin elektrik açma/kesme gibi ağır bir iste çalışmaya devam ettiği açık olduğundan % 61’lik maluliyet raporunun şüphe yarattığı, kamu zararına sebebiyet verdiği ayakta olan ve çalışmaya devam eden şüpheliye verilen raporunun ve rapor sürecinin soruşturulması gerekmektedir.

NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK

Yukarıda açıklamış olduğumuz sebeplerden ötürü ve TCK m.158 Nitelikli Dolandırıcılık, suçunun; Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle, Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak islenmesi halinde üç yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Yine yukarıda izaha çalıştığımız üzere, TCK. M. 204 Resmi Evrakta Sahtecilik suçu, bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hükümleri uyarınca şüpheliler hakkında soruşturma başlatılması ve kamu davası açılarak cezalandırılmasını talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur.”

Kaynak: Diyarbakır Söz