Süresiz nafaka gelir kapısı oldu

Hukukçu Tanrıseven: Gelir kapısı haline gelen süresiz nafakaya son verilmeli

Süresiz nafaka gelir kapısı oldu

Süresiz nafaka ödeme uygulamasının oluşturduğu mağduriyetler devam ederken, binlerce süresiz nafaka mağduru ise yetkililerden çözüm bekliyor.

Batman Hukuk ve Adalet Derneği Başkanı Yusuf Tanrıseven, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, ömür boyu nafakanın kimileri için bir gelir kapısı haline geldiğini söyledi.

Ömür boyu nafaka uygulamasından dolayı toplumda ciddi sıkıntıların meydana geldiğini belirten Tanrıseven, bu durumun özellikle çocuklar üzerinde büyük tahribata yol açtığına dikkat çekti.

Nafakasını ödeyemediği için çok sayıda kişinin cezaevine konulduğunu aktaran Tanrıseven, bunun kabul edilemez olduğunu vurguladı. İvedi şekilde nafakaya ilişkin yeni bir düzenlemeye ihtiyacın olduğunu belirten Tanrıseven, aksi halde sıkıntıların giderek büyüyeceğini kaydetti.

“NAFAKA SÜRESİ SIKINTILARI MEYDANA GETİRDİ”

Daha önce nafakanın bir yılla sınırlı olduğunu anımsatan Avukat Yusuf Tanrıseven, “Nafaka boşanma sırasında yokluk çeken tarafa verilmesi gereken maaş gibi bir ödemedir. Nafaka düzenlemesi medeni kanunun 175’inci maddesinde diyor ki; ‘boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru fazla olmamak şartıyla geçimi için diğer taraftan süresiz olarak nafaka isteyebiliyor’ diye geçiyor. Bu maddeye göre nafaka süresiz olarak belirtilmiş. Aslında 1988 yılına kadar nafaka süreliydi ve bir yılla sınırlıydı. Ancak daha sonra oluşan sıkıntılar nedeniyle süresi değişti ama bu da farklı sıkıntıların meydana gelmesine neden oldu.” dedi.

 Hukukçu Tanrıseven: Gelir kapısı haline gelen süresiz nafakaya son verilmeli

“BOŞANAN TARAFLAR SÜREKLİ DİDİŞME İÇERİSİNDE KALIYORLAR”

10 gün bile evli kalan birinin boşandıktan sonra ömür boyu nafaka vermek zorunda kaldığına dikkat çeken Tanrıseven, şöyle devam etti:

“Öte yandan başka sıkıntısı ise normalde boşanan taraflar birbirlerini görmek istemezler ama nafaka nedeniyle bu görüşmeler sürekli devam etmek zorunda kalıyor. Bir süre sonra nafaka enflasyona göre düşük gelmeye başlayınca taraflardan biri tekrar mahkemeye başvurup nafakasının artırılmasını isteyebiliyor. Tam tersi nafaka ödeyen taraf ise geçim sıkıntısı geçirdiğini ve nafaka veremeyeceğini veya karşı tarafın geliri arttı diye dava açabiliyor. Böyle de olunca boşanan taraflar sürekli didişme içerisinde kalıyorlar. Bu tür sakıncalarda meydana gelebiliyor.”

“BAZILARI İÇİN GELİR KAPISI HALİNE GELMİŞ”

Nafakaları kesilmesin diye kimilerinin resmi evlilik yapmadığını ifade eden Tanrıseven, “Başka sakıncalar ise boşanan taraflar nafaka bağlandığı için evlenmesine rağmen nafakası kesilmesin diye kişi resmi evliliğini yapmıyor. Çünkü resmi evliliğini yaptı mı nafakası kesilecek. Sırf onun için kadın veya adam boşanmadan sonra evlenmesine rağmen resmi evlenmesini yapmıyor ve bu şekilde devam ediyor. Hatta bazıları için gelir kapısı haline gelmiş durumda. O yüzden bunların engellenmesi gerekiyor.” diye konuştu.

“ÇOCUKLARDA BÜYÜK TAHRİBATA YOL AÇIYOR, NAFAKA SÜRELİ OLMALI”

Toplumda bu sebeplerden dolayı çok ciddi sıkıntıların olduğunu vurgulayan Tanrıseven, “Aslında baktığımızda şu anda boşanma süreçleri çok sıkıntılı bir süreç. Çünkü taraflar karşı tarafa nafaka vermemek için birbirlerinin kusurlarını ispatlamak zorunda. Bu da bir nevi taraflar arasında savaşa neden oluyor. Tabi ki bu savaş en çok kimin üzerinde etki bırakıyor? Başta taraflar olmak üzere ama en çok da çocuklar üzerinde büyük tahribatlara yol açıyor. Bunların önlenmesi için süreli nafakanın gelmesi lazım.” ifadelerini kullandı.

“MUTLAKA YENİ BİR DÜZENLEME GEREKİYOR”

Nafakanın sınırlandırılmasının elzem olduğunu belirten Tanrıseven, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Geçtiğimiz eylül ayında İstanbul’da bir aile mahkemesi iki yıllık süreli bir nafaka kararı verdi. Orada da taraflar 5 ay evli kalmıştı. İki taraf anlaştığı için süreli olarak nafakaya karar verildi. Şayet iki taraf anlaşmamış olsaydı, o mahkeme çok daha uzun ve yıpratıcı olacaktı. Bu tür sorunları engellemek için bu soruna bir çözüm getirilmesi gerekiyor. Tabi ki herkese aynı nafaka verilsin demiyoruz ama belli bir sınırın olması lazım. Bu kişilerin evli kaldığı süreye göre belirlenebilir. Veya bir üst sınır konulabilir. Ama mutlaka bir şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Aksi takdirde toplumdan bu haykırışlar sürmeye devam edecektir.”

“HAPİS CEZASI VERİLMESİ GÜNÜMÜZ ŞARTLARINA UYMUYOR”

Nafakasını ödeyemediği için kişilerin cezaevine girdiğini, bunun kabul edilemez olduğunu söyleyen Tanrıseven, “Bir diğer sorun ise nafaka ödeyemediğiniz takdirde 3 aya kadar hapis cezasına tasdik edilebiliyorsunuz. Bu da ciddi bir sorun. Parası olmayan adam bu borcu ödeyemiyor. Ve ödeyemediği için cezaevine girmek zorunda kalıyor. Aslında bunun karşı tarafa da hiçbir faydası yok ama karşı tarafı cezalandırmak için hapis cezası isteyebiliyor. Nafakayı ödeyemeyecek birine neden ödemiyorsun demek çok sakıncalı bir durum. Zaten bir mal varlığı var ise zaten icra yoluyla tahsil edilebiliyor. Ama onun dışında hapis cezası verilmesi günümüz şartlarına uymuyor.” dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz