İnsanlık suçu işleniyor!

Cizre'de sağlık hizmetlerine erişiminin, ilan edilen sokağa çıkma yasağı nedeniyle engellenmesine tepki gösteren TTB Diyarbakır Şubesi Başkanı Cengiz Günay, "Sağlığa erişim hakkının savaş ortamında dahi engellenmesi uluslararası hukukta suçtur"

İnsanlık suçu işleniyor!

Türk Tabipler Birliği (TTB) Diyarbakır Şubesi Başkanı Cengiz Günay, 1990'larda olduğu gibi sağılık çalışanlarının işlerini yapamaz hale geldiğini söyledi. Polisin ambulansı nedeniyle 35 günlük Muhammed Tahir Yaramış bebeğin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Günay, "Silopi'de, Cizre'de hastaneler taranıyor, sağlık emekçileri işlev dışı bırakılıyor. Sağlığa erişim hakkının savaş ortamında dahi engellenmesi uluslararası hukuka göre suçtur. Biz sağlık emekçileri olarak bu engellemeleri kabul etmiyoruz" dedi.

'ÇOCUKLAR, BEBEKLER ÖLÜYOR'

İHD Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilcisi Abdulsselam İnceören de sağlığa erişimin bir insan hakkı olduğunu belirterek, bu hakkın yeniden başlayan çatışmalar ile Kürdistan'da gasp edildiğini söyledi. Sadece son bir ay içinde onlarca çocuğun yaşamını yitirdğini hatırlatan İnceören, "Çocuklar, bebekler birer birer ölüyor. Bu kadar hak gaspının olduğu yerde normal bir yaşamdan söz edilemez. Biz bunu kabul etmiyoruz. İnsan hakları savunucuları olarak sağlık erişim hakkının engellenmesini kabul etmiyoruz" diye konuştu.

'SUÇ İŞLENİYOR'

Hukukun askıya alındığını dile getiren Diyarbakır Barosu avukatlarından Yunus Muratakan, "Gözaltılar yoğun bir şekilde yaşanıyor. Bölgede hak ihlalleri arttı ve artacak gibi görünüyor. Bu durum asla kabul edilemez. Bugün hak ihlalleri yapanlar, sağlığa erişim hakkını engelleyenler şunu bilmeliler, Türkiye uluslararası anlaşmalara imza atmış bir ülkedir ve bu yapılanların hepsi suç olarak kabul etmiştir" ifadesinde bulundu.

'OLAĞANÜSTÜ BİR HAL VAR'

Avukat Hatice Demir ise Kürdistan'da hiç kimsenin can güvenliğinin olmadığını ifade etti. Cizre başta olmak üzere devlet terörünün yaşandığı kentlerde keskin nişancıların sokağa çıkan herkesi vurduğunu dile getiren Demir, çözümle hukukun da buzdolabına konulduğunu vurguladı. Demir, "Kürdistan'da adı konulmasa bile olağanüstü bir hal durumu var. Hukuk bitmiş durumda. Sağlık koşuları da yetersiz. Yani, siviller yaralansa dahi hastanelere götürülemiyor, keskin nişancılar sokağa çıkan herkesi vuruyor. Bu süreçte çözümle birlikte hukukun da buzdolabına kaldırıldığını görüyoruz. Şuanda nereden geldiği belli olmayan bir çetenin tearuzu var, sağlık kurumlarına dahi erişilemiyor" diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz