'Muharrem ayı feyz ve bolluğa işarettir'

Muharrem ayının önemi dolayısıyla açıklamalarda bulunan Diyarbakır İl Müftüsü Lütfü İmamoğlu, Müslümanların bu ay içerisinde yaşanan olaylardan özellikle de Kerbela olayından ders çıkartmaları gerektiğini belirtti.

'Muharrem ayı feyz ve bolluğa işarettir'

İnsanlık tarihinin Muharrem ayı içerisinde meydana gelen birçok mucizevî ve önemli olaylara şahitlik ettiğini belirten İmamoğlu, Muharrem ayının önemi ve bu ay içinde gerçekleşen olayları değerlendirdi.

İmamoğlu, "Allah nasip ederse yarın muharrem ayına giriyoruz. Muharrem ayı Hicri yılbaşıdır. Muharrem ayı İslam dininde önemli bir aydır. “Muharrem” hürmet edilen anlamındadır. Bu ay, Hazreti Peygamber (s.a.s.) tarafından Allah’ın ayı diye nitelendirilmiştir. Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahî feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir. Resulullah bir hadisinde, “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” buyurarak, muharrem orucunun Ramazan orucundan sonra en kıymetli ve değerli oruç olduğunu hatırlatıyor." dedi.

"MUHARREM AYININ 10'UNCU GÜNÜNDE ORUÇ TUTMAK EFENDİMİZİN TAVSİYELERİNDENDİR"

Muharrem ayında tutulan orucun önemine değinen İmamoğlu, "Muharrem ayı içerisinde 10'uncu gün çok önemlidir. Muharrem’in onuncu günü Aşura günüdür. Bugünde oruç tutmak Efendimizin tavsiyelerindendir. Zira Resulullah Aşura gününde oruç tutmuş ve bunu Müslümanlara da tavsiye etmiştir. Efendimiz Medine’ye gelince, Yahudilerin Aşura gününde oruç tuttuklarını görmüş ve “Bugün niçin oruç tutuyorsunuz?” diye sormuştu. Onlar da “Bu, hayırlı bir gündür. Allah, o günde Benî İsrail'i düşmanlarından kurtardı. Şükür olarak Hazreti Musa o gün oruç tuttu.” dediklerinde Resulullah da “Ben Musa'ya sizden daha yakınım.” buyurup o gün oruç tuttu ve Müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti. Peygamberimiz şunu da yaptı: Yahudilere muhalefet için ertesi sene Aşura orucunu Muharrem’in dokuzuncu günü de tutacağını söylemesi bu orucun Muharrem ayının dokuzuncu ve veya onuncu günlerinde tutulmasının daha doğru olacağına işaret etmektedir. Şu da bilinmelidir ki Ramazan orucu farz kılınınca Hazreti Peygamber, isteyenlerin Aşura orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini belirtmiştir." ifadelerini kullandı.

"KERBELA GİBİ OLAYLARDAN MÜSLÜMANLAR DERS ÇIKARMALI"

Muharrem ayı içerisinde çok önemli olayların olduğunu aktaran İmamoğlu, "Allah, Hazreti Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür. Hazreti Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir. Hazreti Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur. Hazreti Âdem'in (a.s.) tövbesi Âşura Günü kabul edilmiştir. Hazreti Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır. Hazreti İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir. Hazreti Davud'un (a.s.) tövbesi o gün kabul edilmiştir. Hazreti İbrahim'in (a.s.) oğlu Hazreti İsmail o gün doğmuştur. Hazreti Yakub'un (a.s.), oğlu Hazreti Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır. Hazreti Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur. Özellikle de Hazreti Hüseyin'in Kerbela'da Şehit edilmesi de yine o günlerdedir. Tabi böyle günlerin tekrar olmamasını, Müslümanlara birliğin, beraberliğin, kardeşliğin yakıştığı bu acı günleri böyle hatırlamamalıyız. Bu tür olaylardan ders çıkararak bir daha böyle hatalara düşmeme hususunda her birimize büyük görevler düşüyor. Tekrar Muharrem ayının bütün İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını Cenabı haktan niyaz ediyorum." dedi. 

Kaynak: Diyarbakır Söz