Toplu ishale çözüm: "Otomatik klorlama"

Son dönemde bazı yerleşim yerlerinde görülen toplu ishal vakaları üzerine harekete geçen Sağlık Bakanlığının yönetmelikte yaptığı değişiklikle, özellikle köylerdeki içme sularının bulunduğu depolara "otomatik klorlama" şartı getirildi.

Toplu ishale çözüm:

Sağlık Bakanlığı, son dönemde bazı yerleşim yerlerinde görülen toplu ishal vakaları üzerine harekete geçti. Yönetmelikte değişiklik yapılarak, özellikle köylerdeki içme sularının bulunduğu depolara "otomatik klorlama" şartı getirildi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, önce Kahramanmaraş Elbistan'da daha sonra da Erzurum Aşkale'de görülen ve yüzlerce insanın etkilendiği ishal vakaları nedeniyle Bakanlığın bir araştırma yaptığını, Halk Sağlığı Müdürlüklerinin de düzenli olarak bütün içme sularını takip ettiğini bildirdi.

Bir yerde bir salgın ortaya çıktığı zaman Bakanlık merkezinden de mutlaka epidemiyoloji eğitimi almış kişileri alana gönderdiklerini belirten Akdağ, "Salgının karakteristiği, nereden çıktı, nereye yayıldı? En kısa sürede nasıl kontrol edilebilir? Uzman bir ekibi sahaya gönderiyoruz. Elbistan'da olduğu zaman da bunu yaptık." dedi.

Akdağ, Türkiye'de her geçen yıl özellikle yazın başından sonbahara kadar görülen ishal salgınlarında çok büyük azalma meydana geldiğine, bunun en önemli sebebinin de içme sularının iyileştirilmesi olduğuna dikkati çekti.

"BELEDİYE VE İL ÖZEL İDARELERİ İYİ TAKİP ETMİYOR"

Avrupa Birliği ile uyumlaştırılmış yönetmeliklerin de bulunduğunu aktaran Akdağ, şunları söyledi:

"Takipleri çok sıkı yapıyoruz ve bu tarz vakaları çok seyrek görüyoruz. Tabi ki gayemiz, hiç görmemektir. Hemen hemen her vaka, sorumlu belediye ya da il özel idarelerinin meseleyi iyi takip etmemesinden kaynaklanıyor. 10 olay görmüşsek, 9'unda bu böyle oluyor. Elbistan'da ne olmuştu? Elbistan'da Ceyhan Nehri içme suyu kaynağına karışıyor. Niye? Nehirde iyi bir izolasyon yapılmamış. O izolasyon gerçekleştirilince problem hemen çözüldü. Bu arada onbinlerce insan hastalanmış oldu. Allah'tan ağır bir hastalık yapan mikrop değil. Nörovirüs dediğimiz daha hafif hastalık yapan ama hızlı yayılan bir virüs tarafından salgın oluşmuştu. Erzurum'daki rotavirüs diye ayrı bir virüstü. Bunlar bakteriler değil. Aslında bunlar bize bakterilerle oluşan tifo, dizanteri gibi salgınlarda çok büyük bulaş olmuş demektir. Nörovirüs gibi salgınlarda ise bulaş daha az olduğunda da salgın oluyor."

Elbistan ve Aşkale'de görülen salgınların gelişmiş ülkelerdekilere  benzer olduğuna işaret eden Akdağ, bakterilerle oluşan diğer salgınların ise alt yapısı çok daha kötü ülkelerde yaşandığını ifade etti.

"YÖNETMELİKLE 8 AY SÜRE VERECEĞİZ"

Belediyelerin ve il özel idarelerinin üzerilerine düşen vazifeleri yerine getirmeleri halinde bu salgınların görülmeyeceğine dikkati çeken Bakan Akdağ, "Biz de bu hususta kararlıyız ve prensiplerimizden hiç taviz vermiyoruz. Gerekli uyarıları yapıyoruz. Bu uyarılar yerine getirilmezse açık söyleyeyim, meseleyi savcılıklara da götürürüz, çünkü bu halk sağlığı. Bunda parti ayrımı da gözetmeyiz. Hangi parti olursa olsun, benim partim de dahil olmak üzere. Belediyelerin ve il özel idarelerinin son derece hassas davranması lazım." dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz