KAZANMAK İÇİN CESUR OLMAK LAZIM

Diyarbakır takımları geçen haftayı iyi geçirmedi. Diyarbekirspor’un durumu belli fakat asıl şoku Amedspor yaşattı. Önemli oyuncuların eksikliğini kabul ediyoruz ancak tüm bunlar şampiyonluk hedefi olan bir takım için mazeret sayılmamalı. Her şart ve koşulda farklı planların olmak zorundadır. Sosyal medyada yöneticilerin adeta yarışa girdiği “bu yenilgi kime yazar?” yaklaşımına girmek istemiyorum ama Erzincan yenilgisi Ahmet Yıldrım hocaya yazar.

Kendisi maçtan sonra “oynayan oynamayan, sakat cezalı diye bir şey kabul etmiyorum” demişti. O zaman bu işin birinci derecede mesuliyeti kendisine aittir. Umarım hafta arasında bunun analizini doğru yapmıştır. Yani hatalardan ders çıkarmıştır. Analiz demişken Erzincanspor teknik direktörü Hikmet Sevim’in hakkını teslim edelim. Baştan sonra kadar Amedspor’u çok iyi analiz etmişti ve bunu da maç içerisindeki doğru uygulamalarıyla gösterdi.

Bir noktanın daha altını çizmekte yarar görüyorum. Ahmet hocanın devre arasında kaleci Cantuğ’a olan tavrı hiç hiç olmadı. Cantuğ, bu sezonun en başarılı isimlerinden biri. Bir çok galibiyette pay sahibi oldu. Futbolcu hata da yapabilir. Bunlar futbolun doğasında var. Ayrıca iki golde de kaleci hatası yok. En azından biz göremedik. Ahmet hoca neden böyle davrandı, anlayamadık. Bunu taraftarın önünde yapmak en önemli oyuncularından birini zor duruma düşürmek ve belki de kaybetmektir. Hocanın yapması gereken şey, her durumda oyuncusuna sahip çıkmaktır.

Futbolda böyle sonuçlar var. Her maçı kazanamazsın. Bunun telafisi mümkündür. Bu takım daha önce bunu yaptı. İç sahadaki kayıpları deplasmanda kazanarak telafi etti. Bunu yine yapabilir. Bu kapasitesi var. Çok zor bir grup. Her hafta puan cetveli değişiyor. Kolay maç hiç yok. Amedspor’un Düzce virajı da oldukça zorlu ve önemli. Çok iyi motive olmalı, doğru oynamalı ve bu kaybı oradan telafi etmelidir.

Diyarbekirspor ise bilindik klinik vaka haline geldi. Yukarıdan aşağıya kadar her şey yanlış. Doğru giden bir şey yok. Tek bir doğru olsa onu yazarız ama yok. İki maç kaldı ve en diptesin. Yapılması gereken şey; iki maçtan en maksimum puanları almak ve devre arasında yeni bir hamleyle güçlenmek. Tepeden tırnağa kadar yenilenme şart. Yönetimden futbolcu kadrosuna, hatta kulüpteki kediye kadar !. Kedi dedik de kulübün hala kalacak yeri yok. Takım koca ilk devreyi İstanbul’da geçirdi. Maçtan maça gelip gittiler. Bu da ciddi bir hataydı ve takımın bu durumunda önemli etkisi oldu.

Tesis sorunu geçici olarak acilen çözülmeli. Takım 2-3 ayı geçici tesiste geçirsin, ligde kalsın. Sonra zaten yeni ve kalıcı tesis yolda. Büyükşehir Belediyesi tarafından ihalesi yapılan tesisin çalışmalarına yakında başlayacak. Kulübe de kente de hayırlı olsun. Diyarbakır’dakilerin yapamadığını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu yaptı. Bir kez daha kendilerine teşekkür ediyoruz. Hiçbir sorunda sporun ve gençliğin, daha doğrusu halkın yanında olmayan sözde seçilmişlerimize bu kentin söz sahiplerine duyurulur !

Özetle ;önce geçici tesis sorunu çözülsün, doğru bir yapılanmayla takım bu durumdan kurtulsun, ardında yeni tesisle beraber gelecek yıl yeni ve büyük hedefler ortaya konulsun. Bu kentin buna ihtiyacı var, hem de fazlasıyla..