SIRA BARCELONA’DA MI ACABA?

Galatasaray Beşiktaş karşılaşmasını umarım izlemişsinizdir, eğer izlemediyseniz özete bir bakın derim. Uzun zamandır aranan Galatasaray kendini gösterdi Pazartesi akşamı. maça oldukça hızlı ve tempolu başlayan bir Galatasaray’ı uzun zamandır izlememiştik. Hem de ligin iyi futbol oynayan takımlarından biri olan Beşiktaş’a karşı… Her zaman söylenir; “Derbilerde hiçbir zaman favori yoktur, o ana kadar en kötü futbol oynasa bile takımın havası, derbide değişir.”

Tabii Galatasaray’ın galibiyeti elde etmesinde birkaç önemli faktör olduğunu da söylemeliyim. Özellikle ve öncelikle taraftarın gücü yadsınamaz derecede kendini gösterdi. Hele ki bir önceki Avrupa Ligi mücadelesinde Barcelona deplasmanından beraberlikle dönen Galatasaray takımının Beşiktaş karşısına da bu moralle çıkması bir diğer faktörlerden birisiydi. Galatasaray lig boyunca gerçekten kötü futbol ortaya koydu, daha doğrusu bir futbol aklından yoksundu…

Torrent’le birlikte de çok büyük bir değişim yaşamadı. Ancak Beşiktaş maçında o isteği, hırsı sahaya yansıttı sarı kırmızılılar. Bir de Beşiktaş alışık olmadığı bir ilk 11’le sahaya çıkınca Galatasaray’ın da işi daha bir kolaylaştı açıkçası.

Beşiktaş açısından baktığımız zaman ki Twitter’da da net bir şekilde tepkiler görüldü. Önder Karaveli’nin ilk on bir tercihindeki yanlışlıklar maçın sonucuna doğrudan etki etti diyebiliriz.. Formsuz bir Kenan Karaman, 40 yaşına dayanmış bir Attiba ve yanında tecrübesiz bir ortasaha  oyuncusu Can Bozdoğan…

Beşiktaş işte bu kadroyla sahaya çıkınca, Galatasaray’ın işi iyice kolaylaştı. Orta alanda Mohammed’in Beşiktaşlı futbolculara kurduğu baskı ve Galatasaray’lı futbolcuların yekûn bir şekilde o baskıya katılması siyah beyazlıların orta sahasının bariz şekilde çökertti. Galatasaray ilk yarıyı oldukça rahat bir şekilde kapattı ve soyunma odasına 2-0’lık sonuçlarla gitti.

İKİNCİ YARIDA BEŞİKTAŞ OYNADI GALATASARAY İZLEDİ

İkinci yarıda ise Önder Karaveli yaptığı değişikliklerle takımına biraz hareketlilik getirdi. Aslında Beşiktaş’ın ikinci yarıda sahadaki 11’i ilk yarıda çıkması gereken 11’di. Ancak Karaveli bunu biraz geç fark etmiş oldu. İkinci yarıda baskılı oynayan, gol arayan takım Beşiktaş’tı. Galatasaray ise tıpkı Barça maçındaki gibi rölantiye aldı, hem bir sonraki Barça maçını düşünerek, hem de skorun rahatlığıyla. 85’te genç Rıdvan’ın attığı golle biraz umutlansa da siyah beyazlılar, maçı çevirmeye yeterli olmadı. Bu arada Rıdvan’a bir parantez açalım. Ligin en iyi sol beklerinden biri bana göre, bence birçok teknik direktörün takımında görmek istediği bir oyuncu. Şahsen benim böyle bir oyuncum olsa onu kulübede oturtmam, onunla başlarım her maça.. Karaveli de sanırım maçtan sonra “ah keşke Rıdvan’la başlasaydım” demiştir.

Sonuç olarak Galatasaray sonucu merakla beklenen derbiyi 2-1’lik skorla kazandı. Hem Barça maçı öncesi moral depoladı, hem taraftarıyla bütünleşti, hem de Barça’ya “sıra sende” dedi. Galatasaray’ın Perşembe günü kendi stadında oynayacağı Barcelona karşılaşması için başarılar diliyoruz, umarım turu geçen taraf Galatasaray olur ve hem finale bir adım daha yaklaşır, hem de ülke puanına katkıda bulunur.

Saygılarımla.