KUYUMCU VAKASINA DAİR, İKİ SORUM DAHA VAR?..

Birileri ketum kalsa da!.. Birileri "kafayı kuma" gömse de!.. Birileri; "üç maymun" pozisyonuna girse de!… Ve birileri de; "algı üretip" gaye üzüm yemek değil "bağcıyı dövme" ile meşgul olsa bile!.. Biz, "iki tarafın da" hanesinde olmayacağız.. Hep, "hakikatin" peşinde olacağız.. Dün olduğu gibi bugün de!…

***

İlk gün ifade ettim!.. Zerya'daki "kirli" ilişkilerin ağı için; "derinliğe" odaklanmak lazım.. Çünkü hadise, sıradan bir "ticari ilişki, altın satışı, alışı, dövizi" değil.. Ki bizi ilgilendiren de; "mevzunun" bu yönü hiç değil.. Her ticarethane, her vatandaş kendine özgü; "Bir ticari" yol işleyişi benimseyebilir..

***

Bizim, uğraş verdiğimiz, mücadele ettiğimiz, üstüne üstüne odaklandığımız nokta, unvanları sıralanan ancak isimleri "sır küpünde" tutulan zevatın, devletin makam ve mevkisini, gücünü kullanarak, kentin, kent ahalisinin, 7'den 70'e herkesin hakkının, hukukunun yer aldığı "paraya-bütçeye" göz dikip, ihale yoluyla, alım-satımla, gayri meşru ilişkiler ağıyla "elde ettiği" rantı, "ticarete" dönüştürmesi!…

***

İşte buna dair, geçen hafta buradan bir "düzine" soru aktardım!.. İlgili, yetkili, sorumlu, makam ve mevkileri ima edilen zevatın; "cevap" mahiyetiyle, "hele bir ses verin" diye, seslenmiştim!?. Ne yazık ki; "ses yok" cesaret deseniz eden hiç yok!… Hep derim, "sükut" ikrardan gelir.. Belli ki; "derin ve kirli bir ağ ilişkisi var ki" birileri "deşifre" olmaktan fena halde korkuyor, kaçıyor…

***

Dün, yerel gazetelerimizden birinde "zanlı olarak" cezaevinde tutulan Zerya'nın ortaklarının "ifadeleri" aldığı iddia edilen bir haber yayımlandı.. "Gizlilik kararı" verilen bir soruşturmanın ifadeleri.. İfadelerin içeriğine baktım; halk deyimiyle "hikaye" anlatılmış!.. Yani bir dolandırıcılık yok, bir ekonomik kriz, durgunluk, iflasa doğru giden bir sıkıntının sonucu yaşanan bir hadise; Zerya!… Neyse!.. Vaki mi, "suçlunun suçlu olduğunu" itiraf etmesi!...

***

Gelirsek iki soruma!.. Doğrusu iki soruya gelebilecek yanıt; her şeyin "sır perdesini" aralar.. Yeter ki; cevap gelsin!…

***

BİR… İki yıl süreyle, Zerya Kuyumculuğun "çalışanı" olarak gösterilip, SGK'sı yatırılan kişi, hangi üst düzey yetkilinin birinci derecede yakını?.. Zerya'nın, "bürokrasideki" işleyişini, ilişkilerini, kamudaki üst düzey kişilerle bağlantısını sağlayan, kişi bu mu?.. Diyarbakır dışında bir "döviz" bürosu, ortaklığı söz konusu mu?…

***

İKİ… Polis ifadelerinde yer alan Zerya Kuyumculuğa" ait, bilgisayar kimde?.. Ortakların anlattığına göre; "tüm kayıtlar" burada, tutuluyor?.. Kimin ne kadar altını, dövizi, Türk lirası var, hepsi bu bilgisayarda işlem görmüş?.. Ancak, bu bilgisayarın "ortada" olmadığı, sırra kadem bastığı söyleniyor?.. Nerdeeeee?...

***

Velhasıl!… İlk gün ifade ettim, "bu işin hamuru" çok ama çok su alacak?.. Ve biz de; hayli konuşup-yazacağız!.. Meslektaşımın ifade ettiği gibi; "O Paralar, bu şehrin, bu kentin ahalisinin, yani bizlerin parası?.. Yok öyle, elin yabancısı makam, mevki unvanla alıp götürsün, servetine servet kazandırsın?.. Yemezler!… Yedirmeyeceğiz!?.."

***

DEĞİŞMEYEN İKİ TARTIŞMA!..

Siyasilerin, siyasetin, meclisin ve partilerin değişmez; tartışılan iki mevzusu var.. Bir.. Partiler-Seçim yasası.. İki.. Erken seçim!… İşte bu iki mevzu; "hem seçim öncesi" hem de seçimden "hemen" sonra, "gündem" olur.. Tartışılır, ama somuta gelmez!…

***

Hal-i hazırda ne konuşuyoruz!… Siyasi Partiler Yasası.. Seçim Yasası.. Değişecek, değişmesi için "yasal' düzenlemeye gidilecek diye!… Yarım asırdan beridir, hep dillendirildi; ama "seçim sonrası" uyku koduna gidildi.. Galiba bu kez; "kesin bir irade var" değişecek?..

***

Vekil transferi mi, hülle vekil mi?.. İttifaklar mı?.. bir dizi soru mahiyeti var; "nasıl bir değişiklik" olacak… Partilerin mi, seçmenlerin mi "hangisinin lehine ya da aleyhine" durum çıkacak.. Neyse, "aşırı bir derinlik" polemiğine girmeden, seçmen olarak bizi ilgilendiren seçim barajı.. "Kaç olacak?"…

***

Yüzde 3 mü?.. Yüzde 5 mi?. Yoksa, yüzde 10'la olan "sınır'a" dokunulmayacak mı?.. Diyeceğim şu; "halkın önüne baraj, ya da partilerin önüne yüzdelik" koymak, "demokratik mi?"…. azıcık bu kulvarda, zihin eforu yapsak diyorum…? Öyle ya; değişiklikler "demokrasinin zenginliği" için değil mi?…

***

"Erken seçim?…" Tartışılıyor.. Ama ben erken seçimi hep "yenilen pehlivan güreşe doymaz" olarak görüyorum!… Neyse, hükümet "erken seçimi" dillendirmiyor.. Muhalefetin bir kısmı da, "söylesek ne olur?" düşüncesinde!.. Doğrusu erken seçime engel bir çok "etken" söz konusu.. Ki bunları kimse; dikkate almadan havanda su dövme misali!… Neyse; 2023'e kadar!..

***

YENİ BİR PARTİ…

Kuruldu, kurulacak denildi?. Öztürk Yılmaz da "parti" kurdu..  Yenilik Partisi.. Dün itibariyle, "Partinin Kuruluş" dilekçesi, İçişleri Bakanlığına verildi!.. Ne diyelim, haydi hayırlısı.. Demokrasi açısından zenginlik!.. Bir yılda üç parti!…. İki sağ, bir sol!.. Sağlar "sürekli" değişim yaşıyor!.. Biri geliyorsa, eskisi gidiyor.. Ama sol ne hikmetse; "hep yerinde" sayıyor.. Bakalım, yeni gelen, eskiye "yol verir mi?"…

***

 

 

HİÇ SEVMEDİĞİM BİR HİTAP!…

Birileri.. Evet birileri.. Ölen için, ebediyete intikal eden için.. Yani bir yakını, dostu, aile fertlerinden herhangi biri toprağa verildiğinde.. Özellikle, özenle ve Israrla; şöyle derler… "… ışıklar içinde uyu.., …ışıklar altında kal.."  Hiç sevmediğim bir hitap..

***

Niye derseniz!.. Çünkü inancımızda, kültürümüzde, medeniyetimizde; "vefat edene, rahmete gidene, ebediyete intikal edene" en güzel yapılan dua şudur... "Mekanı cennet olsun.. Nurlar içinde yatsın.. Allah rahmet eylesin"…

***

KALDI MECLİS!…

Parti üyesine "tecavüz" etmekle suçlanan, HDP'li Mardin Milletvekili Tuma Çelik "partiden" ihraç edildi.. Darısı, Meclis'in "dokunulmazlık fezlekesine" dair, ortaya koyacağı tavra!… Eşine "şiddet" uygulayan Mensur Işık'ın konumu henüz; netlik kazanmadı?..  Görünen o ki; o da gidici.. HDP belki iki sandalyeden olacak, ama içteki "kirliliklerden" böylece arınmış olacak?..

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Ne demişler; eline, beline, diline sahip ol!…