MELİKAHMET MÜJDESİNİ VERDİ!..

Eeeeyyy, Melikahmet ahalisi.. Esnaflar.. İşletme sahipleri.. Çalışanlar.. Bu güzergahtaki, toplu taşıma aracı sürücü ve sahipleri.. Pek tabi ki, kentin bireyleri… Melikahmet'e dair, yakınmalar, "cadde onarımı bakımı" ne zaman bitecek soruları, yanıt buldu?..

***

İl Valisi ve Belediye Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu'ndan, "müjdeli" haber geldi?…  Güzeloğlu'nun bize dair beyanına göre; "Bayrama kadar" çalışmalar tamamlanarak, yol araç trafiğine sağlıklı, planlı ve huzurlu bir şekilde açılacak..

***

Yani, esnafın yaşadığı sıkıntılar, alış-verişteki aksamalar, bu bayram ağzı bu yapılır mı gibi tepki ve serzenişler son bulacak.. Melikahmette bir önceki dönemin yaşattığı "travmatik" halden sağlıklı bir şekilde kurtulmuş olacak?…

***

Güzeloğlu'nun bu müjdeli haberi önceki gece yarısı verdiğini de buradan aktarayım.. Çünkü, kurmaylarıyla, 7/24 saat aralıksız sürdürülen çalışmaları, gece yarısı yerinde inceleyip, bilgi aldıktan sonra, açıkladı..

***

"Çalışmalarımız planlı ve sağlıklı ilerliyor. Esnafımızdan biraz daha sabır bekliyoruz. Şu anki sabırları için teşekkür ediyorum. İnşallah Bayrama kadar tamamlayıp, caddemizi trafiğe açacağız.."

***

Şehir ahalisi olarak, bizde kalan "kalıcı eserlere" şapka çıkarıp, teşekkür etmek!…

***

BRAVO BAŞKAN!…

Vallahi ne diyeyim!.. Ak Parti Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu.. Tam bir "atom karınca" misali, çalışıyor… Farklı bir mülahaza yaratsa da, hakikat şudur ki partinin, Diyarbakır'daki "sosyal belediyecilik" hizmetlerinde, "yüz akı" Bağlar Belediyesi!…

***

Bir çok icraatı, hizmeti var.. Ev ziyaretleri, fakir ve yoksul ailelere "hızır" misali, yardım elini uzatması, koşması!.. Belediyenin faaliyetlerini "birebir takip, birebir icraata" dönüştürme gibi, kendisinin öne çıkması.. Bu çalışmalarını buradan çok kez dile getirdim..  Denir ya, "yiğidi öldür, ama hakkını ver?"..

***

Neyse; Beyoğlu'nu  biz hem "yaşatalım, hem moral verelim, hem de hakkını verelim?"… Son projesi gerçekten, "bravo başkan" dedirtti..

***

Şöyle ki.. Karacadağ etekleri, volkanik bazalt taşlarla dolu.. Ekili araziden çok, her yer taşlık.. Küçükken gittiğimde gördüğüm manzara karşısında; "Siz taş mı ekiyorsunuz" diye sormuştum.

***

Beyoğlu!.. İşte bu taşları tek tek, topluyor.. Taşları, belediyenin kendi "şantiyesinde" öğütüp, "asfalta" dönüştürüyor… Ki elde edilen en kaliteli asfalta şuan Belediye sahip!…

***

Nitekim, Bağlar'ın yollarını, caddelerini bir tarafta kurduğu şantiye ve topladığı volkanik taşlardan elde ettiği asfaltla yeniliyor, bir taraftan da, diğer kurumlara "asfalt" satışını yapıyor.. Yani çifte ticaret yapıyor…

***

Beyoğlu, bu çifte ticaretine iki ticaret daha eklemiş?.. "Taşı sıksa, suyunu çıkarır" gibisinden.. O da şu, taşlardan arındırılan arazileri boş bırakmamış.. O arazilerde şimdi de; "Karacadağ'ın" kendisine has, yerli ve milli olan "Karacadağ Pirincini" ekiyor.. Önceki gün, bunun tanıtımını yaptı…

***

Şuan, o bölgede yaşayan çok sayıda bayan, genç erkek, "pirinç ekimi ve hasadı" için çalışmaya başladı.. İş Kur üzerinden destekle; "istihdamları" sağlandı.. Atık, iş ve aş sahibidirler?.. Yani pirinç ekimi yapılıyor, istihdam sağlanıyor..

***

Buna ek olarak bir de "süt ve süt ürünlerine?" dair bağlantılı bir proje hayata geçirildi?.. Karacadağ'ın o bilinen "pirinci" kadar, meşhur olarak "örüklü" peynirinin de üretimi yapılacak. Buradan elde edilecek ürünler "aracısız" olarak Belediye tarafından alımı yapılarak, pazarlanacak..  Kısacası, bir taşla bilmem kaç kuş vurma hali..

***

 

Ne diyor Başkan Beyoğlu.. "Karacadağ'ın taşı da, toprağı da, hayvancılığı da altındır.. Biz şimdi bu altınlarımızın ticaretini yapıyoruz.. Hem istihdam sağlayacağız, hem de gelir sahibi olacağız. 300 insan istihdam edilecek?.."

***

Söylenecek söz; bravo başkan!….

***

İYİ PARTİ- HDP POLEMİĞİ NEYİ İFŞA EDİYOR?…

İyi Parti Lideri Meral Akşener ne demişti?.. Demişti ki; "Biz HDP'yi PKK'nın yanı başında, onun uzantısı olarak, konumlandırıyoruz?.."

***

Peki, buna dair, HDP'den yükselen cevap ne oldu?.. İlginçtir, parti liderlerinden değil cevap Sırrı Süreyya Önder'den geldi… O da dedi ki; "Bize aracı gönderen bir parti, şimdi bize koordinat biçemez?"..

***

Bir soruya cevap, ona gelen karşı yanıtın muhtevası!.. Doğrusu; iki beyanın yoğurduğu "siyasi ve politik" hamur, yeni değil, icat edilmiş değil.. Ama; zamanın ruhuna uygunlukta; hamuru bol su alan cinsten…

***

Hesap başta.. Ama işin, özü ve hakikati, soru ikmale getiriyor!.. Taraflara sormak lazım, "hayrola" perdenin arkasındaki "beyaz" kedi, "kara kediyle" yer mi değiştirdi, yoksa siyasetin okyanusuna yeni bir "yelken açma mı" var?

***

Çok çatallı, çok bilinmezlik içermezse de, bildiğim şu, HDP ve İyi Parti'nin koşu bandındaki hali!.. İkisi de; "etnik milliyetçilik" üzerine inşa edilmiş.. Yani, Türk ve Kürt "milliyetçiliği.."  Gerçekte şudur; üzerlerine kurgulu "siyasetin" komuta kademesi, aynı "beynin" ürünü!…

***

 

Zamana ve zemine göre; değişirler!.. Buyrun, size Doğu Perinçek örneği.. Önceki gün neredeydi, nerelerde gezinip duruyordu?.. Elindeki çiçekler kime gidiyordu, dün neredeydi kiminle kışlalarda, kalkıp oturuyordu?… Bugün ise "nerelere" takılıyor, hangi ekranda, neleri zikrediyor!..

***

Yani, "etnik kimliği" vurgulayan siyaset, "zamanın ruhuna" göre, yol yürüyenini de afallatıp, "biz nerden yürüyoruz" noktasında değişime uğratıp, evrilir..

***

Gelirsek, Akşener'in HDP'ye "git öteye" söylemine.. Hatırlarsak, Akşener bir hafta önce bir çağrıda bulunmuştu?.. Demişti ki  "Gelin Memleket masası kuralım?".. Bu çağrı ve çıkışın hikmeti neydi, hiç kuşkusuz ki "üçüncü bir alternatif" blok oluşturmak..

***

Eee, yeni partilerin yola çıkışları da bundan değil miydi… Gelecek ve DEVA Partisi. Onların da, şu anki arayışı "ya mevcudiyetle, ya da yeni bir blokla" bileşen olabilmek!.. Dördüncü bir kulvar olurlar mı, yoksa yeni 3. bloğa dahil olurlar mı, onu göreceğiz..

***

Yine hatırlarsak, HDP ne diyordu bir kaç hafta önce.. CHP "ittifakımızın" bir adını koysun diye!.. Ki Kılıçdaroğlu da Demirtaş'a, "cezaevi mesajları" gönderiyordu?.. Akşener de o esnada "ses çıkarıyordu" ama, "gür değildi"...

***

Sonuç itibariyle, "evirilme" ustalığında bizdeki siyasi partilerimiz ekseriyetiyle mahirdirler, ordinaryüs profesörlerinin çok olmasından dolayı!.. Yani, siyasi mühendislik söz sahibi burada!..

***

Görünen o ki, siyasi mühendislerin yeni "çizimleri" ağırlıklı üç eksen üzerinde gelişecek?. Dördüncü, bir ayak olur mu, olmaz mı bilmem.. Ama, önümüzdeki günlerde Cumhur İttifakına karşı, "bloklaşmalar" kesin olacak…

***

CHP ve İyi Parti'nin başı çektiği; "ittifaklar?".. Bunlara yeni partiler dahil olur mu, ya da bir başka "ittifak" çatısı oluştururlar mı, onu önümüzdeki günlerde göreceğiz.. Ama siyaset, "evde kal" süresinde, kendini ciddi bir sorgulamaya aldığını söyleyebilirim..

***

OKUR SORUSUYLA..

Diyor ki, "futbol" ligleriyle alakalı, siz ne düşünüyorsunuz… Biri ki kelamınız yok mu?. Size göre, lig "kaldığı yerden mi devam etsin?".. Yoksa; "iptal mi" edilsin…

***

Doğrusunu isterseniz.. Hiç öyle lafı uzatıp, evirip-çevirmeye de gerek yok!.. Ki, buna dair fikrimi "aylar önce", dile getirdim.. Daha maçların "ertelenmesi" konuşulurken, söyledim!..

***

Lig.. Maçlar.. Puana, oynama takvimine bakılmaksızın!.. 2019-2020 "sezonu" sanki hiç oynanmamış, sanki bu böyle bir takvim "tarihte" yeri yokmuş gibi; kabul edilmeli!..

***

Tüm, "lig" odaklı spor dalları.. Bir bütünlük içerisinde; ne şampiyonluk, ne de küme düşme, ne şu, ne bu "denilmeden", herşey rafa kaldırılarak "sezon" yok kabul edilmeli!..

***

Ağustos denilecek, Eylül denilecek!.. Baktınız ki, takvim 2021'i gösteriyor.. Olmadı, bir kaç ay daha.. Herkes durduğu yerde, "obezleşecek".. Sonra, "keşkeler" gelecek…

***

Bence lig "hiç oynanmamış" kabul edilerek, sezon kapatılmalı, yeni sezona odaklanılmalı!… Yok, deniliyorsa da!.. O zaman da, "ölen öldü, kalan sağlar bizim" deyip; hurra "sahaya" inilmeli..

***

Şu ay olsun, olmaz bu ay olsun girdabına da girmeden.. Bilmem, meramımı anlattım mı?. Okur'un sorusuna yanıt olabildim mi?.. Ha birde, "seyircisiz" maç mı olur be?…

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Büyükler boş laf etmez; "işi ehline teslim et" deme sözünde!…

***

Hayırlı cumalar…