SİYASETE DAİR NOTLAR…

Gündem yoğun, masadaki notlarda hayli çoğaldı…

2023’e odaklı, siyasetin esen rüzgarı da her türlü şekilde dozaj artırıyor..

Sağ’dan, soldan değil; iktidar ve muhalefet!..

Çatal dilli herkes..

Ki, vaziyet artık “çok partili” bir görüntü sergiliyorsa da özü, Erdoğan yanlısı veya karşıtlığı üzerinden seyrediyor?!..

Eee siyasette gaye; “hükümet” olmak olduğuna göre; “parlamentonun kıymeti harbiyesi” kaldı mı ki?!..

Neyse; notlara dönelim kararlılık şart!?..

***

ARTIK DÖNÜŞ YOK!?..

Kemal beyin düldülü dolu dizgin!..

Baksanıza, Maltepe’yi aştı, Üsküdar’ı da geçti bile!.

Dört nala gidiyor; Edirne’yi aştı aşacak?..

Nam-ı uluslararasına yayıldı…

Bir inanmışlık havası içerisinde; “ben benim diyor?”…

Boşuna, artık “kim tutar seni” şarkısını, mırıldanmıyor değil!..

Ne İmamoğlu ne Yavaş; çekilin ordan geliyor “dan dan” diye kamçılıyor düldülünü?..

Kaftancıoğlu dahil, artık herkes teferruat onun için…

Tozu dumana katıp, herkes geride..

İlla ki; “baş olacak, illaki finişe gidecek?”..

Ama rota yanlış..

***

Baksanıza bu haşinliğine, ABD bile korkar oldu…

Onun seyr-ü seferine; “alarm” verdi…

Bildiri yayınlıyor “aman ha aman, bizimkiler oralarda görünmesin, her an çıngar çıkabilir” diye ikazda bulunuyor!…

Hey gidi ABD hey!..

Sen ne kumpasçısın..

Gördün ki, “düldülün atılısının” fena olduğunu, İmamoğlu kaldı yaya, “sırt dönmeye başladın!..”

İşi artık, “komploculuğa” çevirdin..

AK Parti’yi “iktidarda istemiyorsun!..”

Belli ki, Kemal Bey’e de, “yeşil ışığı yakan” değilsin..

Ondandır, çelme atma gayretin..

Sahi sen kimi istiyorsun!?..

İmamoğlu’nda hala ısrarcıysan bil ki; “sizin çocuklar bu kez başaramayacaklar!?”…

Çünkü, “evlat” fena agresifleşti…

Maltepe’deki Yavaş’a “haşin tutumu” gözardı edilmez…

İtici geliyor ahaliye artık..

***

Neyse; hey siz Casino’daki masada oturan figüranlar; ne bu geride kalır haliniz!?..

Toz yutar hale geldiniz?

Azıcık siz de silkelenin, “kararsızlıktan” kurtulun, Kemal Bey dizgini bıraktı, gidiyor..

Nal toplayacaksınız böyle giderse..

Bu halle kalırsınız yaya; sonra uyarmadı demeyin!..

Çatıdan da, kattan da olursunuz!…

Çünkü, “karar alıcı ve karar verici” makamın, terk-i diyarında, atıl olur hale geldiniz?..

Demem o ki; “rolünüzü iyi oynayamıyorsunuz?”..

Halk deyimidir; “çok naz, aşık usandırır?!..

***

OTURUN DUA EDİN!…

Tabi, oturup bir de dua etmeniz lazım…

Allah’a binlerce şükür demeniz, gerekir..

Nihayet, “yıpranmamış” bir baş bulduk diye!…

Yalanı yok, dolanı yok, özü sözü bir!..

Sevgisi, şefkati, merhameti çok yüksek!..

Eli, ayağı temiz, saygılı, düzgün bir beyefendi!..

Devletini, milletini, ülkesini seven, “elin gavuruyla” aşina olmayan, üstelik “milliyenin de” ferdi!..

Deyin hele bulmuşsunuz, Kemal Bey gibi birini!..

Daha ne istiyorsunuz beee!..

***

İL BAŞKANININ ZİYARETİ!…

Azıcık yereldeki siyasi havayı solar olursak!..

AK Parti kulislerinde, konuşulan bir kare resim var..

İki gündür dillerden düşmüyor?!..

O karenin muhtevası şu; İl Başkanı M. Şerif Aydın, İl Valisi Ali İhsan Su’ya “hayırlı olsun” ziyaretinde bulunmuş!.

Biliyorum!..

Sizde benim gibi, diyeceksiniz ki, iyi de ne var bunda?!…

İktidarın İl Başkanının bir Vali’yi ziyaret etmesi, “hayırlı olsun” demesi, nezaket göstermesi kadar doğal bir şey var mı?!..

İnsani bir duruş ve nezaket kuralının gerekliliğidir…

***

Ama gel gör ki; “yerel siyasette” ve özellikle AK Parti’in yerelinde, “vaziyetin şekli şemaline” limon sıkan çok..

Kerameti kendinden menkuller bol olunca; ne diyebilirsiniz ki?!..

Tabi bir de, el çektirilen Vali Münir Karaloğlu döneminde yaşanan “ziyaret krizi de” işe katkı sunmuyor değil…

***

Der demez hal böyle olunca da, sorular ikmale gelmiyor değil!..

Çok soru var, kulis yapan da çok..

İşin haset yönü de yok değil..

Neyse; benim mevcut duruma getireceğim fikri beyanım şudur..

Özellikle “siz duruma ne diyorsunuz” diye, ısrarcı olan Partililere yönelik, yanıt babında…

Bir önceki krizden çıkarılan bir ders var..

***

Malum, il ve ilçe teşkilatları, yönetim kurulu, meclis üyelerinin “topyekün” bir ziyareti olmuştu..

Ziyarette “protokol krizi” çıkmıştı..

Üst aramalar, kimlik kontrolü..

X-ray cihazı..

Öttü bir daha geç tekrarı…

Yani, çok tartışmalı ve gerilimli kirizdi o.

Sonrasında şikayetler..

Ardından geri adımlar…

İşte bu hallerin yaşanmasına mahal vermemek için; muhtemelendir ki Aydın yalnız ziyarete gitmiş!..

***

Tabi bir de Başkan Aydın’ın kendisine özgü bir mesajı da olabilir?..

Ki en çok konuşulan da bu yön…

O da şu; “artık tek adres benim…’

Bu mesajın altı çok geniş..

Tek başlılıktan mı, çok başlılıktan mı; ekip işimi?!

İsteyen istediğini döktürtebilir, yazabilir…

***

AŞAĞILIKSINIZ!..

Hiç lafı, evirip, çevirmeye gerek yok!…

Ülkenin siyasi seyri, gelişen ve geliştirilen “nefret söylemlerine” dair, siyasi ataklar; “benlik kaybı” yaratıyor…

Hem de dehşetli bir şekilde…

Vahşi ve insani “vasıftan” çıkaran bir karakter oluştu!!!…

Kötülükten beslenen, kin, garez, haset, ötekileştiren, kutuplaştıran, arsızlığı “körükleyen” bir siyasi anlayışın hakimiyeti var; bugün!…

Ama her mahallede…

***

Bakar mısınız; AK Parti Gençlik Kolları’nın Adana’daki “şölenin” dönüşünde, kazada hayatını kaybeden, üç üniversiteli gencin ardından yapılan sosyal medya paylaşımları…

Özellikle siyasi liderlerin, hele ki muhalefet liderlerinin başsağlı mesajlarının altına döşenen, garezli, kini ve nefreti körükleyen, yazıları okuyunca dehşete düşmemek elde değil!..

İnsanlıktan zerre-i miskal nasibini almamışlar!…

Doğa’daki, en yırtıcı yaratık bile; kalbi derinliğinde bir şefkat ve merhamet duygusu var..

Ama bunlarda, zerresi yok!?..

Bunlar yeryüzünün, en aşağılık, en ahlaksız, en şuursuz cani yaratıkları…

***

Diyeceksiniz ki, bu zümrenin peyda olmasında hiç mi hiç, bizim, ahalinin ve siyasilerimizin kabahati yok!..

Var..

Çünkü; toplum olarak “inancımızı ve merhametimizi” kaybetmemiş olsaydık; hal-i durum olmaz ve yaşanılmazdı?!…

***

ASAL’A GÖRE

Asal araştırma şirketine göre, Türkiye’nin en önemli sorunlarının sıralaması şöyle…

• Ekonomi:%67.2