YERLİ MUHALEFET!…

Ne yazık ki, "yok" denilecek kadar az; "yerli muhalefet" anlayışı.. Mevcudiyetin ekseriyeti "güdümlü…" Ve tabi ki, dış orjinli.. Yani, batı, batıl, ayrılıkçı ve Amerikancı bir anlayışın "benimsenildiği" bir süreci yaşıyor ve yaşatıyor, muhalefet!…

***

Şöyle ki… Bir tarafta, Okyanus ötesi FETÖ.. Bir tarafta, Amerika'nın yeni yönetimi, Biden.. Bir tarafta, Avrupa.. Ki Fransa başı çekiyor.. Beri yanda, "Kürtlerin" akan kanı üzerinde, varlık gösteren örgütler..  Beri tarafta; bu yapılara bel bağlayan, medet uman, emir ve komutlarıyla kalkıp oturan içteki oluşumlar…

***

Hepsi bilaistisna; "Yerli ve Milli" olabilmenin karşıtı olarak, faaliyet gösteriyor.. Tabanları, fikirleri, ilkeleri birbiriyle "zıt olsa da…" Ve tarih sürecinde; "vahim şekilde" birbirlerinden haset eden, kanlı-bıçaklı olanlar dahil… İnkar ve asimilasyonla; "ötekileştiren" anlayışın, savunucuları olmalarına rağmen!…

***

Yine de görünüyor ki, beş benzemez misali; "bir araya" gelip, enva-i kumpaslar ihdas ediyorlar.. Hedefleri, ülke yönetimi, iktidar olmak, ya da demokrasiyi, insan haklarını, özgürlükleri, hak, hukuk ve adalet nizamını oluşturma gayreti değil.. Tamamen; "vesayet" üretici, bir vekalet siyasetine mahkum hali ikmale nasıl getirebiliriz faaliyeti içerisindeler..

***

Bakınız!.. Cumhurbaşkanı Erdoğan Dünya Kadınlar Gününde, şöyle bir ifade kullandı.. Dedi ki, 2023'teki "Seçimler", ülkenin ve milletin "kader seçimi" olacak.. El hak, yerli yerinde bir ifade.. Ki öyledir de.. Ancak bu ifadeye ek olarak şöyle bir cümle kurdu.. “Bu seçim, Yerli ve Milli bir muhalefetin de doğuşunun müjdecisi olacak"…

***

Her ne kadar kerameti kendinden menkul troller, bu ifadeden; "İktidar seçimi kaybedeceğini gördü" diyerek, yorumladıysa da.. "Muhalefet" iktidar olacak gibisinden, laf üretiyorsa da!.. Hakikat öyle mi, derseniz?. Hiç ama hiç de gerçekçi değil…

***

Çünkü bugün mevcut muhalefetin içerisinde "yerli ve milli" olabilme anlayışının çatışması, hesap sorgulaması olduğu kadar; "ayrılmalar da" söz konusu… CHP'den kopanlar, İyi Parti'den kopanlar, HDP'den kopmamız gerekiyor diyenler..  Parti teşkilatlarındaki yönetim kadrosu kadar, parti tabanındaki "kırılma ve kopuşlar?"…

***

Bir bütünlük noktasında, "muhalefette" 2. bir blok oluştu.. İki kanatlı muhalefet.. Ki iktidara ve muhalefete karşı, 3'üncü bir blok olarak kendilerini ifade etmeye başlayan, bu cephenin ana argümanı nedir; "Yerli ve Milli olamayışımız…" Nitekim, İyi Parti'nin düştüğü hal-i durum, "bunu yüksek ses tonuyla" ifade ediyor…

***

Kısacası, yeni ve farklı bir muhalefet filizlenerek kendini, olgunlaştırma gayreti içerisinde; bir şeyler sonuçlandırabilirler mi?.. Bu noktada, "henüz işin başındalar deyip, pek sonuç değiştirici olmazlar.?" Ama, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifade ettiği gibi; 2023 sonrasında "mevcut muhalefet" hiç de "dış orjinli, batı güdümlü, celladına aşık" bir anlayışın, ürünü ve benimseyicisi olmayacak… Vaziyetten daha dürüst, şeffaf ve adil, yerli ve milli olacağına inanıyorum!… Sizce..

***

AKŞENER'İ EKARTE ETMEK Mİ?..

Ekrem İmamoğlu'un yaptığı paylaşımın yankısı, giderek büyüyor.. Ana, alev İyi Parti cephesinde.. Denir ya, İyi Parti'nin kazanı, Meral Akşener'in idare-i maslahatına rağmen, fena fokurduyor…

***

Vaziyete libas giydirme anlamında çok farklı modeller, biçiliyor.. Benden de, yaşananlara dair dikebileceğim, bir libas var.. Ama kimse, komplo teorisi ya da farklı bir mecraya taşımasın…

***

Şöyle ki!.. Malum, Cumhurbaşkanlığı rotasında, İmamoğlu ve Akşener, İnce'nin partiden ayrılmasıyla, "başa baş" görünen iki isim.. İkisi de; aday olmak istiyor..

Ki, İmamoğlu bir süredir Mansur Yavaş'ın öne geçen faaliyetleriyle, rahatsızlık gösterip, atak ve dikkatlerini üzerine çekme adına, hayli "valsler" yapıyor…

***

"Rakiplerini" ekarte edip, kendi "havuzlarında" girdap oluşturup, boğma faaliyeti açısından, İmamoğlu, Akşener'e hamle yaptı.. Nitekim bu hamle, İyi Partinin "iç dünyasını" dağıttı gibi..

***

Akşener parti yönetiminden, tabanından yükselen, Özdağ'ın da istifasıyla yaşanan kırılmaların dalgası ve girdabından, kurtulmanın, savaşını veriyor… "Partisini yönetemeyen, ülkeyi mi yönetecek", algısının körüklenmesi… Kısacası, İmamoğlu bir paylaşımla, "çok ama çok" detaylı bir planın ateşini fitilledi?..

***

O da şudur…

Ey muhalefet.. Ey Millet ittifakı..

Bay Kemal zaten, "aday olmayacak?"…

Akşener "ben adayım" diyor.. Ama, "zayıf bir karneye" sahip.. HDP benimsemiyor.. Onlar da HDP'yi benimsemiyor.. İki taraf birbirine oy vermeyecek… Büyük kayıp olur.. Ben aday olursam; sıkıntı pek olmaz!… Çünkü "HDP fobisi" olmayan biriyim ben!.. 

***

Ve biliyor ki, Akşener bu yolda, ekarte edilirse… Yani, HDP fobisi noktasında… Kala kala Kılıçdaroğlu kalıyor.. Ki, Bay Kemal de "geleneğini" bozacak değil; yumuşak bir geçişle İnce'ye dediği gibi "Ekrem gel buraya" diyecek.. Netice itibariyle, paylaşımdan çıkardığım, İmamoğlu ve ekibinin "düşüncesinin" deşifresi bu!...

 

***

SOSYAL MEDYA SİYASETİ!

Arkadaşlar bilgi notu olarak getirdiler; AK Parti'nin "Siyasi Tartışmalarda" sosyal medyanın etkisinin, ölçümüne yönelik anketi!.. Anket kapsayıcı.. Ve önceki gün, MYK toplantısında Cumhurbaşkanına sunulmuş…

Anketin verileri hayli ilginç sonuçlar gösteriyor.. Görünen o ki, önümüzdeki seçimlerin kaderini "sosyal medyadaki" tartışma ve yaratıcı olan "etkiler" belirleyecek…

***

Anket, 26 ilde 18 yaş ve üzeri 1512 vatandaşın katılımıyla gerçekleştirilmiş…

Bir sosyal medya anketi..

Ankete katılanların yüzde 25.1’i sosyal medyadaki siyasi tartışmalara nadiren, yüzde 6’sı sıklıkla, yüzde 68.9’u ise hiçbir zaman katılmadığını söyledi.

“Sosyal medya siyasetçileri daha iyi tanımamı sağlar” sorusuna ankete katılanların yüzde 36.6 “katılmıyorum” demiş…

Yüzde 32.4 “katılıyorum..”

Yüzde 14.9 “ne katılıyorum, ne katılmıyorum” yanıtını vermiş...

***

Ankete katılanların 45.1’i siyasi tartışmaları hiçbir zaman takip etmediğini söylüyor..

Yüzde 35.2’si nadiren derken…

Yüzde 19.7’si ise sıklıkla takip ettiğini belirtiyor..

Ankete katılanların yüzde 44’ü ise “Sosyal medya tartışmaları, ‘yüz yüze yapılan tartışmalardan daha ikna edicidir yorumuna katılıyor musunuz?” sorusuna “katılmıyorum” yanıtını vermiş..

***

Ankete katılanlardan yüzde 80’i “Sosyal medyada takip ettiğim fake hesapların siyasi paylaşımlarına güvenirim” sorusuna “katılmıyorum” yanıtı alınmış..

Bu hesapların yasaklanıp yasaklanmamasına ilişkin soruya katılımcıların yüzde 79.6’sı “yasaklanmalı” diyor..

***

“Sizce hangi siyasi parti sosyal medyada en güçlüdür” sorusuna gelen yanıt ise şöyle..

Yüzde 38.4 AK Parti,

Yüzde 16.9 CHP,

Yüzde 2.1’i MHP,

Yüzde 1.7’si de İYİ Parti..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Çektirilen acı havada asılı kalmaz, çektirenin başına düşer.