Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

AH Kİ, AH ELEKTRİK FATURASI!…

Ne ara bu kadar "vahşileşip" soyguncu oldunuz ya!.. "Özelleştirildiniz" diye, ahkam kesenleriniz çok oldu!!!.. Rekabet olacak, daha kaliteli hizmet gelecek!.. Daha düşük fatura, daha muntazam bir mekanizma işler umudu pompalayıp durdunuz!.. Ne hazin ki hepsi yerle yeksan, vaziyet "hayal mahsulü" birilerine milyarları peşkeş etme planı imiş!.. Hele ki, son 1.5 yıllık zaman dilimi içerisinde; "vatandaşa kesilen faturalar" en acımasız "kazıklama" işkencesinden, beter bir hale geldi; özelleştirmenin hikmeti!!!..

***

Feci, fecaat, akla ziyan bir serüven gibi işliyor bu enerji perekendesi!!!.. İnsan faturayı gördüğü zaman, binlerce voltluk "elektriğe" çarpılmış gibi!.. Faturalardaki rakamlar, iliğine kadar kurutuyor insanı!… Mevta bırakıyor.. Son iki haftadır, bu minvalde "inanılmaz" bir isyan var, tepki ve serzenişin haddi hesabı yok!.. Yüzlerce, hatta binlerce mesaj alıyorum!.. "Bir dokun, bin ah işit" misali, ahali "öfke seli" içerisinde dert yanıyor!… Ama kime dersin!...

***

Ekonomideki "istikrarsızlık", dolar kuru üzerinden yürütülen operasyonlar.. Marketlerin reyonundaki, "fahiş fiyatlar?".. Hayat pahalılığının oluşturduğu travmatik, yaşam!.. Mutfağın alev alev, yakıcı girilmez, aş pişmez, tencere-tava ocağa girmez, bir hal-i durum içerisinde!.. Doğalgaz, su ve elektrik faturalarındaki, "aleni ve gizli zammın" buluşmasıyla oluşan "fahiş faturalar" insanları "dertler deryasına" döndürdü!…

***

Okurumun ifadesiyle, "hükümeti elektrik faturaları çarpacak!.." Ne yazık ki, öyle görünüyor.. Nitekim, gelen mesajların içeriğindeki ifadelere bakar mısınız!… "Elektrik faturaları, cebimizi, maaşımızı, gelirimizi yakmıyor, artık ciğerimizi yakıyor, ciğerimizi!.. Bizim ciğerimizi yakanın ciğerini de biz yakarız" dercesine tepki veriyor, öfkesini kusuyor.. Özel şirkettir, dokunulmazdır, yandaştır, bilmem nedir diye kurulan cümlelerin sonları; "bu vurgun, bu soygun, bu söğüşleme, vatandaşı kazıklama bitsin artık" naralarıyla devam ediyor.

***

Önceki gün, Metin Güngör adlı bir işletmeci, "DEDAŞ'a veryansın" edip, üç tane faturasını sosyal medya üzerinden bana gönderdi.. Şok içinde, elektriğe çarpılmış gibi içindekileri döktürüyor gönderdiği faturaların dibine!.. Peş peşe, kesilmiş üç fatura…

Diyor ki..

11. Ay'daki faturam, 5 bin 238 lira..

12. Ay'daki faturam, 7 bin 540 lira..

Yeni yılın ilk faturası 21 Ocak 2022 tarihli faturam 17.294 lira..

***

İşyeri aynı, yakılan elektrik oranı aynı, ne ilave var ne de eksik bir durum!!.. Üç faturada böylesine "fahiş artışın" nedeni, anlattıkları gibi yüzde 6'lık, ya da yüzde 16'lık bir zam değil.. Bu tamamen, "soygundur, kazıklamaktır, ne kadar vurgun yaparsam yapayım, nasıl olsa hesap soran yok, dokunulmazım, yanımda kar kalıyor!…" Zaten itiraz etsen de nafile ki ödeme yapmazsan "elektriğin şalterini" indirilip, iflahını kesiyor!..

***

Elektrik soygunundan, fahiş faturalardan, DEDAŞ'ın özellikle bölgemizdeki "keyfiyetinden" şikayet edenlerin haddi hesabı yok!.. Önceki akşam, Araştırmacı-Yazar Mehmet Ali Altındağ'la birlikte, "Kainatta İnsanın Rolü" programında ülke meselelerini irdelerken, bu konuya da değindik.. İkinci bölümde, "Elektrikteki soygunu" tartıştık!.. Faturalarda ve DEDAŞ'ın özellikle Güneydoğu'daki mevcut hali, "Ak Parti iktidarını devirmede bir suikast planı gibi" işliyor kanaatinde birleştik…

***

Program süresi içerisinde, bizi izleyen insanlarımızdan inanılmaz bir "şikayet" yağmuruna tabi tutulduk.. Denir ya arayan arayana!.. Balıkesir, Siirt, Giresun, İzmir, Sakarya ve Diyarbakır.. Batman, Şanlıurfa… Erzurum.. Hakkari'den, Trabzon'dan aradılar.. Vaziyetin ortaya çıkardığı tablo; "millet çok ama çok, dertli, öfkeli ve tepkili şu elektrik, doğalgaz ve su faturalarındaki fahiş gizli mi, saklı mı, aleni mi, zamdan!.." Birer ay arayla, aynı eve üç misli "fatura gelir mi?"… Acayip bir hal!..

***

Ki, son bir haftadır kar yağışının "hayatı çok yönlü bir şekilde olumsuzca" etkilemesi!.. Karla mücadelede, yerel yönetimlerin "sınıfın da sınıfında" kalıp, ilgisiz, beceriksiz, keyfiyetsizlikleri!.. Yaşamı "felç etti, hayat dondu!.." İşte bu donmaya bir de, DEDAŞ'ın "ister tüket, ister tüketme" kazıklamalı elektrik sağlama fecaati, yine sahne aldı.. Çünkü, yüzlerce "yerleşim yeri karanlıkta, elektriksiz kaldı?"..

***

Tabi elektrikler olmayınca, doğal olarak çok katlı binalardaki "Doğalgaz sistemi de" devre dışı kaldı.. Jeneratörü olan, işi kurtardı.. Olmayan, donup kaldı.. Ki, jeneratörde, üç misli bir fatura.. İki fatura, DEDAŞ'ın saatinden geçtiği için, hem olmayan elektriğin, hem de kendi jeneratöründen çıkan akımın saatteki yansımasının, ödemesi.. Bir de, jeneratörü çalıştıran; mazotun parası!… Vatandaşın ağzından dökülen o şarkı; "Çile bülbülüm çile!.."

***

Ne yazık ki öyle!.. Ki önceki akşam Yenişehir ilçesine bağlı Ayşik mezrasından, şikayet telefonu aldık.. "İmdat çığlığı" atılıyor.. Mezrada, Üretime dayalı tesis var.. Çiftlik… Bir taraftan büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği.. Diğer yandan, süt, peynir, yoğurt üretimi!.. İki gündür elektrikler kesik olduğu için üretim yapılamıyor. Şikâyet üzerine haber merkezinden arkadaşlar gitti.. Yerinde görüntüleyip, tepkilerini kameraya aldı..

***

İşletme yetkilisi Mehmet Çakmak, yaşananlara isyan ederek, şöyle tepki veriyor.. "İki gündür elektrikler kesik. DEDAŞ yüzünden rezalet yaşıyoruz. Perişan olmuşuz. Bu çiftliğin günlük zararı en az 50 bin liradır. 2 ton süt elektrikler kesik olduğu için çöpe gitti. 150 bin liralık jeneratörümüz 2 gündür aralıksız çalıştığı için patladı. Burada çalışan onlarca işçi elektrikler kesik olduğu için çalışamıyor. Elektrik faturasını bir gün geciktirsen DEDAŞ ertesi gün bunu icraya veriyor. Üstelik arıza için DEDAŞ’a da ulaşamıyoruz, muhatap bulamıyoruz..."

***

Hep ifade etmişimdir!… Elektrikte, Doğalgazda, haberleşmede, ulaşımda; üretim ve dağıtım, işletme ile konum itibariyle "stratejik" bir öneme sahiptir.. Hiç ama hiçbir şekilde; "özelleştirilemez…" Özel firmalara, şirketlere "teslim edilip, bırakılamaz!.. Çünkü ülke ve millet olarak siz "hayati" öneme sahip stratejinizi "elinizden" inisiyatif noktasında alıp, başkasına teslim etmiş oluyorsunuz!…  Artık söz sahibi siz değilsiniz!.. El mahkum misali!..

***

Diyorum ki!.. "Elektrikte" inisiyatif yeniden, "Devletin" eline geçmesi lazım.. Türkiye Elektrik İdaresi "yeniden" faaliyete sokulmalı, hem üretimi, hem dağıtımı, hem de perakende satışını, "kendi eliyle" yürütmelidir.. Çünkü siz, elektriği üretiyorsunuz, getirip maliyeti ve karı hazineye aktarmanız gereken bütçeyi tüm stratejisiyle "Para baronlarına" teslim ediyorsunuz.. Vaziyet haksız ve hadsiz bir kazanç sağlamaya dönüyor!…

***

Tez elden, "elektrik faturalarındaki" hadsiz ve haksız kazanç sağlamaya, neşter!.. Özelleştirmenin "keyfiyetine" müdahale.. Stratejik öneme sahip; insanlarımızın da "hayatının bir parçası" olan, enerjiye de, ulaşıma da, haberleşmeye de "yeni bir kurumsal, devlet kimliği" kazandırılmalı!.. Kendi üretimimizin, patronu olmamız lazım.? Biz üretelim, birileri patronluk yapsın değil!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Kendi ışığına güvenen başkasının parlamasından rahatsızlık duymaz.

 


Bu Makale 3803 kere okunmuştur.