HAK YEMEK

Hak yemek sadece dini bir konu değil hayati bir konu. Günlük yaşantımızda hak yiyor muyuz?

Yooo haşa biz, asla yemeyiz. Hiç kimsenin hakkını yemedim diye nutuklar atarız.

Bal gibi de hepimiz yiyoruz hem de farkında olmadan, o kadar hızlı yaşıyoruz ki düşünmeye tartmaya vakit bulamıyoruz.

Aslında inanıyorum ki yeterince vaktimiz olsa düşünecek ve hak yememeye gayret edeceğiz.

Dışarıda 10 tane duruşma bekleyen dava ve davacılar varken odasında arkadaşlarıyla kahve içen hâkim dışarıda bekleyenlerin hakkını yemiş oluyor.

Kamu kuruluşunda çalışan memur, önünde bekleyen dosyaları yarın hallederim düşüncesiyle mesai süresi dolmadan çıkıp keyfine bakınca o dosya sahiplerinin hakkına girmiş oluyor.

Belki o kâğıt kürek rapor her ne ise aldıktan sonra toprağına ekebilecek veya ruhsatını alınca inşaatına başlayacak…

Hak yemek ince bir çizgi ama sistem öyle işliyor ya doğan mağduriyetlerin aslında hakları gasp etmek alanına girdiğini düşünemiyoruz.

Mülakata giren jüri üyesi taraflı davranınca ya da yanlış karar verince hak yemiş olmuyor mu?

Hele siyaset en çok hak yenen mercii… Öyle çetrefilli mevzular ki amaç hak yemek olmazsa bile çoğu zaman hak yeniyor.

Örneğin imar affı çıkarıyorsunuz amaç daha fazla insanı tapulu ev sahibi yapmak ama en ufak depremde pufff. Ölen herkesin günahı boynuna.

Kimi zaman yasa çıkarıyorsun ya da ekonomik uygulamalar yapıyorsun sonuçlarını öngöremiyorsun,

Birkaç kişi değil koca bir halk etkileniyor hooop tüm günahlar boynuna.

Sadece dini bakımdan günahtır, Allah’ın sopası tepene iner diye değil birilerini mağdur etmenin insanı vicdani olarak rahat bırakmaması gerekir.

Sigara, alkol içen her anne baba çocuklarının rızkından çalıyor ve dolasıyla hak yemiş oluyor.

Kaçak elektrik kullandığın zaman ödeyen insanların hakkına girmiş oluyorsun.

Kiracı olarak oturduğun evde, nasılsa benim evim değil diyerek hunharca kullanıyorsan yıkıp çizip döküyorsan ev sahibinin hakkını yemiş oluyorsun.

Alt katta oturan komşunu gürültünle rahatsız ediyorsan, komşunun haklarını gasp etmiş oluyorsun.

Kendi çekirdek ailenden sevgini gülüşünü esirgeyip arkadaş ve dostlarla kahkahalarla gülüyorsan kendi ailenin hakkını yemiş sayılıyorsun.

Ücretli olarak temizliğe gittiğin evde şurası da kalsın yoruldum deyip kaytardığın her metrekare de ev sahibinin hakkını yiyorsun.

Her ne için olursa olsun kuyrukta sıra bekleyen insanlar varsa bir şekilde kurnazlıkla sıranın önüne geçtiğin zaman arkadakilerin hakkını yemiş oluyorsun.

Yoğun veya ağır işte çalışan yahut uykusu gelen insanın boş yere vaktini almak bile hak yemektir.

Çevreyi kirletmek bizde sadece yanlış olarak algılanır oysa doğanın, havanın, oksijenin, çiçek böceğin dolayısıyla insanın hakkına girmektir.

Nerde bizde böyle ip gibi ince tefekkür.