Mağduriyetler giderilsin!

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi 28 Şubat sürecinde yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi için yetkililere çağrıda bulundu.

Mağduriyetler giderilsin!

Recep KAYA

DİYARBAKIR-Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Diyarbakır Şubesi tarafından Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesi AZC plaza önünde yapılan basın açıklamasıyla 28 Şubat Post modern darbesi kınanarak bu süreçte yaşanan mağduriyetlere dikkat çekildi ve bu mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

Ofis AZC Plaza önünde yapılan basın açıklamasını, Özgür-Der Diyarbakır Şubesi adına Yönetim Kurulu Üyesi Beran Işık okudu.  28 Şubatın militarist ve post modern bir darbe olduğunu ve bunu telin etmek için toplandıklarını belirten Işık, yaptığı açıklamada yapılan darbenin siyaset, medya, akademi ve sivil toplum alanında da destekçileri olduğuna vurgu yapıldı.

Işık, “İslami kimlik ve taleplere duydukları kini ve öfkeyi açık, sistematik bir militarist dayatma şeklinde dışa vuran bu kadroların halkı korkutma, sindirme ve istedikleri doğrultuda yönlendirme hesaplarının bir kere daha iflas etmiş olduğu ayan beyan ortaya çıkmış olması gayet sevindirici bir gelişme ve hamd etmeyi gerektiren bir sonuçtur.” dedi

“28 ŞUBAT DARBESİ GENİŞ BİR YELPAZE TARAFINDAN İCRA EDİLMİŞTİR”

Işık, 28 Şubat zorbalığının yargılanması düzleminde yaşanan iki temel çelişkinin ortaya çıktığını ve bu durumun görmezden gelinmemesi gerektiğinin de altını çizdi. Işık, “Öncellikle 28 Şubat yargılamalarının sadece darbenin askeri ayağı ile ve BÇG adlı yapılanma içinde yer almış isimlerle sınırlandırılmış olmasının ciddi bir zafiyet ve vahim bir yanlış olduğunun bir kere daha altını çiziyoruz. 28 Şubat adlı zorbalık, şüphesiz askerlerce planlanmış olmakla birlikte siyasetçilerden sermayeye, akademi dünyasından medyaya kadar geniş bir yelpazede görev almış kadrolarca icra edilmiştir. Ve daha fazla vakit geçirilmeden darbenin tüm resmi sivil aktörlerinden de hesap sorulmalıdır.” ifadelerini kullandı.

“MAĞDURİYETLERİN GİDERİLMEMESİ ÇELİŞKİDİR”

Ergenekon-Balyoz ve 28 Şubat davası sanıklarına isnat edilen suçlara bakıldığında çok ciddi hukuki garabetlerin ortaya çıktığını söyleyen Işık, 28 Şubat hukuksuzluğuna dair hukuk cephesine yansıyan çok daha vahim ve can yakıcı zulüm uygulamalarının mağdurlarının da yıllardır adeta unutulmaya terk edildiğinin unutulmaması gerektiğine vurgu yaptı. Işık, “Öyle ki, bir yandan darbeciler yargılanırken, diğer yandan darbe sürecinde karartılan hukuksuz yargılamalar neticesinde mahkûm ve mağdur edilenlere ilişkin olaraksa hala hiçbir düzenlemenin yapılmamış olması büyük bir çelişki ve tam bir tutarsızlıktır.” ifadelerini kullandı.

“MAĞDURLAR HALA CEZAEVLERİNDE YAŞIYOR”

28 Şubat sürecine İslami kişiliği ve kimliği suç sayıldığı için bu dahi 28 Şubat mağduru bir çok Müslümanın bu mağduriyetinin devam ettiğinin altını çizen Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hiç kuşkusuz bu süreçte pek çok kişinin haksız biçimde cezalandırılmış olması 28 Şubat darbecilerinin toplum da yol açtıkları çok boyutlu ve derin sorunlar arasında öne çıkan, hala kanayan bir yara konumundadır. Karanlık sürecin düşmanlaştırdığı İslami kimlikli kişilere yönelik takibat ve yargılamalar neticesinde verilen ağır cezalar nedeniyle hala pek çok kişi ya cezaevlerinde tutulmakta ya da ülke dışında yaşamak durumundadır. Hukuksuzluğun zirve noktasını teşkil eden ‘brifinglendirilmiş yargı' marifetiyle bu süreçte verilen akıl almaz kararlarla sayısız insanın aile ve yakınlarıyla birlikte maruz kaldıkları mağduriyet yıllardır sürmektedir.”

Kaynak: Diyarbakır Söz