Sur operasyonunda "okul ve ibadethane" hassasiyeti

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde PKK'ya yönelik 45 gündür operasyon yürüten güvenlik güçleri, okul, cami ve kilise ile diğer tarihi ve kültürel yapıların zarar görmemesi için büyük özen gösteriyor

Sur operasyonunda

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonları sürdüren güvenlik güçleri, okul ve ibadethaneler ile diğer tarihi ve kültürel yapıların zarar görmemesi için çalışmalarını titizlikle yürütüyor.

Sur'da 28 Kasım'da Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin hayatını kaybettiği, polis memurları Ahmet Çiftaslan ve Adem Erdur'un şehit edildiği saldırının ardından sokağa çıkma yasağı uygulamasının sürdüğü Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş mahallelerinin teröristlerden temizlenmesi, patlayıcı tuzakların imhası ve hendeklerin kapatılması için güvenlik güçlerince başlatılan operasyon sürüyor.

İlçede 45 gündür polis ve jandarma ekiplerinin hava destekli aralıksız sürdürdüğü operasyonlarla 6 mahallenin yüzde 65'i teröristlerden temizlendi. Patlayıcı tuzaklarından arındırılan çok sayıda hendek, Devlet Su İşleri ve Karayolları Genel Müdürlüklerine ait iş makineleri kullanılarak dolduruluyor.

82 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Sur'da saklandığı tahmin edilen 140 civarındaki teröristten 82'si 28 Kasım'dan bu yana yürütülen operasyonlarla etkisiz hale getirildi. Geriye kalan ve 20'si "dağ kadrosu"nda yer aldığı belirlenen teröristlere yönelik operasyonlar ise yoğunlaştırıldı. Sıkıştırılan örgüt mensuplarının kaçışını engellemek amacıyla 6 mahallenin çıkış noktalarındaki kontroller de artırıldı.

TESLİM OLMAK İSTEYENLERİ ENGELLİYORLAR

Operasyon sırasında bir süre önce güvenlik güçlerine teslim olan terör örgütü PKK'nın gençlik yapılanması YDG-H üyesi, kendisi gibi teslim olmak isteyen 8 kişinin bulunduğunu ancak "dağ kadrosu"ndan gelenlerin onları engellediğini söyledi.

HER YERE BOMBA YERLEŞTİRMİŞLER

Teröristlerin çoğunlukla kestikleri 2, 12, 24 ve 45 kilogramlık mutfak tüplerinin içerisine amonyum nitrat ve şeker karışımı kullanarak hazırladıkları patlayıcıları sokağa çıkma yasağının sürdüğü 6 mahalledeki 270 noktaya yerleştirdiği belirlendi.

Güvenlik güçlerinin geçişini engellemek için teröristler tarafından kazılan hendekler ile kurulan barikatların yanı sıra cadde ve sokaklarda mazgaldan rögara evlerden okul bahçelerine kadar her yere tuzaklanan el yapımı patlayıcılar imha ediliyor.

Dar sokaklarıyla labirenti andıran mahalleler, tonlarca el yapımı patlayıcının farklı bölgelere yerleştirildiği mahalleler adeta "mayın tarlasına" döndü. Bu bombalar nedeniyle operasyon güçlükle yürütülüyor.

OKULA 1,5 TON PATLAYICI YERLEŞTİRİLMİŞ

Operasyonu gerçekleştiren emniyet ve jandarma ekipleri, Fatih Paşa Mahallesi'ndeki Süleyman Nazif İlkokulu'na teröristlerce 1,5 ton el yapımı patlayıcı konulduğunu belirledi.Güvenlik güçleri, okula girişleri esnasında patlayıcıyı infilak ettirmeyi planlayan PKK'lı teröristlerin bu hain planını, okula girmeyerek boşa çıkardı.

OKUL ÖNÜNE MAYIN TUZAKLAMIŞLAR

Hasırlı Mahallesi'nde ise Mardinkapı İlkokulu/Ortaokulu'nu da hedef alan teröristler, kapısını kırarak girdikleri binayı "karargah" gibi kullanmıştı.Geçen ay operasyonlar sırasında okulun etrafını saran polis ekiplerince köşeye sıkıştırılan teröristler, binayı ateşe verip kaçmıştı. Teröristlerin saldırıları sonucu okul kullanılamaz hale gelmişti.Dabanoğlu Mahallesi'ndeki Yavuz Selim İlkokulu/Ortaokulu önüne de teröristlerce mayın tuzaklandığı ortaya çıkarıldı.

EVLERİ ATEŞE VERDİLER

Operasyonlar sırasında PKK'lı teröristlerin ailelerin boşalttıkları evlere de patlayıcı tuzakladığı tespit edildi. Buzdolabına, yatak altına, soba içine ve kapıların arkasına tuzaklanan çok sayıda bomba düzeneği, güvenlik güçlerince tespit edilerek imha edildi.

Teröristler, vatandaşların boşalttığı birçok evi ateşe verdi, saldırılar sonucu pek çok ev kullanılmaz hale geldi.

3 KATLI BİNAYI HAVAYA UÇURDULAR

Fatih Paşa Mahallesi'nde ayrıca teröristler, güvenlik güçlerinin iç kısma doğru ilerleyişini engellemek için Yıkık Kaya Sokağı'nın başındaki 3 katlı binaya yerleştirdikleri 1 tondan fazla patlayıcı infilak ettirdi. Yerle bir olan binanın enkazı, sokağı kapatması üzerine iş makinesi yardımıyla temizlendi.

"KOBANİ TAKTİĞİ" UYGULUYORLAR

Sur'daki teröristlerden bazılarının daha önce Ayn el Arap'ta (Kobani) terör örgütünün Suriye'deki uzantısı PYD saflarında yer aldığı belirtildi. PKK'lı teröristler, bu bölgede DAEŞ mensupları ile girdikleri çatışmalarda kullandıkları yöntemleri, Sur'da da uyguluyor. Teröristler, evlerin duvarlarını yıkarak mevziler arasında geçiş yapıyor.

Teröristler, binaların dış cephelerinde açtıkları deliklerden güvenlik güçlerine kanas ve biksi marka uzun namlulu silahlarla ateş açıyor. Operasyonların sürdüğü mahallelerdeki birçok evde bu küçük delikler dikkati çekiyor.

Deliklerin çapını küçük tutan örgüt üyeleri, böylece merminin namludan çıktığı anda ortaya çıkan "namlu ağzı alevi"nin görülmesini engellemeyi amaçlıyor. Bu sayede yerlerinin güvenlik güçlerince tespit edilmesinin önüne geçmeyi hedefleyen teröristlerin bu taktiği Ayn el Arap'ta da kullandıkları belirtildi.

BİNLERCE AİLEYİ MAĞDUR ETTİLER

Terör örgütü PKK mensuplarının saldırılarının ardından can korkusuyla Sur'daki evlerini terk ederek başka ilçelerdeki akrabalarının yanına ya da kiraladıkları evlere sığınmak zorunda kalan binlerce aile, zor şartlarda yaşama tutunmaya çalışıyor.

Sur ilçesinde evleri dışında kalacak hiçbir yeri olmayan ve ikamet ettikleri yerden ayrılmak zorunda kalan 295 kişilik 77 aile, valilikçe çeşitli otellere yerleştirildi.

600'Ü AŞKIN ESNAF KEPENK İNDİRDİ

Diyarbakır'da "alışverişin merkezi" konumundaki Sur'daki esnaf, PKK'lı teröristlerin saldırıları sonucu büyük mağduriyet yaşıyor.

İlçede 600'ü aşkın esnaf kepenk indirmek zorunda kaldı, sokağa çıkma yasağının sona erdiği Gazi Caddesi'nde ise güvenlik endişesiyle az sayıda esnaf iş yerini açıyor. Buradaki esnaf, patlama ve silah sesleri eşliğinde satış yapmaya çalışıyor. Çatışmalar nedeniyle can güvenliğinden endişe duyan vatandaşlar, zorunlu ihtiyaçları dışında alışveriş için ilçeye gelmiyor.

MAĞDUR AİLELER VE ESNAFA DESTEK

Başbakanlık tarafından gönderilen ödenekle valilik, Sur ilçesinde PKK'lı teröristlerin baskıları sonucu evlerini terk etmek zorunda kalan 4 bin 665 aileye 1 milyon 857 bin, 603 esnafa da 1 milyon 753 bin 500 lira destekte bulundu. Vakıflar Genel Müdürlüğü de mağdur esnafın vakfa ait 650 iş yerine kira zammı yapmamayı kararlaştırdı.

SUR, KİLİSE, CAMİ İLE DİĞER TARİHİ YAPILAR DA ZARAR GÖRDÜ

UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedilen Diyarbakır Surları'nın bulunduğu tarihi ilçede teröristlerin saldırıları, surların yanı sıra aralarında kilise ve caminin de yer aldığı tarihi dokuya da büyük zarar veriyor.

Kentin ilk Osmanlı eseri 500 yıllık Fatih Paşa (Kurşunlu) Camii'ne yönelik 1 ay önce yapılan terör saldırısında çıkan yangında, caminin orijinal kapısı tamamen yandı, altın varaklı minberi de hasar gördü.

Bunun yanı sıra Hazreti Süleyman, Nasuh Paşa, Arap Şeyh ve Hasırlı Camisi, Dört Ayaklı Minare, Hacı Hamit, Ulu Cami ile Ermeni Katolik ve Ermeni Protestan Kilisesi'nde de zarar oluştu. Ermeni Katolik Kilisesi'nin kapısını kırıp içeri giren terör örgütü PKK mensupları, avize, duvar ve camlara zarar verdi. Kilisenin iç kısmı da büyük hasar gördü.

"KİLİSELERİ BOMBALAYIP SUÇU DEVLETE ATACAKLAR"

Emniyet yetkilileri, Yeni Kapı Sokağı'ndaki Dört Ayaklı Minare'nin de yıkılmasına yol açabilecek şekilde Tahir Elçi'nin vurulduğu yere el yapımı patlayıcı döşendiğini belirterek, "PKK, kiliseleri bombalayıp, suçu devlete atarak Avrupa'nın dikkatini Sur'a çekmek istiyor. Silvan ilçesinde hendek kazan örgüt mensupları, operasyon sonucunda ilçeden temizlendi. Sur da aynı şekilde temizlenecek" ifadelerini kullandı.

Terörist saldırıların sürdüğü mahallelerde başta okullar, Dört Ayaklı Minare, Ermeni Katolik ve Ermeni Protestan Kilisesi'nin yanı sıra Şeyh Mutahhar Camii'ne yaklaşık 100 metre mesafedeki Keldani Kilisesi (Mar Petyum) ile diğer tarihi ve kültür varlıkları da tehdit altında bulunuyor.

UNESCO TÜRKİYE MİLLİ KOMİSYONUNA DA İLETİLDİ

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı Yönetim Başkanlığının "Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı" hakkında UNESCO Türkiye Milli Komisyonuna illettiği raporda, Suriçi bölgesindeki özgün sokak dokusu ile Şeyh Mutahhar Camisi'ne ait Dört Ayaklı Minare, Fatih Paşa Camii, Surp Giragos Ermeni Kilisesi ve Paşa Hamamı gibi tarihi yapıların tahribata maruz kaldığı belirtildi.

PROTESTAN KİLİSESİNİN RUHANİ LİDERLERİ DİYARBAKIR'A GELDİ

Sur'daki saldırılardan endişe duyan Türkiye'deki 12 Protestan kilisesinin ruhani lideri, geçen hafta Diyarbakır'a geldi.

Kurtuluş Kiliseleri Baş Pastörü İhsan Özbek'in de aralarında bulunduğu 12 ruhani lider, Vali Hüseyin Aksoy'u ziyaret ederek Sur'daki gelişmeleri değerlendirdi.

"BARIŞIN GELMESİ İÇİN DUA EDİYORUZ"

Meryem Ana Kilisesi Papazı Yusuf Akbulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çözüm Süreci'nde sağlanan huzur ortamının ardından yeniden şiddet olaylarının başlamasının üzüntü yarattığını belirterek, "Büyük sıkıntıya neden olayların son bulmasını diliyoruz. Barışın gelmesi için dua ediyoruz. Huzur ortamında, mutlu şekilde yaşamak istiyoruz" diye konuştu.

"YIKIK HALDE GÖRMEK İSTEMİYORUM"

Meryem Ana Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Can Şakarel ise doğum yeri olan Sur'da son aylarda yaşanan gelişmelerden büyük üzüntü duyduğunu söyledi.

Eğitim aldığı okul ile çocukluğunda oynadığı dar sokakların yıkık halini televizyonda izlediğini aktaran Şakarel, "Hissettiğim üzüntüyü anlatamam. Televizyonda Sur ilçesinin o halini izleyince içim parçalanıyor" dedi.

Meryem Ana Kilisesi'nin Sur'da yer aldığını ancak sokağa çıkma yasağı uygulanan mahallelerin dışında bulunduğunu vurgulayan Şakarel, şöyle konuştu:

"Olayların yaşandığı mahallelere giriş olmadığı için oradaki kiliselerde hasar olup olmadığını bilmiyoruz. Yaşananlar bizleri çok üzüyor. İstanbul'da yaşamama rağmen her ay düzenli olarak Diyarbakır ve Sur ilçesini ziyarete giderdim. Yaşanan olaylar dolayısıyla 6 aydır Diyarbakır'a gitmiyorum. Tarihi varlıkların yer aldığı Sur ilçesini yıkık halde görmek istemiyorum. Bu nedenle uzun bir süre daha Diyarbakır'a gitmeyeceğim."

Kaynak: Diyarbakır Söz