Taşlarımız çalınmasın!

Hendek olaylarında zarar gören tarihi evinin taşları çalınmasın diye nöbet tutuyor

Taşlarımız çalınmasın!

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2015 yılında yaşanan hendek ve barikat olaylarında Mehmet Abiş’in (62) zarar gören tescilli tarihi evi, definecilerin talanına uğradı, taşları ise çalındı. Olaylarda bitişikteki 2 evi de yıkılan Abiş, tarihi evi daha fazla zarar görmesin diye çocuklarıyla birlikte nöbet tutmaya başladı.
Sur ilçesinde 2015’te PKK'lı teröristlerin kazdığı hendek ve kurdukları barikatlar nedeniyle başlatılan operasyonlarda çıkan çatışmalarda cami, kilise ve birçok tarihi mekanın yanı sıra 1100 ev kullanılamaz hale getirdi. Binlerce insan yerinden oldu. O dönem Sur ilçesinde Hasırlı Mahallesi’nde yaşayan ve avluları bitişik olan 3 evi ve bir çay bahçesi bulunan Mehmet Abiş de ailesiyle birlikte yerinden olanlar arasında. 2 evi ve çay bahçesi yıkılan ve tescilli tarihi evi de zarar gören Mehmet Abiş, şimdi Sur ilçesi Dağkapı semtinde oturuyor. Abiş, tescilli yapı olduğu için tadilat yapamadığı evinde, 2 yıl önce taşlarının çalınması ve zaman zaman definecilerin talanına uğraması nedeniyle nöbet tutmaya başladı.
’ÇATIŞMALARIN ARASINDA KALDIK’
Hendek olaylarından önce hiç kimseden zarar görmediğini, olaylardan sonra ise bütün servetini kaybettiğini söyleyen Abiş, “3 tane evim, çay bahçem içerisinde 19 yıldır beslediğim 62 tane dikili ağacım vardı. Olaylardan sonra dışarıda kaldık. 24 gün bomba ve çatışmaların arasında kaldık” dedi.
2 yıl önce evinin taşlarının çalındığını belirten Mehmet Abiş, “Kamyonlarca evimin taşları gitti. Evime zarar vermemeleri ve altın bahanesiyle yıkmamaları için 2 yıldır taşların ve evimin nöbetini tutuyorum. Temelden çıkan taşları kepçeyle topladık. Bunları götürmesinler diye el arabasıyla toplayarak bir yere bırakıyorum” diye konuştu.
‘KORKSAYDIM 59 YILDIR BURADA YAŞAMAZDIM’
Abiş, 3’ü evli, 7 çocuğu ve 18 torunu olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“Bu evin arkasında 2 tane yeni evim vardı. Birini 1994’te, diğerini ise 2008’te yaptım. Birini hanımıma yaparak tapusunu da onun adına yaptırmıştım. Rahat bir şekilde o evlerde kalamadan yıkıldılar. Evimin her tarafında roket ve mermi izleri var. Dışarıdan sıkıyorlardı. O zaman evin ön tarafında yüzleri kapalı 4 kişi oturuyordu. Evimi neden tarıyorsunuz, diye sordum. Bana ‘amca biz hedefe sıkıyoruz’ dediler. 2’inci gece yine sıktılar. Çıktığımda duvarın arkasından bir tanesi diğerlerini çağırarak ‘gelin, gelin bu adam korkmuyor’ dedi. Korksaydım 59 yıldır burada yaşamazdım.”

Kaynak: Diyarbakır Söz