Ayıptan kurtulmalıyız

ÇÖZÜM-DER Başkanı Ezgin, referandum sürecini değerlendirirken, parlamenter sistemin ucube bir sistem haline geldiğini ifade iddia ederek, "Türkiye artık bu ayıptan kurtulmalıdır" dedi.

Ayıptan kurtulmalıyız

Çözüm İçin Sivil İnisiyatif Derneği (ÇÖZÜM-DER) Genel Başkanı Avukat Ercan Ezgin, Söz Haber'e referandum sürecini değerlendirdi. Ezgin, parlamenter sisteminin ucube bir sistem haline geldiğini ifade ederek, "Türkiye artık bu ayıptan kurtulmalıdır" dedi.

PARLAMENTER SİSTEM UCUBE KALIYOR

Koalisyonlu hükümetler dönemine dikkat çeken, Türkiye'nin yıllar yılıdır ekonomi, siyasi ve sosyal krizlerle boğuştuğunu belirten Av. Sezgin, 18 Maddelik Anayasa Değişikliği paketine "evet" diyerek şöyle konuştu.

“Şuanda anayasada geçen parlamenter sistem hükümet sistemi ucube bir sistem, klasik parlamenter sistem olarak ta aslında tanımlayamıyoruz. Çünkü klasik parlamenter sistemde yürütme, yasama birbirinden normal de sert bir biçim de ayrılmış olması lazım. Ancak şuanda gördüğümüz üzere yürütme, yasamanın üzerinde bütün dönemlerde hâkim olmuştur yani. Meclis yasa yapma faaliyetlerini milletvekillerinin kanun teklifinden ziyade, hükümetten gelen kanun tasarıları ile ancak faaliyete sokabiliyor kanun çıkarabiliyor.

MİLLETVEKİLLERİNİN SEÇİM ŞEKLİ

Milletvekili seçim şeklini hepimiz zaten biliyoruz, bütün milletvekili listeleri parti genel başkanlarının inisiyatifi ile belirlenen bir durum yani yürütme yasama birbirine girmiş ucube bir sistem ile karşı karşıyayız. Türkiye bugüne kadar bu sistemde özellikle koalisyonlu dönemlerde çok büyük sıkıntılar çekti krizler gördü. Ekonomi, siyasi, sosyal krizler gördü. Cumhurbaşkanları seçilemedi, milletvekili transferleri gördük, ahlaksız pazarlıklar gördük yani artık Türkiye bu ayıplardan kurtulmalıdır.

BÜYÜK BİR AYIPTAN KURTULUYORUZ

Tabi bu ayıptan kurtulurken, şuanda mevcut olan sistemde hani rejim değişikliği gibi deklare ediliyor, efendim tek adamcılık, tek parti devleti şeklinde bir iddia ortaya atılıyor biz bunlara katılmıyoruz. Çünkü dediğimiz gibi rejim değişmiyor sadece hükümet sistemi değişiyor bakın bu teknik bir konudur hükümet sistemi, devlet sistemi devlet sistemlerinde monarşi, Cumhuriyet, krallık gibi sistemlerdir ama hükümet sistemi, parlamenter sistem meclis hükümeti sistemi başkanlık sistemi gibi sistemlerdir.

REJİM DEĞİŞİKLİĞİ İDDİALARI YALAN

Rejim değişikliğine gidildiği yönündeki iddiaları sert bir dille eleştiren Çözüm Der Genel Başkanı Ezgin, değişenin hükümet sistemi olduğunu belirterek, demokratik ve siyasi standartların artık yükselmesi gerektiğini söyledi. Ezgin sözlerini şöyle sürdürdü.

"Şuanda ki değişiklik rejim değişikliği değil hükümet sistemi değişikliğidir. Hükümet sistemi de değişirken tabi eski 1930’lardan 1950’lere kadar olan tek partili dönem gibi değil, şuanda birden çok parti açık faaliyette seçime girecek. Burada ki dengeyi de denetlemeyi de bütün kararları mekanizmayı çalıştıracak olan en büyük güç neresidir? Halktır. 5 Yılda bir seçimler olacak en fazla başkan yani Cumhurbaşkanı 2 defa seçilecek ve güvenoyunu da halktan alacak. Ha bir de şöyle bir iddia var, efendim meclisi fes etme yetkisi var Cumhurbaşkanın da bu tek başına çok tehlikeli bir yetkidir.

CUMHURBAŞKANI KENDİNİ FESH EDEBİLİR

Bakın fes etme yetkisi aslında değil bu beraber birlikte seçimlerin yenilenmesi yetkisidir, Cumhurbaşkanı meclisi fes ettiğinde kendisini de fes etmiş oluyor, bu fesih yetkisini eğer kaos, kriz, kargaşa durumunu ortadan kaldırmak niyetiyle değil de, yani bir tıkanıklığı çözme niyeti ile değil son çare olarak yapmıyor ise bu hakkı kötüye kullanıyor ise o zaten nereye gidiyor o zaman sandığa gidecekler. Sandık ta da biz bu halkın, sağduyusuna güvenmek zorundayız, bu halk artık eski halk değildir. Demokratik ve siyasi standartları çok yüksek bir halktır, eğer Cumhurbaşkanı bu yetkisini kötüye kullanırsa muhakkak ki sandıkta da gereken dersi bu halk verecektir 7 Haziranda da gördük, 1 Kasımda da arada ki farkı çok iyi gördük o yüzden halka güvenmek lazım.

ÇUKUR VE BARİKAT SİYASETİ

Hendek ve Barikat siyasetine de değinen Ezgin, Kürtlere son yüzyılda yaşatılan en büyük acı olduğunu belirterek, HDP'nin halktan aldığı desteği doğru siyasette kullanmadığını iddia etti. Ezgin şöyle dedi;  Özellikle 15 Temmuzdan sonra bölge de güçlü lider güçlü yönetim olgusunun ortaya çıkmasıyla insanlar gerçekten güçlü liderin geçmiş zamanlarda darbelerde olduğu gibi şapkasını alıp kaçmama gerçeğini görünce sımsıkı sarılıyorlar. En az 10 puan bir başkanlığa destek oluştu bölge de 15 Temmuzdan sonra, hendek ve barikat çukur siyasetinin 100 yıllık Kürtlere son yüzyılda yaşattığı en büyük bu acı Ekonomik, siyasi sosyal travmadan sonra HDP’ den büyük oranda kopuşlar başladı duygusal anlamda siyasi anlamda. Kopuşlar başladı. Duygusal anlamda siyasal anlamda kızgınlıklar başladı tabi bu kızgınlıklar ve duygusal kopuşlar ne kadarı Ak partiye yansıdı daha doğrusu Ak partiden ziyade cumhurbaşkanı Erdoğan insani İslami vicdani kimliğine doğru yansımış gibi görünüyor.

PSİKOLOJİK BİR ÜSTÜNLÜK SÖZ KONUSU

Tabi şimdilik bu psikolojik üstünlüğü bölgede kaybettirebilecek hatalar da provokasyonlara da devletin başta cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da mahal ve imkân vermemesi lazım bu referandum sürecinde. Şimdi Türkiye geneli tahminler şu an için yüzde elli ile yüzde 62 arasında gidip gelmekte ortalama tahmin yüzde 55. Bölgemizde özellikle doğu ve güneydoğu Kürt illerinde daha doğrusu Kürtlerin daha yoğunluklu olduğu illerde Diyarbakır da aynı şekilde yüzde 40 42 civarında oy bekleniyor. Tabi bu eğer bölgeye gerçekten hani böyle Kürtlerin siyasi talepleri ile ilgili halende çözüm bekleyen vatandaşlık tanımıyla ilgili, Türkçe ile anadille ilgili veya diğer kültürler ile ilgili atılacak olan adımlar en ufak jestler bile bölgede büyük bir umut yaratacaktır. Bu oran doğu ve güneydoğudaki evet destek oranını yüzde elliye kadar çıkaracaktır.                                           

Kaynak: Diyarbakır Söz