Başbakan: 'Maskelerini tek tek düşürmeye devam edeceğiz'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na samimi bir tavsiyede bulunduğunu belirterek, ''Sen en iyisi bu büyük proje meselesine hiç girme. Zira bizim büyük projelerimiz, Kılıçdaroğlu'nun bırakın aklına, hayallerine, havsalasına dahi sığmaz'' dedi.

Başbakan: 'Maskelerini tek tek düşürmeye devam edeceğiz'

Erdoğan, Türk Telekom Arena Stadı'nda düzenlenen partisinin 4. İstanbul Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, bugün İstanbul'da 65. il kongresinin gerçekleştirildiğini ve temmuz ortasında 81 ili tamamlayarak büyük kongreye hazırlanmayı planladıklarını aktardı.

Şu anda AK Parti üye sayısının 6,5 milyonu aştığını söyleyen Erdoğan, sadece kadın kollarının 2 milyon 600 bin, gençlik kollarının 900 bin üyesi bulunduğunu, gençlik kollarının üye sayısının azlığının, 29 yaşını bitirenin hemen üst kademeye terfi etmesinden kaynaklandığını kaydetti.

İstanbul teşkilatlarının yerel seçimde de Türkiye'ye örnek teşkil edeceğini dile getiren Erdoğan, kapı kapı dolaşarak, hakkı ve hakikati anlatacaklarını vurguladı.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''CHP Genel Başkanı, hafta içinde, bizim İstanbul için büyük projelerimizden, çılgın projelerimizden bahsetmiş. Eleştirmiş. Hakkıdır. Bir kere, CHP Genel Başkanı'na samimi bir tavsiyede bulunuyorum. Sen en iyisi bu büyük proje meselelerine girme. Zira, bizim büyük projelerimiz, Kılıçdaroğlu'nun bırakın aklına, hayallerine, havsalasına dahi sığmaz. İstanbul'da CHP'nin hayal dahi edemeyeceklerini, biz gerçeğe dönüştürdük, dönüştürmeye de devam ediyoruz. CHP Genel Başkanı'nın hayalinde, İstanbul'da bir Kağıttepe diye semt var. Ben diyorum ki, sayın Kılıçdaroğlu önce sen git Kağıttepe'yi bir bul. Kağıttepe'yi bulduktan sonra orayı şöyle bir imar ediver. Nerede o Kağıttepe ise. Eğer bulamıyorsan, diyecek bir şeyim yok ama bulursan biz de sana yardımcı oluruz. Adayı olduğu ilçeyi bulmakta zorlanan bir siyasetçi... Biz İstanbul için proje üretmeye, bunları da gerçeğe dönüştürmeye devam ediyoruz.''

İstanbul için, 12 Haziran öncesi açıkladıkları büyük projelere yönelik çalışmaları başlattıklarını kaydeden Erdoğan, bunların hemen kazmayla, kürekle, iş makinesiyle başlatılamayacağını, hazırlık safhaları, etütleri, fizibiliteleri, etki analizleri gerektirdiğini vurguladı.

Erdoğan, projelerin hazırlık safhalarının ilerlediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Kanalistanbul devam ediyor ve inşallah bu yıl içerisinde onun adımını atıyoruz. 'Adalar', 'İstanbul'a 2 Şehir' dedik. Avrupa yakasında, Anadolu yakasında... Projelerimizin hazırlık çalışmaları devam ediyor. İstanbul İkitelli'de Şehir Hastanesi demiştik, Şehir Hastanesi'nin nihai teklifleri alındı, çalışmaları, değerlendirmeler devam ediyor. Sahibi belli olacak ve temeli atılacak. İstanbul Sancaktepe Şehir Hastanesi demiştik. Milli Savunma Bakanlığı kullanımında olan arazinin Sağlık Bakanlığı'na tahsisi tamamlandıktan sonra onun da çalışması başlıyor. Taksim Meydan Projesi demiştik. Bu projenin 1. etabının ihale işlemleri devam ediyor. Ağustos ayında işe başlayacak, inşallah projesini, yani yazım çizim işini 8 ayda tamamlayacağız. Taksim Meydan Projesi sırasında yoğun trafiği aksatmamak için gerekli trafik sirkülasyon planları hazırlandı.''

-Büyük projeler-

Başbakan Erdoğan, Marmaray Projesi'ne de değinerek, proje kapsamında Asya ve Avrupa yakalarında 40 adet istasyon inşa ettiklerini, 76 kilometre uzunluğundaki hattın, 14 kilometresinin yer altında, bunun da bir bölümünün denizin altında inşa edildiğini, tek yönde saatte 75 bin yolcu taşınacağını, her 2 dakikada bir trenin bu hatlar üzerinde hareket edebileceğini, proje tamamlandığında Üsküdar-Sirkeci arasının 4 dakikada, Gebze-Halkalı arasının 105 dakikada alınabileceğini, şu anda şehir içi ulaşımda yüzde 8 paya sahip raylı sistemin oranının yüzde 28'e yükseleceğini anlattı.

İstanbul Boğazı Karayolu Boğaz Tüp Geçiş Projesi inşaatının devam ettiğini ve projenin tek tünelden çift kat, 2 gidiş - 2 geliş olarak yürütüldüğünü kaydeden Erdoğan, Halkalı-Kapıkule arasındaki yeni demiryolu inşaatının da devam ettiğini belirtti.

Erdoğan, ''Bu projenin yapılması ile batıda Kapıkule'den başlayan güzergah, doğu yönüne doğru mevcut İstanbul-Ankara-Sivas-Erzincan-Erzurum-Kars üzerinden Kars-Tiflis hattının yapılması ile Tiflis'e ve oradan da mevcut demiryolu ile Bakü'ye ulaşacak. Halkalı-Bulgaristan Hududu Demiryolu Etüt Proje ve Mühendislik Hizmetleri işi 2009 yılında tamamlandı. İstanbul-Tekirdağ-Kırklareli ve Edirne arasında 230 kilometre uzunluğundaki hattın yapım ihalesinin önümüzde dönemde yapılmasını planlıyoruz'' diye konuştu.

-Devam eden ulaşım projeleri-

Sincan-Çayırhan-İstanbul Demiryolu Etüt Projesi'nin aynı şekilde devam ettiğini, Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanlarına demiryolu bağlantılarının etüt çalışmalarının geçen yıl tamamlandığını ve yapım ihalesinin bu yıl içinde gerçekleştirilmesini hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, İstanbul'a bölgesel üçüncü havalimanı için de yeri belirlediklerini ve Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Demiryolu Projesi'nin 2013 yılı sonunda bitmesini beklediklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan, büyükşehir belediyesiyle, ilçe ve belde belediyeleriyle, kamu yatırımlarıyla İstanbul'u değiştirmeye, dönüştürmeye, tarihle bugünü, mimariyle yeşili, insanı buluşturmaya devam ettiklerini belirtti.

4. Etap Avcılar-Beylikdüzü Metrobüs Hattı'nın 2 ay içinde eksiklerinin biteceğini söyleyen Erdoğan, sürmekte olan ulaşım projelerine ilişkin olarak şu bilgileri aktardı:

''Maliyeti 1 milyar 600 milyon dolar olan Kadıköy-Kartal Metro Hattı'nda test sürüşleri devam ediyor. İstasyonların imalatları tamamlanmak üzere. Temmuz ayı içinde, emniyet güvenlik testlerinin bitmesinin ardından, inşallah bu hatta yolcu taşımaya başlayacağız. Otogar-Bağcılar/Başakşehir-Olimpiyatköy Metrosu'nu da 1 milyar 472 milyon dolara inşa ediyoruz. Üsküdar-Ümraniye-Çekmeköy-Sancaktepe Metrosu'nun ihalesini geçtiğimiz yıl yaptık, işe başlandı. Haliç Metro Geçiş Köprüsü'nün de inşaatı sürüyor. 480 metresi deniz üzerinde olmak üzere, yaklaşık 1 kilometre uzunluğa sahip bu köprüyü de önümüzdeki yılın ikinci yarısında tamamlamayı hedefliyoruz. İnşallah, yerel seçimlere, bu büyük projeleri belli bir aşamaya getirerek, bir kısmını da bitirmek suretiyle gireceğiz.''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Uludere istismarıyla, kardeşliğimizin yıpratılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Kardeşliğin, birliğin, beraberliğin düşmanlarına, Türkiye'nin hasımlarına asla ama asla fırsat vermeyeceğiz. Burada tekrar ediyorum. Demokrasiden, demokratikleşmeden, reformlardan, yatırımlardan asla taviz yok. Aynı şekilde, terörle kararlı şekilde mücadeleden asla taviz yok'' dedi.

Erdoğan, 4. İstanbul Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, askerin de polisin de hem çok büyük bir gerilim, hem de çok büyük bir dikkatle işlerini yaptıklarını anlatarak, şöyle dedi:

''Cuma günü, jandarma, trafik kontrolünden kaçan araca silahlı müdahalede bulunmadı, bulunamadı. Bakın, bu gerilimi, bu dikkati herkes görmeli, herkes anlamalı. CHP Genel Başkanı, dün, 'o araç o kadar mesafeyi nasıl gitti?' diye soruyor. Hadi o Kemal Kılıçdaroğlu, aklına ne gelirse söylüyor. Akşam bir başka söylüyor, sabah bir başka söylüyor. Ama bu ülkede, sorumluluk sahibi olanların, akıl, vicdan, izan sahibi olanların, bin düşünüp, bir söylemesi gerekiyor.

Eğer o gün jandarma, araca silahlı müdahale etse, aracın içinden siviller çıksa bir felaket olacaktı. Ama eğer, jandarma o aracı takip etmese, o aracı kovalamasa, o zaman da belki bir büyük şehrimizde daha büyük bir felaket yaşanacaktı. Araçta siviller öldürülse, istismarcılar ayağa kalkacak, güvenlik güçlerine var güçleriyle saldıracaklardı. Hantepe'de, Gediktepe'de olduğu gibi. Nasıl orada saldırdılar biliyorsunuz. 'Niye katırları vurmadınız?' dediler, 'Niye seyrettiniz?' dediler. Diyenler işte şu anda farklı yazarlar farklı konuşanlardır. Allah korusun, büyük şehirde bir canlı bomba eylemi olsa, herkes susacak, bazı kendini bilmez BDP'liler de çıkacak, 'savaşta böyle şeyler olur' diyeceklerdi.''

Bunu şu anda BDP'li milletvekillerinin dediğini ifade eden Erdoğan, ''Uludere konusunda, kendini bilmez, terbiye yoksunu, edep yoksunu, güya isminin başında da milletvekili sıfatı olan biri çıkıyor, hem de Meclis çatısı altında, çok çok af edersiniz, 'O emri hangi hayvan verdi?' diyor. Sen, eğer insaniyetten sukut etmiş birilerini görmek istiyorsan, Uludere sonrasında zil takıp basın toplantısı düzenleyen, kahkahalar atan arkadaşlarına bak, orada görürsün onları'' şeklinde konuştu.

Erdoğan, şunları dile getirdi:

''Ben bunlara, bunların kullandığı sıfatla karşılık vermeyeceğim. Ben bunlara, kendilerine çok ama çok yakışan bir sıfatla karşılık vereceğim. Çok da ağır konuşacağım. 'O emri hangi hayvan verdi?' diyenler, Uludere olayında, olayın hemen arkasından zil takıp oynayanlar, 'dağdakiler inmesin' diyenler, 'savaşta olur böyle şeyler' diyenler, bu sıfata dahi layık olmayanlar nekrofillerdir. Yani ölü sevicilerdir. Bu kadar ağır konuşuyorum.

Çünkü bunlar, sadece ve sadece ölüler üzerinden siyaset yürütürler, ölüm olmasa, bunlar siyaset üretemezler. Bakın bir de akbabalar var. Medyada, ölüler üzerinden kampanya yürütenler var. Partiler arasında, acı ölümler üzerinden siyaset yürütenler var.

On yıllardır, demokrasiye müdahale edenlere, kendi alanı dışına çıkanlara çanak tutanlar, bugün kalkmış, bu ülkenin şerefli askerlerine dil uzatıyorlar. Ya siz kimsiniz? Siz, daha düne kadar, birileri karşısında hazırola geçip, selam çakıp, aldığınız emir doğrultusunda köşe yazısı yazıyordunuz. Daha düne kadar, üniformalılar sizi arayıp, yazdıklarınızdan, söylediklerinizden dolayı sizi azarlıyordu. Bunları bu tasmalarından kurtaran biz olduk. Ama bunların boynundaki tasma dün ulusaldı, bugün terfi ettiler, uluslararası tasmaları boyunlarına taktılar.''

Başbakan Erdoğan, salı günü Uludere konusuna tekrar gireceğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

''Salı günü inşallah bu Uludere konusuna tekrar girecek, grubumuzla bu meseleyi paylaşacak ve ardından da meseleyi artık yargıya bırakacağız. Ama, bu meseleyi istismar edenlerin, bu meseleden rant devşirmeye çalışanların da maskelerini tek tek düşürmeye devam edeceğiz.

Bakın buradan, Uludereli, Şırnaklı kardeşlerime sesleniyorum. Buradan, bütün Kürt kökenli kardeşlerime sesleniyorum. Buradan, tüm Türkiye'ye, dünyaya sesleniyorum. Biz sizinle, biz milletimizle aracısız konuşuruz. Biz, birbirimizin dilini anlarız. İstismarcılara kulak vermeyin, Uludere üzerinden, ölüm, kan, gözyaşı üzerinden siyaset yapanlara kulak vermeyin.''

9,5 yıldır gönül diliyle konuştuklarını, bundan sonra da gönül diliyle konuşacaklarını, Türkiye'de yaşayanların arasına nifak sokmayacaklarını, yanlarına fitne, fesadı yaklaştırmayacaklarını belirten Başbakan Erdoğan, ''Uludere istismarıyla, kardeşliğimizin yıpratılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Kardeşliğin, birliğin, beraberliğin düşmanlarına, Türkiye'nin hasımlarına asla ama asla fırsat vermeyeceğiz. Burada tekrar ediyorum. Demokrasiden, demokratikleşmeden, reformlardan, yatırımlardan asla taviz yok. Aynı şekilde, terörle kararlı şekilde mücadeleden asla taviz yok'' diye konuştu.

''Pınarbaşı'nda şehit olan kardeşimizi buradan bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Allah rahmet etsin, mekanı cennet olsun diyorum. Ailesine, milletimize baş sağlığı diliyorum. Yaralılarımıza Rabbımdan şifa diliyorum'' diye konuşan Erdoğan, Uludere'de ölenleri de buradan bir kez daha rahmetle yad ettiğini kaydetti.

Erdoğan, sınırda nöbet tutan, operasyonlarda vatanı için göğsünü siper eden güvenlik güçlerimize Allah'tan sabır, güç, cesaret niyaz ediyorum. Allah onların yar ve yardımcıları olsun diyorum'' dedi.

Konuşmasında anlatılacak çok şey olan eğitim, sağlık, adalet, emniyet, tarım gibi konulara giremeyeceğini kaydeden Erdoğan, ''Ama ben sizlerden bir şey istiyorum. Durmayacağız. Kapı kapı dolaşacağız. İlçe teşkilatlarımız, belde teşkilatlarımız, kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla ev ev ziyaretler yapacağız. Yüz yüze anlatacağız. Çünkü biliyorum halkımın büyük bir çoğunluğu yaptıklarımızı bilmiyor. Onlara bunları ulaştıralım, anlatalım. Çünkü yapmak yeterli değil, onlara mal etmek çok önemli'' diye konuştu.

Erdoğan, kongreye katılanları ayağa kalkmaya davet ederek, katılımcıların da eşlik etmesiyle ''Beraber yürüdük biz bu yollarda/Beraber ıslandık yağan yağmurda/Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda, bana her şey sizi hatırlatıyor'' sözleriyle bitirdi.

AA

Kaynak: Diyarbakır Söz